Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mayıs '07

 
Kategori
Futbol
 

Bosman ve Balog kararları

Bosman ve Balog kararları
 

JEAN MARC BOSMAN KİMDİR?

Futbolda liberal devrimin başlamasına neden olan sıradan bir oyuncu ama futboldaki sıradanlığı transferi nedeni ile tüm dünyaya kendi adını duyurması ile bir anda değişti. Yıl 1990, Belçika 1. Ligi kulübü FC Liege oyuncusu Jean-Marc Bosman Fransız kulübü Dunkirk’e transfer olmak istedi. FC Liege bu transferi ülkelerarası transfer kuralları uyarınca engellemek istedi. Buna göre kulüpler aralarında bir transfer ödemesi miktarında anlaşacaklardı ve FC Liege çok yüksek bir transfer ücreti talep etti. Jean-Marc Bosman bu uygulamaya itiraz etti ve FC Liege kulübü, Belçika Futbol Federasyonu ve Avrupa Futbol Otoritelerini, mahkemeye verdi. Ona göre transfer ödemeleri konusundaki futbol kuralları, AB vatandaşlarının iş aramak için serbest dolaşım hakkını engellemekte idi.

1995 yılında AB Adalet Divanı (The European Court of Justice – ECJ) Jean-Marc Bosman lehine karar verdi. Mevcut futbol kuralları, çalışanların üye ülkeler arasında serbest dolaşımı ile ilgili Avrupa Birliği hukuku ile çalışma halinde idi. Sonuç olarak oyuncu transferi ve yabancı oyuncular ile ilgili kuralların AB hukuku iler uyumlu bir şekilde futbol otoriteleri tarafından derhal değiştirilmesi gerekiyordu.

Böylece AB hukuku gereğince futbolcular sözleşmelerinin sonunda herhangi bir transfer ücreti söz konusu olmadan ülkeler ve kulüpler arasında serbestçe geçiş yapabilme hakkına sahip oldular. Yeni kurallar futbolculara sözleşme süresi sonunda ücretleri konusunda eski veya yeni işverenleri ile serbestçe pazarlık yapabilme olanağı da sağladı. Bu ise yıldız oyunculara kulüpleri veya potansiyel alıcıları karşısında sözleşmelerinin sona erdiği dönemlerde çok güçlü bir pazarlık pozisyonu yaratıyordu.

Jean-Marc Bosman Öncesi

Futbolda oyuncu transferi olayının yapısını değiştiren Jean-Marc Bosman uygulamasının öncesinde, futbol kulüpleri oyuncular üzerinde etkin bir işveren kontrolü uygulayabiliyorlardı. Oyuncuların ve dolayısı ile kayıtların hareketi halinde bir transfer ücreti talep etmek ve bunun pazarlığını yapmak genel bir kural durumunda idi. Futbolu diğer sektörlerden ayıran önemli bir özellik bu transfer ödemesi ve buna bağlı olarak futbolcuların işverenler arasında serbestçe hareket edememesi hali idi. Futbolcular üzerinde kulüplerin sahip olduğu bu mutlak yetki, yıldız oyuncuların da mesleklerini tepe kulüplerde noktalaması sonucunu doğuruyordu.

Jean-Marc Bosman Öncesi İlk Alevlenme

1960 yılında bir İngiltere Milli Takımı orta saha oyuncusu George Eastham bu kurala meydan okudu ve transferine onay vermeyen kulübü Newcastle United’ı Yüksek Mahkemeye şikayet etti. Burada durulması ve üzerinde tartışılması gereken noktaları aşağıdaki şekilde belirledi.Federasyonun ve ligin kuralları futbolcuların mesleklerini icrasını engelliyor mu?

Bu kurallar mesleğin icrasını engelliyorsa bu engeller federasyonu, ligi ve ligin kulüplerini korumak için gerekli olan düzeyin üzerinde mi? Mahkemenin bu tür transfer sistemi ile ilgili bir içtihatı bulunmakta mı? Şayet varsa mahkeme bu içtihatı nasıl değerlendirmeli?

