Boşanan kadınlara ahiret cezası veriyorlar resmen!!

“Bundan böyle boşanan çiftler mal paylaşımı için en geç 1 yıl içinde dava açmak zorunda kalacak. Çünkü Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, dava açma süresi için '10 yıl yerine 1 yıl' kararını verdi. Boşanmadan sonra eşler birbirlerine karşı 10 yıl içinde mal rejimi alacakları, katılım payları için dava açabiliyorlardı. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi son kararında dava zamanaşımı süresini 1 yıl olarak belirledi. Bundan en büyük zararı boşanan kadınlar görecek. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, katkı payı alacağında zamanaşımının boşanmanın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl olduğuna karar verdi. Oysa Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2007 yılında vermiş olduğu kararda edinilmiş mallara katılma alacağı için 10 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanması gerektiğine karar vermişti.” Alıntı.

Bir erkeğe 4 kadın. Caizmiş... Bu bir saçmalık değil de nedir? Boşanma da mal rejimi alacaklarıyla ilgili dava zaman aşımı süresinin 1 yıla düşürülmesinden daha çok biz kadınlar zarar göreceğiz. Peki ana amaç nedir kadını çaresiz kılmak bir erkeğe 4 kadın caizdir deniliyor yani nedir altındaki taş? Bakabileceği kadar kadını nikahına alan adamlar türetmeye çalışılacak eee yasal yukumlulukle kadını çaresiz bırakınca maddi olarak kendine bağlamış olacak dolaylı yoldan kadını bağımlı kılıcak.. Aydın kadın ve erkekler başımızı eğmeyelim. Aydın kız babaları, aydın erkek ve kızların anneleri ve eşleri en güçlü olmamız gereken zamanlar bunlar. Hani diyorlar ya o sapkın ideolojiler Allah rızkını verir diye e iyi ohalde onlar devletin çarpık kentleşmesi, ırak noktalara ulaşmaması sonucu göç ile taşı toprağı altın büyükşehirlere göç edip gece kondurulanlarda buyumeye çalışan kardeşlerimiz öyle değil mi. Yine başka bir sorun var adam ne yapsın çoluğu çocuğu aç. Yavrusu ya canı kanı.. Ay ay ay!!! aç ya bebeği aç adam ne yapsın. Ama o aç çocuğunu ideolojik sömürgeye kaptıran, kendini de buna alet eden ve ettiren aileler başlık parasıyla iş bitmiyor ayrılan kadın sizin evladınız ve ortada kalacak muhtemelen bunların sorumluları yine ortada. Benden kesilen vergilerle onlara yardım payı cıkarılıyor doğru mu? Onu bırakın su olmayan köye çamaşır makinası veriliyor. Karamizah konusudur bu.. Fransız ihitilalinde bir soylu “ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” demiştir (ki sonra Fransa Kraliçesi Marie Antoinette'in soylemi olduğu şeklinde tarihe geçmiştir.) İşte ekmek eşittir su, pasta eşiitir çamaşırmakinesi.. yorum sizin... Bunca sömürgelenmiş ideoloji nasıl turedi peki , Rızk davasına. Allah rızkını veririmiş. Yahu ben ve benim gibiler ırgat gibi çalışacak adam rızkını verir diye doğursun pıtır pıtır fabrikasyon sanki. Arkadaş madem öyle bugune bugun evlilik yolundayım en az 2 çocuk yapacağım. Allah doğrunun yanındadır rızkmış vs. ozaman bize de verir. Bu rızk ile Ataturk çocukları doğuralım, Cumhuriyet çocukları, laiklik çocukları doğuralım... Unutmamalı ki “parayla imanın kimde olduğu bilinmez” diye bir söz vardır... Okulda gördüğüm o kapalı kızlardan sonraaa nasılda guluyorum anlatamam... Dediğim gibi imanın kimde olduğu bilinmez... E tabi paranın da.. Ay birde zırtpırt Milletin gücü deniyor ya devamlı... susuz köye çamaşırmakinası yollayan zihniyet öylesine gülüyorum ki size... Hey milletin gücü susuz çamaşır makinası nasıl çalışıyor aklım almıyor... Ama kızçocukalrınız allı duvaklı mutlulağa yollayan ve belirli sebepler ile boşanma davası açıldığında ortada kalıcak olan ve hakkını alamayacak olan bizlerin evlatları olacak kuşkusuz.. Sonra arabistana döndürürler burayı kız çocuklarını canlı canlı kuma gömüyorlarmış ya yine kız doğdu diye... Ohoooo 4 kadın da var nasıl olsa birinden cıkmazsa diğerinden cıkar... Fabrikasyon ya.. Eh tabi, Caiz ise.. kıssadan hisse.. Papaz , iki metre ilerisinde duran zangoça sormuş . - ''Gizli gizli sen mi içiyorsun kutsal şarabı?'' Zangoçta derin bir sessizlik... İyice köpürmüş - Papaz: ''Sana soruyorum be adam! Duymuyormusun beni? -''Hayır burdan hiçbir şey duyulmuyor efendim'' - "Olacak şey mi! İki adım öteden beni duymuyorsun..'' Zangoç bıyık altından gülmüş, - '' İsterseniz yer değiştirelim anlarsınız...'' Yer değiştirmişler.Bu kez zangoç seslenmiş -''Kilise için toplanan bağışları kim zimmetine geçiriyor?' Papaz kendi kendine söylenmiş. -''Hakikaten yahu! Buradan hiç bir şey duyulmuyor.''