Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Kasım '10

 
Kategori
Aile
 

Boşanma üzerine -1

Boşanma üzerine -1
 

Sabah eğlence programlarından birinde sunucu “Türkiye’deki boşanmalar” konusunda stüdyoda bulunanların düşüncelerine yer veriyor. Seyircilerin çoğu her zamanki gibi “bindirilmiş kıtalar.” 

Özellikle 3S konusunda engin bilgisi olan ortalama Türk insanının elbette “boşanma”yla ilgili birkaç sözü olacaktı. İşin eğlencesi için gelenler öylesine birkaç sığ cümle söyledikten sonra mikrofonu orta yaşlı, kısa kızıl saçlı, çokbilmiş tavırlı bir hanım alıyor. Boşanmayla ilgili söyledikleri üç aşağı beş yukarı şöyle: “Geçim sıkıntıları boşanmaya sebep oluyor. Evini geçindirememe “zina”dan daha ana bir sebeptir boşanmada.” 

Bu hanımın düşüncelerinin elbette hiçbir dayanağı yok. Geçim sıkıntısını ‘zina” gibi ispatı son derece zor bir sebepten daha ön sıraya koyması evliliği sadece “maddî” boyutuyla ele almasından ileri geliyor. Tipik bir tuzu kuru mantığı. Bu mantığa göre maddî problemler yaşayan aileler soluğu mahkeme kapısında alıyorsa mahkemeler boşanma davalarına bakmaktan başka davalara bakamaz hâle gelir. Çünkü Türkiye gelir dağılımın giderek bozulduğu ve yoksulluğun geniş kitleleri vurduğu bir ülke hâlinde. 

Kaba bir hesapla söylersem bu ülkede gelirin %80’ine %20’lik bir kesim sahipken, %80’lik bir kesime düşen gelir %20. (Bu gelir dağılımı adaletsizliği Türkiye’nin büyüyen bir kamburudur. “Kişi başına düşen mili gelirin 10 bin dolar” “maval”ına bakmayın siz.) Bir araştırmada ise şu bilgilere rastlıyoruz. (Ekim 2010, TÜİK verileri baz alınarak yapılan araştırmada) 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 908, 21 TL, yoksulluk sınırı 2.480.46 TL. Üstelik de kira, yakacak, elektrik, giyim, eğitim, haberleşme ve benzeri harcama kalemleri yok bu 908, 21 TL içinde.  

Bu iç karartan rakamları yukarıdaki söz ışığında değerlendirirsek Türk insanının %80’inin mahkeme koridorlarında olması gerekir. Ama hiç de öyle değil mesele. 

Tuzu kuru hanımın sözlerinden sonra sunucu bir araştırmadan yola çıkarak “Türkiye’deki Boşanma Sebepleri” sıralamasını veriyor: aldatma, sorumsuzluk, dayak ve kötü muamele, içki, çocuk olmaması, geçim sıkıntısı. 

Ne çıkar buradan? Şu: Türkiye’de kaymağı “kepçe”yle götüren, bir eli yağda bir eli balda, kısacası “hiçbir maddi problemi” olmayan “tipler” (tuzu kurular) yaşadığı ülkenin dinamiklerinden habersiz. Dinin, geleneklerin, aile bağlarının, törenin… Ortalama Türk insanının hayatına etkilerini göz ardı ediyor ya da göremiyor. Her şeyi sadece “modernite” ve “maddîyat” ölçeğinde düşündüğü için Türk insanının hayatına yön veren “geleneksel değerler”i anlayamıyorlar. Bunları anlayamadıkları için yıllara dayalı tanışmanın ardından (flört mü ne, diyorlar) aile kuran çiftlerin en küçük bir tartışma sonucunda boşanmasına anlam veriyorlar da açlık sınırında yaşamasına rağmen “geleneksel aile”nin “ayakta duruş”unu açıklayamıyorlar. 

 
Toplam blog
: 300
: 1022
Kayıt tarihi
: 13.06.10
 
 

Tarih, edebiyat, şiir, dil ..