Ortaya çıkacak zararları nasıl tazmin edilmeli? Yüksek Mahkemenin kararı bu transfer sisteminin rasyonel olmayan bir ticaret engeli olduğu doğrultusunda idi. Şayet kulüpler sözleşmesi biten bir futbolcusu ile yeni bir sözleşme yapmayacak ise onun serbest meslek icrasını yapabileceği başka bir kulübe geçmesine engel olmamalı idi. Ancak serbest meslek icrasında bulunan oyuncunun daha önceki kulübüne bir öncelik hakkı tanıyarak sağlayacaktı..

1977/1978 sezonunda “sözleşme özgürlüğü” daha da genişletildi. Sözleşme süresi sonunda oyuncular kulüplerinden rahatlıkla ayrılabilme hakkı oluyordu. Burada oyuncunun daha önceki kulübünün hala bir transfer ücreti talep etme hakkı korunuyordu. Şayet bir transfer ücreti üzerinde anlaşılamaz ise bir tahkim kurulu gerekli ücreti tayin edebiliyordu. Sözleşme süresi dolmadan oyuncular transfer olayını başlatamıyor, alıcı kulübün satıcı kulüp ile doğrudan ilişkisi gerekiyordu. Bu sistem Avrupa kulüpleri için 1995 BOSMAN olayına kadar genellikle geçerli oldu.

Jean-Marc Bosman Sonrası

Avrupa Birliği’nin temelini oluşturan 1960 tarihli Roma Anlaşması’nın bireylere getirdiği hakların, spor sahalarına da yansıyabileceğini Avrupa Adalet Divanının karar ıle ortaya koyan BOSMAN kararının ardından İngiliz Chelsea kulübü 1999 yılında Sothampton deplasmanında ilk onbiri tamamen yabancı oyunculardan kurulu olarak sahaya çıktı. Yine aynı sezonda Chelsea İtalyan kulübü Lazio karşısına takımda tek bir İngiliz oyuncu olmadan çıktı. Medya ve taraftarlar bunun İngiliz futbolunun hiçe sayıldığı bir görünüm olduğunu dile getirdiler. Başlangıçta taraftarlar yıldız yabancıların takımlarda çoğunluğu sağlamasından mutlu oldularsa da giderek gereğinden fazla olduğu görüşü yaygınlaştı. Ayrıca genç yabancılara karşı da ilginin artması ulusal takımların geleceğinin olumsuz olarak etkileneceği endişelerini gündeme getirdi.

Yeni BOSMAN Tibor BALOG Olayı 2001; Transfer Kuralları Yine Değişiyor

2001 yılında 1995 BOSMAN olayında olduğu gibi transfer kurallarının bir kere daha değiştirilmesi gerekti. BOSMAN kuralı AB üyesi ülkelerin futbol kulüpleri arasındaki geçişleri düzenliyordu. 2001 yılında ise AB üyesi olmayan Macaristan oyuncusu Tibor BALOG ile ilgili bir transfer olayı AB Komisyonu, UEFA ve FIFA arasında yeni bir anlayışın geliştirilmesine neden oldu. Belçika kulübü RSC Charleroi, sözleşmesinin sonunda BALOG’un Fransa kulübü AS Nancy’ye geçmesine “aşırı” bir transfer ücreti talep ederek onay vermedi. BALOG Birlik üyesi olmayan bir ülkenin vatandaşı olduğu için BOSMAN kuralının bu durumda işlemeyeceği savunuluyordu. BALOG kulübü aleyhine Belçika mahkemelerinde dava açtı ve sonunda kendi lehine bir karar elde etti-transfer ücreti söz konusu olmadan serbestçe geçiş yapabilecek idi. BALOG sonunda Belçika kulübü Mons’a geçmeyi tercih etti. Charleroi mahkemesi davayı Lüksemburg’da bulunan Avrupa Adalet Divanı (ECJ) mahkemesine sevk etti. Burada davalar uluslaraarsı anlaşmaların çerçevesinde değerlendiriliyordu ve bu durumda FIFA ve ECJ bir uzlaşma çözümüne varmak durumunda kaldılar. BOSMAN’dan bu yana geçiş serbestliği bir hukuk ilkesi haline gelmişti ve FIFA bu durumu kabul etmek durumunda idi.

