Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Temmuz '09

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Böyle din adamı, eksik olsun!

Böyle din adamı, eksik olsun!
 

Ayağında haşeması, altında ski' si, Rodos plâjlarında göz banyosu yapan Cüppeli, çamur atmağa devam!


Diyanet İşleri, çok önemli müjde vermişti. ‘Hurafeler ve siyaset dincileri, Kur’an ismini zikrederek saygınlık elde etmekte olup, bunları kendi lehlerine kullanıyorlar’ diyerek hurafelerin kitaplardan ayıklanacağı ifade edilmişti.

Ha, bu arada hurafeciler boş durmamış, malı yine götürmeğe devam etmişlerdi. Konu, Barbie bebekleri idi: ‘ Saçı var, taranıyor. Bacakları uzun ve normal bir insan için şehevi.’ Diyerek çıkış yapmış, tepki toplamıştı.

Bu Ahmet Hoca, ‘Utanmayı’ torbaya atmış. Diyanet İşleri bu adamı görmezden gelmesi, suspus olması neye delâlet eder acaba? Sesi soluğu çıkmadığına göre Cüppelinin dümen suyundan mı gidiyor o da diye akla gelmez mi?

Ha, unutmadan soralım Sayın Diyanet İşlerine. Teşkilâtınızda, kocalara okunmuş su tavsiye eden bir memurunuz olacaktı sizin. Onu arıyordunuz. Bari bulabildiniz mi? Hı?! Bulunsa n’olacak ki! Kocalar o sudan, yıllar yılı içiyorlardı zaten!.. Ne bekliyordunuz ki!

Şimdi, azıtanların başında Cüppeli Ahmet Hoca geliyor. Peş peşe vaazlar veriyor. Aklımızı karıştırıyor. Dinden soğutuyor. Yasakların daniskasını kendisi yapıp, salkımı kendisi yutuyor. Ahmet Hoca, Kur’anın gösterdiği adresleri değil, kendi menfaatine dönük olanları kullanıyor. Böyle bir din adamı olabilir mi? Eksik olsun!

Geçen vaizinde ‘ İnsanları tahrik edecek oyuncak bebekler yapılıyor’ diyor. Cüppeli, geçen seferki vaizinde medyanın kendisini ve her şeye maydanoz ettiğini’ söyleyerek tepki gösterdi.

Sayın Diyanet İşleri, taraflar ha bre konuşuyor. Sizin bir diyeceğiniz yok mu?

Hoca Efendi, kendisini eleştirenlere de kızmasını biliyor: ‘ Barbie bebek diyorlar. Bu nasıl bebek? Saçı omzunda, göğsü açık, bilmem her şeyi belli. Bir de üstüne bikini giydiriyorlar. Bu bebek falan değil, karının minyatürü’ Hoca devamla : ‘ Bir de güzel kadınlara bebek diyorlar. Bak namussuzlara. Neden güzel kadınlara bebek diyorsun? Bebek, sabidir, masumdur. ‘Charlie’nin melekleri diyor. Melek kız olur mu? Bunların her tarafı küfür, her sözleri şirk!’ Ah bilmez ki, bizde ne kız oğlan kız melekler var. Sabiş’in melekleri meselâ!

Cüppeli Hoca Efendi Hazretleri. Yapma bir bebekten şehevi duygular doğar diye haltlar işliyorsun. Yeter ki insanoğlu, raydan çıkmaya görsün. Öyle insanoğlu gördüm ki, rastladığı eşeği çelmeleyip üzerine çullandığını, erkek-dişi bakmadan dudaklarını da şapur şupur öptüğünü bu gözler gördü. Yeter ki, fiiliyat bozulmasın.

Sayın Diyanet İşleri, bu adamın çizdiği seksüel ortama ne diyorsun?

Bre Cüppeli Hoca Efendi Ahmet! Buyurmuşsun ki, üç ayların gelmesi yakın. Dini haber yapmak için, hocayla uğraşıveririz diye kafalar yoruluyor. ‘Beni Nasrettin Hocaya çevirdiniz. Her şeye maydanoz, her şeye malzeme ediyorsunuz’.

Bre Cüppeli Ahmet Hoca efendi. Nasrettin Hocayı hele sen, hiç ağzına alma. Onun eşeği bir deperse seni, kendini yedi kat arş-ı âlada bulursun. Nasrettin Hoca, senin gibi jet ski’ lere binip, Rodos Plâjlarındaki cıbıldakları turlamadı. Onun zamanında bez bebekler vardı. İnsanların nefsi uyanıyor diye aklından geçirmedi.

A be elinde ski’si, ayağında haşeması, sırtında cüppesi, başında sarığı olan Ahmet efendi. Sen en iyisi mi, bir ‘ Fetva dükkânı’ aç. Şişe şişe mürekkebin de olsun. Herzelerinden hap yap, para kazan.

Ey Diyanet İşlerim benim. Bu adamı hala konuşturacak mısınız? Dur demeyecek misiniz? Cüppesini almayacak mısınız? Yoksa ‘ Dur!’ demeğe sizin de mi gücünüz yok?!

Ört ki, ölem!

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..