Boşarım vallahi!...

Her zaman gittiğimden farklı bir kuaföre yolum düştü, manikür de yaptırayım istedim. Tırnaklarım güzelleşirken, arkadaşımla laflıyoruz, Facebook, Friendfeed, Twitter falan konuşuyor;

- Sosyal ağlar ne kadar hızla yayıldı, hayatımıza nasıl bodoslama girdi

- Önceden sırf gençler takılıyordu, şimdi hızla her yaştan insan facebook’ta

- Ne kadar yararlı ve aynı zamanda, ne kadar da geyik, saçma şeyler var

- Şirketler de birer birer sosyal alemde yer açmaya başladı

- Bazı şirketler Facebook’u yasaklıyormuş diye gevezelik edip duruyoruz…

Ben bir ara; Nişanlısından kavgalı ayrılan ve ortak kullandıkları facebook sayfasından

- ….. hanım efendiden ayrıldım, ortak şifremizi iptal ettim, kendisi kötüdür, onu arkadaşlıktan atın, hakkımda söylediklerine de inanmayın’’ diyen adamı anlatıyorum, gülüyoruz…

Birden manükürcü atlıyor;

- Ben de boşayacağım vallahi kocamı! Yeter yeteri varsa!.. Tarlamı yanlış ekip, dünya kadar para ve level’imi kaybettirdi. Engellemek için Facebook şifremi değiştirdim, kıyametleri koparıyor! O kadar çalışıp, çabalayıp, araziler, evler aldım, hatta cafe bile açtım, elemanlar çalıştırmaya başladım, kısa zamanda her şeyim oldu, çok mutluydum… Yetişmekte zorlanınca kocam; ‘’ben de yardım edeyim’’ dedi, şifremi verdim ve her şeyi mahvetti! Olmaz olsun böyle adam!!!!! İnsan bir tarlayı doğru ekip biçemez mi yahu? Koca müsvettesi!!!???

!!!! ????? !!!!

Tüm bunları, nasssıl bir gerçek kızgınlık ve hırsla söylediğini size anlatamam!

Tahmin ettiniz herhalde; büyük aile kavgasının nedeni ünlü Facebook oyunu ‘’Farmville’’...

Sürekli duyuyoruz;

Akşam 22:00 de evde olmam lazım çünkü;

- Domateslerimi sulayacağım

- Elmaları toplayacağım

- Arazi satın alacağım

- Komşularla buluşacağız

- Komşuluk daveti yapacağım

- Hayvanları besleyeceğim

veya

- Allah kahretsin, internet koptu ekinlerim kurudu!

- Bizim çocuk Farmville’de zengin oldu

- Sabaha kadar uyumadım abi, takıldık kaldık pokere, epey kaybettim.

Tam bir sanal durum ile gerçek duygu bütünleşmesi yaşıyoruz.

Sosyal alemdeki hallerimiz; gerçek dünyadaki duygu ve ilişkilerimizi yönetmeye başladı.

Sanal dünya; aşık ve sevgililer arasında da yeni kurallar, beklentiler, sorunlu alanlar yarattı;

- Beni seviyorsan Facebook, MSN şifrelerini verirsin

- Şifreni paylaşmıyorsan, demek ki gocunduğun bir şey var, ilişkimiz o kadar da sağlam değil

- İlişkimiz ciddi ise ‘’relationship status-ilişki durumu’’ kısmında adımı yazarsın

- Profil sayfana ikimizin; şöyle samimi, hatta öpüşürken bir fotoğrafını koymuyorsan adam değilsin

- Ne işi var o kızın/adamın senin albümlerinin arasında?

- Gittiğin yerlerde çekilmiş resimlerini, biniş kartlarının fotoğraflarını yolla da ben de seninle gezeyim bitanem (yani seni adım adım takip edeyim…)

- Sen falancayı hala bloklamadın mı? (genellikle bloklanması istenen eski sevgili, nişanlı ya da eş oluyor)

- Sen nasıl o kadının/adamın hayranı olursun yaaaa???

- O grupta ne işin var?

- Sen nasıl o herifin/kadının arkadaşlık teklifini kabul edersin????

- Görmeyim bidaha o kadının wall’una-duvarına yazdığını!

- Bana niye hediye yollamadın, hediyeme niye karşılık vermedin?

- Elli kere poke ettim (dürttüm) hiç ses yok! Alllooooo, küs müyüz???

- Uyanır uyanmaz bana mesaj atmadın, demek ki beni eskisi kadar sevmiyorsun

- Kaç saattir off line – çevrim dışı sın, hayrola?

Daha neler neler?

Tamamı Facebook, MSN, Friendfeed, Twitter jargonuyla dolu yeni ilişki kuralları, diyalogları...

Kavuşma, ayrılma, barışma, kaynaşma, tanışma için yepyeni sanal ortamlar, nedenler…

Her şey çok farklı, çok güzel ve çok ‘’ne’’ olacak?