FIFA/UEFA ve AB Komisyonu yoğun müzakerelerden sonra bir ilkede anlaşmaya vardılar: Bütün oyuncular sözleşmelerinin sonunda, eğitim tazminatı ile ilişkili koşulların gereği yerine getirilmesi halinde serbestçe kulüp değiştirebileceklerdi. Bu yeni kurallar izleyen ağustos ayında yürürlüğe girdi. Özet olarak aşağıdaki kurallara dayanıyordu:

BOSMAN VE BALOG KARARLARI IŞIĞI ALTINDA YENİ FİFA KURALLARI

18 yaş altındaki oyuncuların uluslararası transferleri özel koşullara bağlandı Kulüpler 23 yaşın altındaki oyuncuları için sözleşmeleri esanssında veya bitiminde transfer olmaları halinde tazminat alabilecekler idi. Bu tazminat pazarlık edilen bir transfer ücreti olmayacak, belirli kriterlere göre hesaplanacak idi. Sözleşmeler minimum 1, maksimum 5 yıl için yapılabilecek, Sezon başına bir transfer dönemi olacak ve sınırlı bir ara sezon transferi yapılabilecek. Bir oyuncu bir sezonda bir kere transfer olabilecek. Bir sözleşme oyuncunun 28 inci yaş gününü de kapsayacak şekilde yapılmış ise, il üç yıl içinde tek taraflı bir ihlal tazminat gerektirecek ve oyuncuya sportif kısıtlamalar getirilebilecek. Oyuncunun 28. yaş gününü aşan sözleşmeler için yukarıdaki kurallar geçerli fakat sadece ilk iki yıl için.

Anlaşmazlıkların çözümü için, yasal süreçlerin yerini alacak hızlı ve etkili bir tahkim sistemi oluşturulacak.

Bu yeni düzenlemeler sektörü nasıl etkileyecek idi. Yürürlükte olan sözleşmeler için bir değişiklik söz konusu değildi. Transfer kurallarının değişmiş olması gelecekte nasıl bir yeni hukuki durum yaratacağı çok açık değildi. Sözleşmelerin bozulmasının, serbest dolaşım hakkı ve Avrupa hukuku ile ilişkiler çok netleştirilmiş değildi. Yeni transfer kurallarının AB üyesi ülkeler için mi? yoksa genel mi olduğu çok açık değildi. Üye olmayan ülkelerin ulusal yasaları ile olan çelişkilerin de nasıl çözümleneceği açıklanmamıştı. Bu nedenle anlaşmazlıkların yasal süreçler yerine tahkim kurulları ile çözümlenmesi öneriliyordu.

BOSMAN KURALINDAN FAYDA SAĞLAYANLAR

Futbol kulüpleri genel olarak BOSMAN kuralından yararlanan taraf oldular. Futbolcu transferinde hem futbolcu hem de bağlı olduğu kulüple ayrı ayrı pazarlık yapma gereği ortadan kalktı. Diğer bir yararlanan taraf yıldız futbolcular oldu. Artık futbolcuların kendileri yeni kulüpleri ile doğrudan pazarlık yapabilme olanağına sahiptiler. Bu durum bir çok futbolcu için ciddi ücret sıçraması anlamına geliyordu. Steve Mc MANAMAN, Liverpool Kulübünden Real Madrid’e geçerken ücretini ayda 12.000 Pound dan 60.000 Pound düzeyine yükseltmeyi başardı. Sol CAMPBELL, Spurs dan Arsenal’e geçerken yeni kulübünün ücret skalasını allak bullak etti. Artık yıldız futbolcular büyük bir pazarlık gücü yakalamışlardı ve bunun oldukça tadını çıkardılar. Buna karşılık kulüplerin ücret/gelir oranları da ciddi değişime uğradı ve Şampiyonlar Liginde başarılı olmak için yıldız futbolculara ihtiyacı olan bir çok kulüp ciddi borç bataklarına sürüklendiler.

Daha yoksul kulüpler ise kaliteli oyuncuları transfer ücreti ödemeden kadrolarına alarak veya gelecek vaat eden oyuncular ile uzun dönemli kontratlar yaparak yeni durumdan yararlandılar. Genç ve yetenekler sporcuları uzun dönemli olarak kadrolarına bağlayabilen kulüpler bunların transferi ile kar edebilme olanağı sağladılar.

