Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ağustos '13

 
Kategori
Çocuk Psikolojisi
 

Boş konuşmayan ve boş konuşanı sevmeyen oğlum

 

BOŞ KONUŞMAYAN OĞLUM

Canım oğlum,

İnsanların en büyük zaaf yönlerinden bir tanesi de çoğu  insanın boş konuşmasıdır. Bilgisi olmayan, iyi eğitim alamamış, kitap okumayı sevmeyen, iyi dinlemeyi bilmeyen insanla ın konuşması her halde faydalı  konuşma sınıfına girmez. Bu yüzden insanlar içinde en fazla bilgisi olan  insanlar konuşmalı ki o zaman  insanlar o bilgiden faydalansın.Ama gerçek manada bilge insnalarda zaten her konuda her zaman konuşmazlar. Gerektiği zaman  ve gerektiği kadar konuşurlar. İnsanların konuşmaları kişiliklerini ele verir.

Sevgili oğlum,

İşte böyle,  ben de bilgisi olmadığı halde sanki bilgili imiş gibi ukala  ukala konuşan insanları sevmem. Hem boş konuşmaları kendine bir şey kazandırmaz,  hem de  zaten boş konuşanın anlattıklarının ne olduğunu o konuşmadan daha önce öğrenmiş olan yani bilen   muhatabını sıkar. Bu yüzden bu tür insanlardan  ben uzak dururum.Bildiğimiz şeyi tekrar tekrar duymak insanı sıkar çünki

Sevgili oğlum,

Kimi insanlarda  çevrelerinde sevdikleri insanları anlatıp dururlar. Sevdikleri insanın bir başarısını bin başarı  imiş  gibi anlatırlar. Sevdikleri Hatalarını görmemezden gelir ve pozitif bakış açısı ile örtmeye  çalışırlar. Seni önemsemeyen insanı selam vermediği için eleştirdiğin zaman “ Görmemiştir” derler.  Cimriliğini eleştirdiripte , “ bana bir bardak çay bile ısmarlamaz o ” dediğimizde, “İşi çok da zaman bulamamıştır” derler . Sanki bizim hiç işimiz yok (!)  Belki de biz o meth ettiği insanları tanımayız bile . Böyle bilgili (!) insanlarda bizi sıkar tabii ki. Böyle insanlar da, her halde muhatabı sıkar.

Canım oğlum,

İşte bu yüzden her gün aynı şeyleri anlatan , hep sevdiği aynı insanları meth eden, aynı konuların  dışında başka konulara geçemeyen, hep tuttuğu partiyi  ve tuttuğu partinin elamanlarını  hatasını örterek öven insanlar bana boş konuşan insan gelir.Yani rabbena  rabbena hep bana hep bana hak versinler diyen insanlar sevimsiz insnalardır toplumun genelinde.

Sevgili oğlum,

Senin ve kardeşinin en sevdiğim özellikleri de dedikodu yapmamanız ve dedikodu yapan insanları sevmemeniz. Dedikodu yapan  insnalardan uzak durmanız. Bu özelliğiniz de sizi okul başarınızı ve arkadaşlarınız arasında sevilemenize sebep oluyor. Çünkü boş konuşmayan insanı sadece kaliteli gene boş konuşmayan  ve faydalı şeyler konuşan ya da susan insanlar sever.

Canım oğlum,

Siz boş konuşmadığınız gibi, bizim de boş konuştuğumuz zaman  bizi uyarmanız  benim en  çok hoşuma giden  huylarınız. Yani  insan   boş konuşan, dedikodu yapan insanlar anne ve babası dahi olsa  onları uyarmak  “bir kimseyi  uyarırsam  bana kızar mı darılır mı” diye düşünmeden doğruları uygun şekilde anne ve babamız dahil anlatmak bizim insani özelliklerimiz olmalı. Siz işte bunu yaptığınız için baba olarak bu davranışınızı beğeniyorum. Beğenmediğim davranışlarınızı da tabii ki sizlerle paylaşıyorum her zaman.

Sevgili oğlum,

Boş konuşan insanlar genelde konuşmaktan başka  meşguliyeti olmayan, mesleğini yapmayan  veya emekli olmuşta ne yapacağını bilemeyen, kendisini dinleyip dinlemediğine bakmadan,  durmadan konuşan insanlar  kendi çocuklarının bile sıkılmasıne sebep olabilirler. Bu yüzden  dilimiz, kimliğimizdir derim.

Sevgili oğlum,

Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da boş konuşmayan, söz söylediği zaman karşısısndaki insanın sıkılmadığı insan olan, konuşmasından muhataplarının faydalandığı , dinledikleri zaman “ güzel konuşma böyle olur, aferin ona  bizleri aydınlatıyor faydalanıyoruz, dinlediğimize değiyor” diye düşüneceği  iş arkadaşlıkları kuran insan olmanı dilerim. Zaten sen bu yolda hızla yürüyorsun.

Canım oğlum,

“İnsanın  başı hep dilden belaya girer” derler. Bu yüzden  Peygamberimiz(asm)  “ insanın başına ne gelirse hep bundan gelir” diyerek dili işaret etmiş ve kendisi de hayatta hep boş konuşmayan , boş konuşanı da uyaran insan olmuştur. Bizlerde böyle olalım. Hem boş konuşmayan  hem davranışları boş olmayan  hoş davranışlı , hoş konuşan  , boş konuşmak yerine insanları seven ve bu  yönde yönlendiren insan olmak bizleri mutlu eder.

Canım oğlum,

Biz dünyaya sadece konuşmaya gelmedik. Güzel işler yapmaya  geldik. Konuşmak sadece dil ile değil, el ile de olur. Bazı  insanlar vardır ki “eşek şakası” diye hep başkalarını rahatsız  eden şakalar ile muhatabını bıktırırlar. Sen de bu tür şakaları sevmiyorsun ve beni mutlu eden davranışın da bu. Yani boş konuşmayan , boş davranışlara sapmayan, karşısındaki insanı kızdıran , usandıran değil, karşısındaki insanları varlığı ile, söz ve davranışları ile memnun ve mutlu eden insan olmak hayatın  en  başında gelen amacımız olmalı.  Bunu başarırsak herkese kendimizi sevdiremesek de “ altının değerini yalnızca sarraf bilir “ misali bizim değerimizi anlayan insanlara kendimizi sevdiriz.

Sevgili oğlum,

 İnsan yaptıkları ile gündeme gelmeli. Bazı insnalar konuşmaları ile gündeme geliyorlarsa demek ki konuşmaları dinleyenölere artı değer katıyor demektir. Bilgisi çok ve güzel insanın konuşmasını dinlemeye herkes gider de  boş konuşan insandan herkes uzaklaşmaya bakar. Neden? Bunu Yunus Emre şöyle açıklar :

“ Sözü bilen kişinin, yüzünü ak ede bir söz
Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz
Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı
Söz ola ağulu aşı, yağ ile bal ede bir söz”

İşte konuşmanın özeti bu bence. Sende bu sözü hayatında  rehber edinerek  boş konuşan insanlardan uzak kalmaya devam et ve sevdiklerini de boş konuşmaktan ve   boş konuşan insnalardan uzaklaştırmaya devam edersen hayat sana gülümser ve başarı getirir .

Gözlerinden öperim.

 
Toplam blog
: 1096
: 1558
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1967 Tokat'ın  Pazar ilçesi doğumluyum. İşitme engelliyim. İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültes..