Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ekim '08

 
Kategori
İzmir
 

Bostanlı sahilinden gelen pis kokular

Bostanlı sahilinden gelen pis kokular
 

Merhum Priştina dönemine kadar, Karşıyaka sahil düzenlemesi malumunuz, Alaybey tersane bitiminden başlar ve Bostanlı Deresinin denize ulaştığı yer olan ve Çörçil diye adlandırılan noktaya kadar devam ederdi. Oradan Mavişehir’e kadar olan bölge ise taşlık, kayalık ve kullanılamaz haldeydi.


Partili partisiz pek çok İzmirlinin takdir ve minnetle andığı merhum Priştina döneminde yapılan proje ve çalışmalarla; söz konusu noktadan, Bostanlı Balıkçı Barınağına kadar olan kısımda, harikulade bir sosyal yaşam alanı oluşturuldu. Bir buçuk kilometrelik kum yürüyüş pisti, bisiklet yolları, tenis kortları, basketbol sahaları, çocuk oyun parkı, spor aletleri, kafeteryası, bankları, masaları, konser alanı ile çok modern bir kompleks haline getirildi. Hizmete açıldığı ilk günden bugüne değin yüz binlerce İzmirli, Karşıyakalı bu harikulade hizmetten yararlandı, halen de istifade etmeye devam ediyor.


O bölgede düzenli olarak spor yaptığım dönemde, Priştina’nın vefatını müteakip gerçekleşen Belediye Başkanı değişiminin ardından, o güzelim alanın bakım ve kullanımıyla ilgili başlayan aksamaları bire bir takip etmiştim. Ve üzülüyordum. Ama dün yaşadığım hayal kırıklığını, tam olarak anlatabilecek miyim, emin değilim.


Çok uzunca bir süredir, Bostanlı yalısında yürüyüş ya da spor yapma şansım olmamıştı. Dün sabah erkenden, Cumhuriyet Bayramı törenleri için oğlumu servisiyle okula gönderdikten sonra, eşimle birlikte; eşofmanlarımızı, spor ayakkabılarımızı giyip soluğu orada aldık.


Kısa ısınma hareketlerinin ardından, yürüyüş parkurunda tempolu yürüyüşümüze başladık. Hava cam gibiydi, denizse çarşaf. Spor yapan yüzlerce Karşıyakalı oradaydı. Ama daha yürüyüşe başladığımız dakikada burnumuza çarpan pis lağım kokusu, bizi şoke etti. Abartısız söylüyorum, o bir zamanlar ki kahverengi İzmir Körfezi denizinin, Bayraklı bölgesindeki iğrenç kokusundan hiç ama hiç farkı yoktu, duyduğumuzun. Resmen yıkıldık.


Daha düne kadar buralar cam gibiydi. Hatta olta atanlar, tüm uyarılara rağmen tuttuğunu yiyenler dahi vardı. Ama şimdi sahil boyunca yaklaşık iki metre genişliğinde bir pislik bandı, tüm Bostanlı yalısı boyunca devam ediyordu. Ve o iğrenç, insanın burun direklerini sızlatan koku.


O güzelim yürüyüş parkurunda çökmeler, deformasyonlar olmuş ama maalesef ki olduğu gibi bırakılmıştı. Normalde kırmızı kum olan parkur, bazı bölgelerde -sözümona- tamir edilmiş, yapılabilecek en çirkin şekli ile beyaz kumla onarılmaya çalışılmıştı.


Büyük, yekpare taşlardan yapılan en kenardaki gezi yolunda, tabanın dolgu olması nedeniyle, neredeyse mezar büyüklüğünde çökmeler olmuş ama onlara da bir el atan bulunamamıştı.


Bazı mahalle parklarındaki yürüyüş alanlarında dahi tartan pistler yapılırken, koskoca Bostanlı sahilindeki bu enfes sosyal alanın içler acısı durumu beni inanılmaz derecede üzdü.


Tek gördüğüm olumlu değişiklik; tenis kortlarında ve Yasemin Cafe’nin yanındaki spor alanında yapılan revizyonlardı.


Umarım, en azından bir “seçim yatırımı” olarak da olsa bu bölge eski güzel günlerine kavuşabilir. Hele o körfezin; tertemiz, masmavi, yosun ve iyot kokan dinginliğine yeniden ulaşılabilir.


Not: Görsel öge www.izmir.bel.tr adlı siteden alınmıştır.

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..