AB Komisyonu ile FIFA/UEFA arasında gerçekleşen yeni bir anlaşmaya göre genç oyuncular için, kulüplerinin yaptığı eğitim ve geliştirme yatırımları karşılığında bir tazminat talep edilebilecek. Ayrıca oyuncular şimdi sözleşmeleri sona ermeden de kulüplerinden ayrılabilecek fakat yeni bir kulübe geçmeden önce eski kulüplerinde belirli bir süre kalmaları söz konusu.

Sözleşmesi Biten Oyuncular

Burada Avrupa Hukukuna göre çalışanların temel hakkı olan serbest dolaşma hakkı esas alınıyordu. Avrupa hukuku futbolcuları da herhangi diğer bir çalışan gibi değerlendiriyor ve haklarının hukuki koruma altında olduğunu öne sürüyordu. BOSMAN sonrası oyuncu ücretleri bir artış gösterdi. BOSMAN futbolun uluslararası yönetim organları olan FIFA ve UEFA organizasyonlarının da uluslararası transferler konusundaki yönetmeliklerini değiştirmelerine neden oldu. Artık sözleşme süreleri biten bütün futbolcular transfer ücreti söz konusu olmadan kulüplerini değiştirebilecekler idi.

özleşmesi Devam Eden Oyuncular Bakımından Bosman Ne İfade Ediyor

Sözleşmesi süren futbolcular ile ilgili transferler çeşitli hukuki sorunların doğmasına neden oldu. Kulüpler ve oyuncular belirli bir dönem için sözleşme imzalıyorlardı. Temel sözleşme hukuk tarafların bu sözleşmeye bağlı kalmalarını gerektirir. Oyuncular kulüp değiştiremezler ve kulüpler de oyuncularının onayı dışında onları başka kulüplere devredemezler. Buna karşılık oyuncular sözleşme altında da başka kulüplere geçebilme hakkını elde ettiler. Bu ya kulüplerinin onayı ile sözleşmenin karşılıklı olarak sona erdirilmesi ile gerçekleşiyor, ya da sözleşmelerini bozup başka bir kulüp ile yeni bir sözleşme yapabiliyor idiler.

Buna göre herhangi bir oyuncu sözleşme dışı işi bırakıp başka bir kulübe geçerse - ANELKA Arsenal'den ayrılıp Real Madrid e böyle geçiş yapmıştı- ne olacaktı? Bu durum Avrupa Komisyonu ile Futbol Otoriteleri arasında en yoğun tartışmaların yaşanmasına neden oldu. Bir çok ulusal hukuk sistemi ve özellikler İngiliz hukuk sistemi işverenlerin çalışanlarını, iradeleri dışında çalışmaya zorlamasını çok güç koşullara bağlıyordu. İlk kulüp için üç farklı hukuki açılım olanaklı idi.

Birincisi, oyuncusunu sözleşme ihlali nedeniyle mahkemeye verebiliyordu. İngiliz hukukunda kulübün hakkı kulübe verilen zararın karşılanmasıdır. Bu ise terk eden oyuncunun sözleşmesinden kalan sürede kulübe olan maliyeti ile ölçülür. Şayet il kulüp giden oyuncunun yeteneğinde ve değerinde bir oyuncu bulursa ve ücretleri de aynı ise ortada bir zarar söz konusu olmayacaktır. Eski sözleşmeden arata kalan ücretler yeni sözleşmede ödenecektir. Buna göre bir oyuncu eski kulübünü herhangi bir finansal ceza söz konusu olmadan terk edebilecektir.

İkincisi, kulüp oyuncusunun yeni bir kulübe geçmesini engelleyecek bir kısıtlama önlemi uygulayabilir idi. İngiliz hukuku, yine zorla çalıştırma anlamına geleceği için, çalışanlara bu tür ceza önlemlerinin uygulanmasına karşıdır. Bir mahkeme herhangi bir çalışanı herhangi bir işveren için sözleşme gereği çalışmaya mahkum edemez. Bu da zorla çalışma anlamına gelecektir. Bir futbolcuyu başka bir kulüpte oynamaktan men edecek bir önlem de aynı anlama gelecektir. İngiliz mahkemeleri, bunu sadece çalışan sektör dışında da geçimini temin edebildiği durumlarda uygulamaktadırlar.

