Böyle de iki yüzlü olunmaz ki !

Bir iki gündür baş haber niteliği taşıyan Antalya'da satılan kız olayı için söylenecek tek şey var:

Çok iğrenç

Kız kardeşlere tecavüz olayı içinse,

İğrenç,

iğrenç,

İğrenç,

Demek bile yetmiyor. Nasıl bir vicdan, nasıl bir mantık, nasıl bir ruh hali ki bu insanlıktan nasibini alamamış içinde bir canavarla dolaşan insan kılığındaki yaratığı Allah yaratmış olabilir mi demekten inanın insan kendini alamıyor.

Bunları söylerken bizim de kendimizi toplumdan bir kenara sıyırıp ahkam kesmemizde pek doğru değil. Dünyanın pek çok yerinde olabiliyor böyle olaylar deyip işi basıt bir polisiye vakası haline dönüştürmek hiç değil.

Son yıllarda artan kadına şiddet olaylarını, çocukların istismar edilmeleri, hatta taş ve molotof atan çocukların varlığı bugüne kadar niçin bizi rahatsız etmedi de bir haber olarak önümüze getirildi ve unutturuldu?

Öldürmek, gasp, dolandırıcılık, tecavüz, yaralama gibi olayların faillerine neden ceza verilmesini, toplumdan uzaklaştırılıp tecrit edilmesini, hatta sallandırıvermesini istedik? Böyle bir hastalığımız hala devam ediyor. Sanılıyorki hapse tıkmak veya asmak çözüm.

Hayır.

Kaybettiğimiz, kaybedecek olduklarımızın tamamı bizim çocuklarımız, bizim geleceğimizi teslim etmek istediğimiz gençlerimiz. Olaya burdan bakmamız gerekiyor.

Ahlaklı bir şekilde eğitemediğimiz bu çocuklara ülkenin değerlerini hakça paylaştıramadığımız sürece bunun önünü almamız mümkün değil.

Suç işleyen ,suça meyilli barbar bir gençlik yetiştiriyoruz. Tabandaki çocuklarımıza yeteri kadar eğilemiyoruz. Suç potansiyeli olarak yetişen bu çocuklardan beklenen başka ne olabilir. Aile baskısıyla, töre gereği, namus meselesi denilerek ortaya çıkmayan olayları da bu arada miktarını bilemeyiz ama kabarık olması olasığı yüksek.

Burdan gemek isteğim nokta TV dizileri.

Dizilerde geçen ağırlıklı konuları iyi irdelediğiniz  zaman karşınıza belki farkında değiliz ama gayrı meşru ilişkiler yumağı çıkıyor. Ailesine yalan söyleyen kızların hamile kalmaları, kocasını veya karısını aldatanlar. reyting uğruna tecavüz sahneleri... Bütün bu yapı içinde işin garip olanıda topluma verimek istenen mesajda :

Kısaca, özgür yaşama arzusu!

Ailesini terkederek ayrı evlerde oturan gençlerin boyunu aşmış düzensiz yaşam şekli. Üst gelir seviyesini yakalamış gençlerin imkanlarından dolayı böyle bir hayat seçme yoluna gittiklerini kabullensek bile asgari ücretli bir ailenin çocuğu nasıl bir psikolojik ortamda olacak. Velevki taklit etti. Maddi imkanları kızlar nasıl elde edebilir, erkekler nasıl elde edebilir? Oturup biraz düşünelim. Nasıl bir sonuca çıkacak yolumuz.

Bence vahim hatalar neticesi, adli dramlarlarla sonuçlanır.

Kişiler kendi meselelerini çözerken hukuka başvurmak yerine eline silah alıp meşhur "kafasına sıkarım" düşüncesine hakim olabalirse olaylarıda nasıl çözmesi gerektiğini TV dizilerinden öğrenebiliyor.Parası olanın kanun nizam tanımadığı bir ortamda vakit geçirtilen seyircinin, gençbeyinlerine böyle girerseniz bu tip olaylarla karşılaşmamız da gayet normal.

Olgun insanlarda dahil tenolojinin esiri olduğumuza göre anne ve babanın çocukları üzerindeki "iyi insan yetiştirme " olgusu sokağa ve teknolojiye geçmiştir. İyiyi ve doğruyu seçemeyen sokak ve teknoloji sömürüsünü  ve rant düzenini mağlup edemediği sürece bu olayların ardı kesilmez.

Kısaca noktalamak gerekirse, topluma ne veriyorsanız onu alırsınız. Devlet bu konuları es geçerse sonuçlarına da eyvah diyemeyiz.