Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Şubat '09

 
Kategori
Güncel
 

Boykot

Boykot
 

1 Kişi Değiliz 5 Milyarız

Çoğunlukla kendi gücümüzün farkında olamıyoruz. Yaşadığımız sıkıntıların sebebi ise genellikle başkaları oluyor. Emperyalistler, kapitalistler, ağalar, şeyhler, evdeki karılar/kocalar, işyerinde patronlar, siyasetçiler vs. vs. Listeyi belki sonsuza kadar uzatmak mümkün. Kendimiz hariç herkesi bu listeye ekleyebiliriz. Ama birer birey olarak fert olarak hiç kendimize bakmayız.

Nedir kendimize bakmak? Nedir özeleştiri yapmak? Yapabileceğimiz bir çok şeyi aslında yapmadığımızı, sorumluluklarımızı yerine getirmediğimizi sadece kendimiz dışındaki her şeyi suçladığımızı görmektir kendimize bakmak. Acaba bizler sömürülmeye, emperyalist projelere teşne olmaya, patronlara hizmet etmeye, siyasetçilere yalakalık yapmaya ne kadar müsaitiz bunu bir düşünmeliyiz. Acaba yaşadıklarımız onların güçlü olmalarından mı kaynaklanıyor yoksa bizim biz olamayışımızdan, kendimiz olamayışımızdan sömürülmeye teşne olmamızdan mı? Yada kazara biz aynı imkanlara sahip olsak napardık. Siyasetçi olsaydık, sermaye sahibi olsaydık, bürokrat olsaydık bizler ne yapardık? Biz de onlar gibi vampirleşerek diğer insanların kanını emer miydik yoksa elimizdekileri bölüşür müydük. Yetkimiz varsa adaletli olur muyduk. Aslolan bireylerin fertlerin öncelikle kendilerini dönüştürmeleridir. Kendisini dönüştürememiş, her şeyi laftan ibaret olan, her şeyi eleştiren ama gücü oranında ortaya hiçbirşey koymayan, katkı sunmayan milyonlardan ibaret olduğumuzda halimizde böyle oluyor.

İşte bu yüzden önce kendimize bakmalıyız. Biz bir birey, bir fert olarak yapmamız gerekenleri yapıyor muyuz. Yoksa sadece karanlığa sövmek mi tek yaptığımız. Kapitalist dünya düzeninden şikayetçiysek biz kapitalist üretim-tüketim ilişkilerinin ne kadar dışarısındayız. Çünkü biz olmasak kapitalistler varolamaz. Bu eşyanın tabiatına ters. Örneğin kaç çift ayakkabımız var. Kaç çift pantolonumuz, kaç tane kazağımız, kabanımız var? Gazze’de çocuklara sıkılan kurşunları finanse eden firmaları boykot ediyormuyuz? Yoksa coca cola ve diğer ürünlerini kullanmaya devam ediyor muyuz. Eğer dünya üzerindeki savaşı finanse eden kapitalist ilişkileri ekonomik olarak desteklemeye devam ediyorsak ve hala “insanlıktan” bahsediyorsak durup bir düşünmemiz gerek. Tamam büyük küresel ilişkilere müdahale edemeyebiliriz. Buradan savaşı durduramayabiliriz, şu an için bazı şeyler boyumuzu aşabilir ama elimizden gelen kadarını da yapabiliriz. Savaşı finanse eden firmaları çok ciddi şekilde boykot edebiliriz, Lübnanda Hizbullah için bağış toplayan hristiyan bir genç kızla aynı ideal için bir şeyler yapabiliriz. Ne olacak sanki içmeyiverelim coca colayı, yemeyiverelim nestle ürünlerini. Düşünsenize coca cola’nın satışları dibe vursa ve istikrarlı birşekilde boykot yıllara yayılsa sonunda coca cola kepenk indirmek zorunda kalsa ülkemizde fena mı olur. Bu o kadar imkansız mı? Hayır imkansız değil aksine çok kolay, hepimiz sadece bu lanet içeceği içmeyeceğiz o kadar. Kapitalistler yapmaları gerekeni yapıyorlar, bizleri sömürmek için çalışıyorlar, reklam ve promosyonlarla ürün satışlarını durmadan artırmaya, sermayelerine sermaye katmaya uğraşıyorlar. Peki biz napıyoruz. Ya sadece seyrediyoruz ya da biz de sömürülmeyi kabullenip keyifle kolamızı yudumluyoruz.

Başka bir dünyanın mümkün olduğuna inanan tüm insanlar bunun için çalışmalı, ve güzel örneklikler sergilemelidir. Boykotun bir bedeli yok, bir zorluğu yok. Sadece sorumluluk hissetmek yeterli. Haydi başka bir dünya için kendimizi sorgulama ve çevremize sorgulatma zamanı. Her şey mümkün…

 
Toplam blog
: 6
: 391
Kayıt tarihi
: 16.02.09
 
 

78 doğumluyum. Evliyim, tatlılar tatlısı bir kızım var. Göçmenim. Güzel şarkı söylerim. Deniz kokusu..