Üçüncü yol, eski kulübün yeni kulübü, oyuncunun sözleşmesini bozmaya teşvik etmesi gerekçesi ile mahkemeye vermesidir. Bu genellikle uygulanan bir yöntemdir. Bu durumda yeni kulüp eski kulübün bu geçiş nedeniyle uğrayacağı zararları tazmin etmeye zorlanabilir. Bu tür zararların ise belirlenip ölçeklenebilmesi oldukça güç olmaktadır.

FIFA/UEFA Önerileri

Yeni öneriler BOSMAN II olarak düşünülebilir. 1995 yılından Avrupa Adalet Divanı (ECJ) Belçika LC LİEGE oyuncusu Jean-Marc BOSMAN için bir karara vardı. Böylece futbol sektöründe yeni bir transfer uygulaması başlamış oldu. Bu karara göre, herhangi bir kulübün herhangi bir oyuncuyu transfer etme isteğinde, a- şayet oyuncunun sözleşme süresi sona ermiş ise ve b- oyuncu 24 yaş ve üzerinde ise, futbolcunun lisansını elinde bulunduran kulübe herhangi bir ödeme gerekmeyecek idi. Kısıtlamalar ancak AB liglerinde oynayan AB vatandaşlarının sayıları ile ilgili olacak idi.

AB Komisyonunun reformları daha da ileriye götürme isteği, İtalyan Perugia kulübünün, İsviçre Grasshoppers oyuncusu Massimo LOMBARDO’yu transfer etme talebi ile ortaya çıktı. Burada sözleşme altında bir oyuncunun transferi söz konusuydu ve Komisyon burada da uygulamanın diğer AB hukukuna göre sözleşme uygulamalarından farklı olmaması gerektiğini düşünüyordu. Komiser MONTI’ye göre futbolcular ve genel olarak profesyonel sporcular diğer çalışanların sahip olduğu hareket serbestisine sahip olmalı ve futbol bu konuda AB hukukunun dışında kalmamalıdır.

Yeni öneriler futbolcuların “serbest hareket” edebilmesi doğrultusunda görülüyor. Geçmişte futbolcuklar kulüplerine serf gibi bağlı idiler ve başka kulübe geçmeleri ancak lisanslarına sahip olan kulüplerin onay vermesi ile mümkün oluyordu. Bu da nacak lisans sahibi kulübe bir transfer ücretinin ödenmesi ile gerçekleşiyordu.

Avrupa İle Futbol Uzlaşıyor

2000 yılında FIFA Başkanı Sepp BLATTER vet UEFA icra başkanı Gerhard AIGNER, Avrupa Birliği yaklaşımına karşı “Futbol özel bir durumdur vet AB iş hukukunun konusu olmaz” tezini getirdiler (gerçekte bizim de kanımız böyledir). ABD sporları da benzer bir şekilde iş hukukunun dışında yorumlanmakta idi. Futbol kulüplerinin sıradan ticari kuruluşlar olmadıkları ve yaşamak için çevre desteğine ihtiyaç duydukları açıktı. Ayrıca futbol kulüplerinin sahaya en az altı yerli futbolcu ile çıkmalarının kural olması ve yabancı oyuncu sayısının kısıtlanması gerektiği tezi de savunuldu.

Zürih’te biraraya gelen UEFA ve FIFA yetkilileri 90 dakikalık bir toplantının ardından yeniden beraber hareket etme kararı aldılar. Toplantı sonrası FİFA Başkanı Sepp BLATTER her ne kadar “Geri çekme” kelimesini kullanmaktan kaçınsa da FIFA’nın daha önce Avrupa Birliği’ne yaptığı teklifin geri çekeceği belirtildi.

