Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Nisan '13

 
Kategori
Aile
 

Boşanan anne olmak...

Boşanan anne olmak...
 

Geçenlerde Madde Bağımlılığı ile ilgili okulda yapılan bir sunumda hangi gençlerin madde bağımlısı olmaya daha yatkın olduğu sorusu üzerine dinleyicilerden birinin “Boşanmış ailelerin çocukları “ demesi salonda bulunan eşinden boşanmış bir annenin isyanına neden oldu.

Haklı bir tepkiydi bu! Çocukluk ve ergenlik döneminde görülebilen davranış bozukluklarının, kötü alışkanlıkların, suça meylin, akademik ve sosyal problemlerin çoğunun  anne babası ayrı olan çocuklarda daha sık izlendiğine ilişkin genel bir yargı  vardır.

Daha doğrusu her ergen veya çocuk da görülebilecek problemler bu çocuklarda görüldüğünde ilk akla gelen nedenin boşanmış anne-babaya sahip olmakla ilişkilendirmesi gerçekten hem çocuklar,hem de anne-babaları için rahatsız edici bir durum…

Evlilikler biterken bu durumdan en çok etkilenenin çocuklar olduğu ve bu çocukların anne-babalarının da boşanma sonrasındaki işlerinin daha zor olduğu bir gerçek. Ama bir gerçek daha var ki, annenin işinin ve ödeyeceği bedelin babaya oranla çok daha ağır olduğu…

Annelik evlilik sürse de, boşanmış olunsa da yeterince zor zanaat! Çünkü her ne kadar çocuk bir çiftin müşterek çocuğu olsa da çocuğa ilişkin her türlü sorumluluk daha çok annenin üzerindedir. Sadece fiziksel bakımını sağlamak yetmez,akademik anlamda başarılı olmasını sağlamak,arkadaş çevresini kontrol etmek, duygusal iniş-çıkışlarını ve her türlü ruhsal değişimini takip etmek,terbiye etmek ve daha birçok şey annenin görev tanımındadır.Bunlarda oluşan her türlü olumsuzluk annenin problemidir ve daha kötüsü onun başarısızlığıdır.

 Annenin normal bir aile yaşamı içinde yükü bu kadar ağırken bir de ailenin dağılmasıyla dul bir kadın ve anne olarak hayata devam etmesi çok daha özgüven, dikkat, sabır ve mücadele isteyen bir iş haline geliyor. Çocuğun velayeti kime verilmiş olursa olsun.

Kadın ve erkek birbirlerinden boşanmış ama anne ve babalıktan boşanmamışlarsa, çocuğun her iki ebeveynle de sağlıklı ve tatmin edici bir ilişki kurması ve boşanmadan en az hasarla etkilenmesi mümkün.

Unutmamak gerekir ki aile birliği görünürde bozulmamış olan ancak içerden bakılınca birbirine yabancı, ilgi ve sevgiden yoksun ilişkilerin yaşandığı bir evde yaşayan nice çocuklar da var.Esas önemli olan, tek ya da çift olunsun; çocuğa sevgi dolu, güvenli, kontrollü, dengeli bir ebeveyn olabilmek.

Bu nedenle yukarıda sözünü ettiğim annenin hislerini anlayabiliyorum. Bunun öneminin farkında olan ve belki diğer annelere göre çok daha fazla çaba ve emek harcamak zorunda olan pek çok anne var ve çocuklarının gerek okulda, gerekse başka ortamlarda diğer aileler tarafından  potansiyel  “problemli çocuk” damgası yemeye yakın durması üzerlerindeki baskıyı artırıyor.

Bundan korunabilmek ve boşandıktan sonra da  sağlıklı bir anne-çocuk ilişkisi kurabilmek için gerekenler;

Kendinizi sevmek, bedeninize, ruhunuza iyi bakmak,

Ayrıldığınız eşinize çok kırgın ve kızgın da olsanız asla hakkında kötü konuşmamak ve çocuğuyla olan ilişkisini baltalamamak,

Çocukla ilişkiyi hep sıcak tutmak, bunun için sohbet etmek, hayallerini ve korkularını dinlemek

Çocuğunuzun mevcut durumu ve sizi kullanmasına izin vermemek,

Sevgili,anlayışlı,ilgili ama her zaman prensip sahibi ve kurallı bir anne olmak,

Bazen işler çok karışık ve çok zor gelse de kaygı ve ümitsizliğe kapılmamak ve her daim mükemmel anneyi oynamaya çalışmamak…

Evlenmeden önceki kadın değilsiniz, pişmanlıklarınız,hayal kırıklıklarınız,korkularınız var. Üstüne üstlük annesiniz! Üstünde yürüdüğünüz ip çok uzun ve ince gözükebilir, evet haklısınız İŞİNİZ ZOR!

 Ama her zaman sağduyunuza güvenin ve yaşama sevincinizi kaybetmeyin derim. Anneler ne hissederse, çocuklarına da o bulaşır çünkü… Tüm annelere kolay gelsin!

 

 
Toplam blog
: 115
: 830
Kayıt tarihi
: 18.11.12
 
 

1967 yılında İstanbul'da doğdum.Hacettepe Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesinden 1988 yılınd..