Böyle mi Can Bartu olacaksın Emre?

Emre kariyerinin en büyük transferine imza attığı gün kendisine "oğlum" diye hitap eden Başkanına "Can Bartu gibi sembolleşip efsane olmak istiyorum" diye açıklama yapar...

O gün imza atan yüzündeki heyecana baktığımızda Emre'nin yine küçük boyuna rağmen büyük laf ettiğine şahit oluruz. Belli ki birileri, böyle konuşursa camiaya sempatik gözükeceğini ve bu lafla gönülleri fethedeceğini söylemiş olmalı. Ne demiş atalarımız ; “ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” ya da “lafla peynir gemisi yürümez” Netice itibarıyle ona akıl verenlerin sempatik görünürsün söylemi boşa gitmiş, aksine antipatik bile olmuştu. Camiada ciddi bir kitle tarafından henüz içine sindirilemeyen bir transfer olan Emre, bir anda henüz hiçbir katkı yapmadan kendisinin de bir Can Bartu bir Cemil Turan olabileceğinden bahsedip antipatik olmuştu bile...

Büyük Fenerbahçe taraftarı her daim takımına, yönetimine ve futbolcusuna destek olur. Emre de kutsal çubuklu sarı laciyi sırtına geçirdiğinde ve Mabed’e ayak bastığında tribünlerde onu bağırlarına bastılar. Artık Emre için laf üretme zamanı bitmiş, ağzının değil ayaklarının konuşma zamanı gelmişti.

Bugün, 1 hafta sonra dünyanın en prestijli arenası olan Ş.Liginde Fenerbahçe için çok önemli maça çıkacak olan Emre’nin bu sezonki en pahalı ve büyük beklenti içinde olduğumuz transferlerinden olduğunu hatırlaması gerekir ve kendisine “oğlum” diyen Başkana ve camiya geri hizmetini “ayaklarıyla” sunması zamanının geldiğini hatırlaması gerekmektedir.

Bu şekilde Can Bartu olunmaz Emre. Eğer Can Bartu olmak istiyorsan; kendine örnek olarak başka imparatorlar değil, gerçekten Can Bartu’yu örnek almış ve onun anısına oğluna “Bartu” ismini koyabilecek, “Kafa atmayan, tükürmeyen, küfretmeyen” Oğuz Çetin gibi imparatorları örnek almalısın.

Milli Takım kaptanı da olsan, Ayyıldızlı forma altında temsil ettiğin camia Fenerbahçe’dir. Sana “oğlum” diye hitap edip ve bu camianın kapılarını açan başta “baban” Aziz Yıldırım’a sonra da Fenerbahçe’ye faydalı olmak için artık ayaklarını konuşturmalısın.

Bu nedenle öncelikle Milli Takım’daki kaptanlık görevini, iadei itibar alana kadar bırakmalısın. Medya, Taraftar ve Futbolcularla polemiği bitirmeli ve hocan Terim gibi devamlı basına laf yetiştirmek ve onlara dava açmakla uğraşmamalısın. Futbolcunun çarpışacağı yer, duruşma salonları değil, futbol arenasıdır Emre. Özellikle saha içinde elleriyle kollarıyla devamlı konuşan surat ekşiten kızan bağıran çağıran görüntüden ve herşeyi ben yaparım tavrından da derhal uzaklaşmalısın. Tüm bunlar seni geri geldiğin Türk Futbol’unda müthiş antipatik yapıyor. Geldiğin takımda birçok yıldız futbolcu var. Örnek mi alacaksın al o zaman Carlos’u, al o zaman Alex’i, al o zaman devamlı yeniden doğan Semih’i...

Can Bartu olmak kolay değil Emre, en azından bugün olmak istediğin Can Bartu’yu ziyaret edip ondan bir tavsiye alarak Samandıra’da yeniden doğacağın görevine başlamalısın artık.

Can Bartu bu Cumhuriyet’de bir efsane ama tarih de bu Cumhuriyet’de çöpe giden “ben yıldızım” diyenlerle dolu unutma...

Ahmet ÇELİKSÜNGÜ

12.09.2008