UEFA yetkilileri yaptıkları açıklamada, “FIFA’nın teklifini geri çekmemesi halinde, Avrupa Komisyonu’yla görüşmeleri yalnız yapmaya hazırlandıklarını” söyledi. UEFA Sözcüsü Mike Lee, “Önemli olan nokta, imzaladığınız kontratlara uymak zorunda olmanızdır. FIFA’nın teklifi ise bu kontrat sistemini yıkmaya yönelikti. Sadece oyuncuların ve elit kulüplerin yararlanabileceği bir sistem kurmaya çalışmamalısınız. Bunun yerine bütün Avrupa futbolu için çalışan ve onu koruyan bir sistem yaratmak için çalışmalısınız” dedi.
Leeds United Başkanı Peter RIDSDALE ise bu konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Bence bu yeni sistem, futbol için potansiyel bir yıkım habercisi” dedi.

5.Mart.2001 de AB Komiserleri Anna DIAMANTOPOULOU, Vivianne REDING and Mario MONTI, FIFA başkanı Sepp BLATER ve UEFA başkanı Lennart JOHANSSON uluslararası futbol transferleri konusundaki ile görüşmelerini tamamladılar . Sonuç olarak oyuncuların hareket serbestliği ile futbol otoritelerinin düzen istekleri arasında bir denge uzlaşma olarak bazı “mütevazi değişiklikler” yapıldı. Yeni düzenleme aşağıdaki ilkelere dayanmakta idi.

23 yaşın altındaki oyuncular için bir eğitim tazminatı kondu ve özellikle ufak kulüplere eğitim konusunda teşvik sağlandı.

Oyuncuların eğitiminde yer alan kulüplere, amatörler de dahil olmak üzere gelirin önemli bir kısmını transfer etmek için bir dayanışma mekanizması oluşturuldu.

18 yaş altındaki oyuncuların uluslararası transferi bazı koşullara uyulması halinde kabul edildi; futbol otoriteleri bir talimatname hazırlayıp bunu uygulayarak, oyuncuların sportif, akademik ve mesleki eğitimini garanti edecek.

Bir sezonda bir transfer dönemi ve sezon ortasında kısıtlı bir transfer dönemi yaratılması ve oyuncu için bir sezonda bir transfer imkanı

Sözleşmelerin minimum ve maksimum süresi sırası ile 1 ve 5 yıl.

28 yaşına kadar sözleşmelere 3 yıllık bir süre için kesin uyulacak, daha yukarı yaşlarda ise 2 yıl

Uygulanacak müeyyideler sportif rekabetin uygun çalışmasını ve düzenini koruyacak şekilde olmalı ve sözleşmeden caymalar sezon sonunda yapılmalıdır

Finansal tazminat ancak sözleşme oyuncu veya kulüp tarafından tek yanlı olarak bozulduğu durumda ödenmelidir.

Uygun sportif müeyyideler, oyunculara, kulüplere ve acentalara sözleşmelerin haklı bir neden olmadan tek taraflı bozulduğu durumlarda uygulanmalıdır.

Etkin, hızlı ve objektif bir tahkim komitesi oluşturmak için, kulüpler ve oyuncular eşit sayıda temsilci seçecekler, bağımsız bir başkan ve FIFPro [the international association of players’ unions] temsilcisi ile birlikte FIFA nın Anlaşmazlık Çözümleme Kurulunda (Dispute Resolution Chamber) bir araya geleceklerdir.

FIFPro yeni oluşturulan Futbol Tahkim Komitesi (Arbitration Tribunal for Football) için temsilciler atayacak ve buna Dispute Resolution Chamber un kararları sunulabilecektir

Tahkim isteğe bağlıdır ve ulusal mahkemelere müracaatı engellemez.

13 Mart 200 de Avrupa Parlamentosunda Komiser Viviane REDING, yeni düzenlemelerin kilit noktalarını açıkladı. Genç oyuncuların yetiştirilmesi ile ilgili olarak şunları söyledi:

Yeni düzenleme ve uygulama kuralları FIFA İcra Komitesi tarafından 5.Temmuz.2001 de Buenos Aires kentinde kabul edildi. Bu transfer sisteminin ayrıntıları ulusal federasyonlar tarafından tercüme edildi ve yayınlandı. Türkçe versiyonu TFF resmi internet sitesinde yayınlamıştır.

