Boş Yere Sevinmeyin

Hepimiz takımımız yendiği zaman seviniriz, rakiplerimiz yendiği zaman üzülürüz. Bu doğal bir reflakstir ama her zaman mantıklı mıdır bu tartışılır.

Bazen daha önce sevindiğimiz şeye üzülürüz, bazen de daha önce üzüldüğümüz şeye seviniriz.

İki yıl önce şunu farkettim. Aslında sevinçlerimizde ve üzüntülerimizde yanılgıya düşmüş olabiliyoruz bazen. Yani bizim sevindiğimiz bir sonuç aslında bizim aleyhimize, üzüldüğümüz bir sonuç ise lehimize olmuş olabiliyor. Alınan bir sonucun lehimize mi aleyhimize mi olduğu her zaman için o maçtan sonra anlaşılamaz. Bazen sezon sonunu beklemek gerekir bu sonuca sevinelim mi üzülelim mi karar verebilmek için. Bunun herkes için farklı bir çok örneği var. Benim içi önemli olan bazı örnekler şunlar:

Chelsea Galatasaray' ı 5-0 yendiğinde çok sevinmiştim. Ama aslında bu sonuca üzülmem gerektiğini 1 yıl sonra anladım. Çünkü Galatasaray bu maçı kazansaydı şampiyonlar liginde grubu 2. sırada bitirecekti büyük ihtimalle ve gruptan çıkacaktı. Çok büyük ihtimalle de çeyrek finale bile çıkamayıp elenecekti. Ama Galatasaray Chelsea' ye elendiği için grubu 3. bitirdi ve Uefa kupasına katılmaya hak kazanıp kupayı kazanarak Avrupa 17.si oldu. Ben şampiyonlar liginde Galatasaray' ın gruptan çıkıp daha sonra elenmesini tercih ederdim. Yani 1 yılın sonunda anladım ki ben Galatasaray Chelsea' ye 5-0 yenildiği zaman üzülmeliymişim.,

Bir diğer örnek Galatasaray' ın son şampiyon olduğu sene Kadıköy' de oynanan ve Fenerbahçe' nin 2-1 yendiği maç. O maçta hatırlarsanız Beşiktaş son dakikada bir gol atmıştı ama hakem daha öncesinde faul düdüğü çaldığı için gol geçerli sayılmamıştı. İşte o maçta yendiğimiz için çok sevinmiştim. Ama aslında üzülmeliymişim. Çünkü o maçtan sonra Beşiktaş hakeme çok tepki gösterdi. (Aslında hakemin madur ettiği taraf Fenerbahçe idi. Çünkü hakem düdüğünü iyi çalıp sesini duyurabilseydi pozisyon o anda dururdu, maçtan sonra en kötü ihtimalle hakem Beşiktaş' ın atağını kesti denirdi.). Bu tepkiler hakemleri etki altına alarak Fenerbahçe' nin ertesi hafta oynadığı maçta Kayserispor' a 2-1 yenilmesine neden oldu. Hatırlarsanız o maçta Fenerbahçe 0-1 öndeyken hakem göğsüne çarpan topta Edu' ya kırmızı kart gösterdi. Şunu demek istiyorum: Beşiktaş' ın son dakikada attığı gol geçerli sayılsaydı Fenerbahçe o maçtan 1 puan alacaktı, Kayserispor maçını da yenmiş olacaktı. Sonuçta 2 maçtan 4 puan alacaktık ama biz 2 maçta 3 puan alarak zararlı çıktık. Üstelik sezon sonunda anlaşıldı ki o sezon Galatasaray' ın şampiyonluktaki en büyük rakibi Beşiktaşmış. Ben Beşiktaş' ın şampiyon olmasını tercih ederdim. Beşiktaş bizden en azından 1 puan alsaydı şampiyonluk şansı artardı. Demek ki o maçta Beşiktaş' ı yendiğimize üzülmeliymişim. Bunu sonradan anladım.

Son örnek ise Beşiktaş' ın bizi 3-4 yendiği maç. O maçta Fenerbahçe inanılmaz iyi oynamıştı. Aslında maç bizim hakkımızdı. Çok şanssız goller yedik ve akılalmaz bir şekilde yenildik. O maçta Fenerbahçe kalesine çekilen 5 şuttan 4' ü gol olmuştu. O maçtan sonra çok üzülmüştüm. Ama yıllar sonra anladım ki o maç sayesinde Fenerbahçe, Beşiktaş maçlarında daha istekli daha iyi oynamaya başladı ve o maçtan sonraki 8 maçta Fenerbahçe Beşiktaş' a karşı 6 galibiyet 2 beraberlik aldı, hiç yenilmedi. Bana 3-4' lük maçtan önce deselerdi ki: "Fenerbahçe bu maçı kaybedecek ama bu maçtan sonraki 8 maçta hiç yenilmeyecek" seve seve kabule derdim. Yani o maçtan yıllar sonra anladım ki^3-4' lük maçta üzülmemeliymişim hatta sevinmeliymişim.

Bu tür durumlarla çok karşılaştım. Bence siz de bir maçtan sonra hemen sevinmeyin ya da üzülmeyin. Çünkü boş yere üzülmüş ya da boş yere sevinmiş olabilrsiniz. Şu anda Beşiktaş Bursaspor' a 0-1 yeniliyor ve ben üzülmeli miyim sevinmeli miyim bilmiyorum......

Fenerbahçe' nin yenilgilerine sevinip Galatasaray ve Beşiktaş' ın galibiyetlerine sevinirken bir kere daha düşünün derim.