Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Eylül '09

 
Kategori
Futbol
 

Bosna-Türkiye maçı ve Kral Çıplak

Bosna-Türkiye maçı ve Kral Çıplak
 

Bir rüyanın sonu.


Fatih Terim üç yıldır milli takımın başında. Avrupa şampiyonası sırasında gelen günlük başarılarla ve Avrupa’ya transfer oluyor masalları arasında ücretini iki kat artırarak sözleşmesini 2012’ye kadar uzattı. Dünya kupası gurup elemelerinde gurubumuz oldukça zayıf. İspanya dışında dişe dokunur bir takım yok. Ancak buna rağmen guruptan çıkabileceğimiz meçhul. Çağdaş futboldan bu kadar uzak bir hocaya geçmiş başarılarının hatırına verilen paralara yazık. Ancak TFF kimse karışmasın para benim diyor. Ancak bunu diyenler yarın dünya kupasına gidemezsek o zaman görürüz yüzlerindeki ifadeyi.

Yukarıdaki satırları 31.10.2008 tarihinde “Yazık olacak Beşiktaş’a” isimli yazımda belirtmişim. Daha öncede değişik yazılarımda Mustafa Denizli ve Fatih Terim’in çağdışı futbol anlayışlarını eleştirmiş hiçbir zaman sistem futbolu oynanmadığını zaten bu iki hocanın sisteme inanmadığını belirtmiştim. Ama yalakalık konusunda her biri uzman olan ama bir türlü Kral Çıplak diyemeyen çok bilmiş spor yazarları bu gerçeği bir türlü ifade edemiyorlar.

Bu akşam gurubumuzun en önemli maçına çıktık. Kadrosunda en fazla bir kaç oyuncusu bizim üç büyüklerde oynayabilecek bir takımı sistemsizlikten yenemedik. Uluslararası düzeyde oyuncularımızın varlığı ile maç kazanabilen takım bu akşam onlarda durunca (Arda, Tuncay gibi) ortaya berbat bir maç kimin ne oynadığı belli olmayan bir mahalle futbolu çıktı ortaya. Eh ne beklenilirdi ki zaten. Ben milli takımın gerçekten sistemli ve takım oyunu oynayan bir maçını hiç hatırlamıyorum ki bu maçta olsun. Gerçek şu ki artık çağdışı kalmış, sisteme inanmayan Mustafa Denizli, Fatih Terim gibi hocaların bundan sonra Türk futboluna verebilecekleri en iyi hizmet köşelerine çekilmeleridir. Artık herkes şunu haykırmalıdır. KRAL ÇIPLAK, sayın Terim. Hizmetleriniz için teşekkürler deyip istifası istenmelidir.

Türk sporunda son yıllarda garip bir yerli hayranlığı var. Bu futbolda da böyle basketbolda da. Bizim sporcumuz bizim hocamız lafları her spor programında tekrarlanıp duruyor. Basketbol milli takımı Avrupa şampiyonası hazırlık maçlarında birkaç kötü sonuç alınca Tanyeviç yerin dibine sokuldu. Tanyeviç’in derhal istifa etmesi ve yerine yerli bir hocanın getirilmesi bile istendi. Pazartesi gününden beri milli takımın üç maçını seyrettim ve tek kelime ile hayran kaldım. Her maçta adeta basketbol şov vardı.Hoca adeta maçı yaşıyor ve yerinde yaptığı müdahalelerle takımını öyle bir oynatıyor ki ev sahibi Polonya bile 18 sayı fark yemekten kurtulamadı. Sistem, taktik, oyuncu değişiklikleri her şey yerli yerinde. Çağdaş basketbol anlayışının her şeyi var milli takımda. İnanın basket maçından sonra Bosna-Türkiye maçı öyle bir yavan geldi ki tatlı üzerine yavan bir çorba içmiş gibi.

İşte iki hoca işte iki anlayış. Bu saatten sonra bir mucize gerçekleşir de Dünya kupasına gidersek bu Fatih Terim’in doğrularından değil de ancak Bosna’nın beceriksizliğinden kaynaklanır.

Bu arada 15 yıldır İstanbul’u idare eden mevcut iktidar anlayışının İstanbulu ne hale getirdiği ortaya çıktı. Gerçi onlar Allahın Taktiri derler çıkarlar işin içinden. Ama olan yüzlerce yaralı, 31 ölü ve milyonlarca dolar maddi zararla bedelini ödeyen İstanbul halkı. Ne diyelim TOPLUMLAR LAYIK OLDUKLARI ŞEKİLDE İDARE EDİLİRLER. Tıpkı milli takımlar gibi.

Saygılarımla.

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 72
: 2174
Kayıt tarihi
: 11.04.08
 
 

3 Ocak 1958 doğumluyum. S.Muhasebeci Mali Müşavir olarak çalışmaktayım. Edebiyat ve sinema ilgim ..