Başlangıçta FIFPro, Oyuncu birliklerinin uluslararası federasyonu, bu FIFA-UEFA-EU uzlaşmasına katılmadıklarını ve bunun BOSMAN serbest geçiş kuralının çiğnenmesi anlamına geldiğinden yasal olarak karşı çıkacaklarını deklare ettiler. Bunun anlamı uzlaşma 5.Mart.2001 tarihinde olduğu halde, uygulaması 1.Eylül.2001 tarihine kadar gecikti. UEFA ve onüç Avrupa profesyonel liginin araya girmesi ile anlaşmazlık aşıldı ve kuralların uygulanmasına başlandı. FIFA ve FIFPro kuruluşlarının 31.Ağustos.2001 tarihindeki ortaklaşa basın toplantısı ile yasal süreçlerin sonu ilan edildi ve uzun bir öykünün sonuna gelindi.

FIFA’nın ‘Regulations for the Status and Transfer of Players’ talimatları 1.Eylül.2001 tarihinde yürürlüğe girdi. Futbol sektörünün yapısını oluşturan çeşitli kuruluşlar başarılı bir şekilde bir araya gelerek AB nin yasal çıkışı karşısında kendi kurallarını koyan ve kendi gündemini uygulayan tarafın yine futbol olduğunu kanıtladılar.

Bu uzlaşmaya göre futbolcular serbest geçiş haklarını kısıtlı bir şekilde diğer AB işçileri düzeyinde olmadan kullanabildikleri halde, futbol sektörünün özellikleri nedeniyle Roma Anlaşması hukukunun doğrudan uygulanamayacağı gösterilmiş oldu.

AB Komisyonu, FIFA talimatları üzerinde sürdürdüğü üç yıllık soruşturmayı nihayet 5.Haziran.2002 tarihinde kapattı. Rekabet Komiseri Mario MONTI, bu durumu şu sözlerle özetledi:

Yeni kurallar, oyuncunun temel hakkı olan serbest geçiş ile, sözleşmelerin tutarlılığı , sporun düzeni ve şampiyonaların kararlılığı arasında bir denge oluşturuyor.Artık kabul edildi ki, AB ve Ulusal yasalar futbola uygulanabilir, ve yine anlaşıldı ki, AB hukuku sporun özgünlüğünü hesaba katabilir, ve özellikle sporun çok önemli sosyal, bütünleştirici ve kültürel bir fonksiyonu gerçekleştirdiğini tanıyabilir. Futbol artık ilerlemek için ihtiyacı olan yasal kararlılığa kavuştu.

UZLAŞMA SONUCU GETİRİLEN YENİLİKLER

Uygulama ile 18 yaş altındaki oyuncular özel bir korunmaya alındılar. Bunları birlik içindeki kulüpler arasındaki hareketine ancak yeni kulübü bazı kurallara uyduğu ve gerekli sportif ve akademik eğitimi garanti ettiği durumlarda müsaade veriliyordu. Şayet genç oyuncunun ailesi AB içinde futbol dışı bir nedenden yer değiştiriyor ise buna kısıtlı bir istisna söz konusu olabiliyordu.

Kulüpler ancak 23 yaşın altı olarak tanımlanan genç oyuncuları kulüp değiştirdiğinde bir ücret talep edebilirler. Bu ücret oyuncuyu 21 yaşına kadar eğitmek için harcanan gerçek maliyetlere uygun olmalıdır. Bu tazminatı sabit bir ölçekte hesaplayabilmek için karmaşık formüller söz konusudur. 12 ile 21 yaşları arasındaki her oyuncu için kulübü eğitim verdiği her yıl başına tazminat talep edebilir. Bu eğitim tazminatı oyuncu sözleşmesi bitince kulübünden ayrılsa bile geçerlidir. Bu genç oyuncuların hareket serbestliğin kısıtlıyor gibidir. Şayet yeni bir kulübe geçişler bir ücrete tabi ise ve daha yaşlı olanların değilse bu onların rekabetçi avantajlarını kısıtlayacaktır.

