Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Nisan '09

 
Kategori
Haber
 

Boşanmak çok kolay, huzuru bulmak ise çok zor

Boşanmak çok kolay, huzuru bulmak ise çok zor
 

Suudi Arabistanlı bir adam; karısını, cep telefonu ile çektiği mesajla boşuyor. Irak'ta cihad için bulunuyormuş. Evliliği sırasında kendisine tanıklık eden iki arkadaşına da durumu mesajla bildirmiş.

Arabistan'daki ilgili "Şeriat Mahkemesi" de boşanmayı onaylamış.

Arabistan'da bir beyefendi, hannımına üç kere "boş ol!" derse, zaten boşanma er kişinin ağzından çıkan bu iki çift söz ile gerçekleşiyor.

Bu durum Arabistan'ın bir gerçeği... Orada durum böyle...

Dün de Milliyet'te "Türkiye'de "online boşanma" için ilk adım" başlıklı bir haber vardı. Artık böyle haberlere şaşırmıyorum; sadece üzülüyorum. Üzüntüm daha çok artıyor. Boşanma bu kadar kolaylaştı ve bir o kadar da kanıksandı. İnsanlık, kendi o büyük dünyasını; ailesini, huzurunu, geleceğini yıkıyor, yakıyor ve adeta yokediyor.

Dünkü Millliyet'in haberinden notlarımı yazayım:" Almanya'da boşanma işlemlerinde danışmanlık hizmeti veren bir Türk internet şirketi, Türkiye'de de aynı yönde hizmet başlatıyor. Almanya'da "www.scheidung de" Türkiye'de ise "www.bosanma.com.tr" sitelerinde hizmet sunan yetkililer; Almanya'da Almanca yayına girdiğimiz sırada ayda ortalama 20-30 kişi boşanmak için başvuru yapıyordu. Siteyi Türkçe yaptıktan sonra ayda yaklaşık olarak ortalama 80 kişi başvuru yapmaya başladı." (Milliyet;10.04.2009)

Bu sitede, haberin yazdığına göre avukatlar, danışmanlar, psikologlar, pedagoglar da varmış. Danışmanlık ücretsiz yapılıyormuş. Para, bir yerlerde mutlaka devreye giriyordur kanaatimce, ama haberde parayla ilgili bir cümle yoktu.

Beni en çok düşündüren şudur: İnsanların problemlerinden kaynaklı yapılanmalardaki bültenlerde, okunduğunda bazı akademik unvanlı kişilerin varlığı ve işlevi sıralanıyor. İnsanlar da bunların; yani avukatların ve psikolog gibi şahısların dertlerine çare olacaklarını sanıyorlar. Oysa dertler, çoğu kez ne mahkeme ile ne de lafla çözülmüyor. Duygu ve davranışlardan, sevgiden kaynaklı problemler ancak vicdanla çözülür. Merhamet, iyilik ve yeniden sevgi ile hallolur.

Boşanmayı normal karşılayan, körükleyen oluşumların yerine; boşanmayı önleyen, durduran; aileyi koruyan, aile kurumunun da hem toplumu oluşturan fertler için, hem de aileyi oluşturan bireyler için ve hem de insanlık için çok önemli, çok değerli olduğunu anlatan; bu yönde çabalar harcayan dernekler, vakıflar ve internet siteleri kurulmalıdır. Boşanmaktan başka çaresi olmayanlara da, gene bu sosyal kurumlarda yardımcı olunmalıdır. Annenin ve çocukların yoksul, yalnız, dayanaksız ve savunmasız kalmalarına da seyirci kalınmamalıdır. Okullara da "Aile Eğitimi" dersleri konulmalıdır. Bu derslerde kaybetmeye yüz tutan ailenin, yeniden kurtarılması sağlanmalıdır.

Kolayca boşanan insanların, boşandıktan soraki hayatları pek de iyi olmuyor. Çocukları mutlu etmek çok zor oluyor. Okullarda ve sosyal hayatta, bu çocuklara "problemli çocuk" yaklaşımında bulunuluyor. İnsanların son nefeslerine kadar hiç doyamayacakları tek duygu sevgidir. Parçalanmış aile çocukları bu sevgiyi tadamıyor ve çok yazık oluyor.

Özal döneminde çıkan yasayla, Türkiye'de boşannmalar otomatiğe bağlandı. Üç yıl ayrı yaşadığını kanıtlayan çiftler, hemencecik boşanıyorlar. Bu yasa da, bir işadamının kolayca boşanabilmesi için çıkarılmıştı.

Dünyanın en büyük imparatorluğu ailedir.

Bu küçük; ama her insanın duygu dünyasındaki büyük imparatorluk, artık çok daha kolay parçalanıyor. Vicdanlar suskun, sevgi yenik ne çare ki!..

fot.Milliyet





 
Toplam blog
: 323
: 2029
Kayıt tarihi
: 04.09.06
 
 

Yaşanan her hayat en iyi hayattır; yeter ki içinde kötülük olmasın!.. ..