Komisyon ve futbol otoriteleri arasında yapılan görüşmelerin esas merkezini oyuncuların serbest dolaşım hakları ile kulüplerin takımlarında kararlılık arama isteklerinin uzlaştırılması yatıyordu. Oyuncuların sözleşmelerini bozmalarının nasıl önleneceği tartışmaların özünü oluşturdu. Sözleşme bozmayı önleyecek uygulamalar yasal veya sportif, oyuncuya karşı veya yeni kulübe karşı uygulanabilirdi. Yasal önlemlerdeki güçlük, Avrupa hukuk sisteminin bir çalışana sözleşmesini bozma hakkı tanıması idi. Sportif önlemler ise oyuncunun sanatını uygulamasını engelleyici yönde olmamalıydı. Yeni kulübün oyuncudan yararlanmasını kısıtlamak potansiyel olarak daha olanaklı görüldü. Yine de bu önlemler oyuncunun becerisinden yaralanma hakkını kısıtlamamalı idi. Aksi halde bir ticaretin kısıtlanması durumu ortaya çıkacaktı.

Yeni düzenlemelerde sözleşmeler minimum 1 yıl ve maksimum 5 yıl süresinde olabilecekti. Oyuncular bir sezonda sadece bir kere geçiş yapabilecekti. Bir yaz ve bir de sezon ortası olmak üzere iki transfer dönemi olacaktı. Bu dönemler dışında geçişe izin yoktu. FIFA kuralları sadece sözleşme içindeki geçişlerle ilgili idi. Bu geçişler yalnızca dönem sonunda olabilecek ve eski kulübe bir tazminat ödenecekti. Tazminat miktarları henüz tam belirlenmemiş bir eşele göre olacaktı. Buradaki ilke sözleşmeye göre kalan ücret bakiyesinin esas alınmasıdır. Oyuncu ve kulübü sözleşmenin bitiminden önce sözleşmeyi sona erdirme konusunda karşılıklı anlaşırlarsa ne olacağı konusunda belirle bir yaklaşım görülmüyor. Böyle bir anlaşma ile oyuncu sözleşmesi bitmiş oyuncu statüsüne sahip olacaktır. Bu bazı oyunculara kendilerini serbest bırakacakları bir tazminatı kişisel olarak ödeme opsiyonu getirmektedir. Bundan pazarlık güçlerini arttırma bakımından yararlanabilirler.

Sportif cezalar sözleşmeyi bozanlar veya geçtikleri kulüplere uygulanabilir. Bunlar genel olarak oyunculara belirli sürelerde oynama yasağı şeklindedir. Bu tür oyuncu alna kulüplere de transfer yasakları öngörülmektedir. Puan silmek veya kupalardan dışlamak gibi cezalar UEFA ve FIFA yetkisine bırakılmıştır. Bu tür cezaların kulüpleri sözleşme bozan oyuncuları almalarını kısıtlayıp kısıtlanmayacağını zaman gösterecektir. Burada yasal bir sorun olmadan zorlanabilecek bazı limitler söz konusu olabilir. Belirli bir süre yürümüş bazı sözleşmeler bitmeleri sınırında bozulabilecektir. Burada yine de eski kulübe bir tazminat ödenmesi söz konusu olacaktır. Spor ve futbol fazlaca hukuki didişmelerin konusu olacak bir alan değildir. Kulüpler genellikle uzlaşabilecekleri “sportif olarak geçerli neden” formülleri oluşturacaklardır.

Yeni sistem anlaşmazlıkları çözecek bir gönüllü “tahkim komisyonu” da öngörmektedir. Bu komisyonun oluşma şekli henüz netleştirilmedi. Burada tarafsızlığın ve bağımsızlığın önde gelmesi esas alınıyor. Ayrıca bu komisyon bir oyuncunun mahkemeye gitmesini de engellemiyor. Bu durum FIFA uygulamaları açısından olumlu bir gelişmeyi yansıtıyor. Mevcut uygulamada böyle bir hakkın kullanılması hemen hemen olanaksız hale getirilmişti.

Av. Sedat Vargılı

KAYNAKÇA:

Türkiye Futbol Federasyonu

C. Jeanrenaud and S. Kesenne (1999) Competition policy in team sports: Europe after the Bosman case,

Tuğrul Akşar ( Bosman Kararları ve Futbolda Liberal Devrim)

 
Toplam blog
: 12
: 7778
Kayıt tarihi
: 12.03.07
 
 

Futbol ve hukuk yetenek ve kural birleşimi dev kurumlar. Alınan cezalar, kazanılan dava ve maçlar, k..