Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mart '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Böyle mi yapsak?

Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaştıkça, siyaset alanında gerginlik artmaya başladı. Kimin Cumhurbaşkanı olacağı konusunda her hangi bir aday ortaya çıkmadığı ve partiler tarafından da açıklanmadığı için, bu sıkıntı ve stres seçimin adayların açıklanma sürecine kadar da devam edeceğe benziyor.

Görünen o ki, Recep Tayip ERDOĞAN, meclisteki gücünü kullanarak köşke tırmanacak. Yedi sene de orada oturacak. Kendisi de biliyor ki, oturacağı süreç içinde çok da rahat etmeyecek. Ancak hakkında yazılıp söylenecek sözler için açacağı tazminat davaları ile harcayacağı onlara ayıracağı zaman daha çok olacak. Daha çok tazminat kazanacak.

Milletin çoğunluğu cumhurbaşkanlığına karşıymış, onun hiç umurunda olmayacak.

Yani, çoğunluk istese de istemese de olacak…

Sonra?

Sonrası Allah kerim… Belli değil. Cumhurbaşkanlığı hırsı, devleti nereye taşıyacak, onu bu günden bilemiyor ve endişe duyuyoruz. Daha doğrusu ben kendi adıma endişe duyuyorum…

Neden kendi adıma dedim? Çünkü bu konuda düşünceler o kadar farklı ki…

Sayın Halil İbrahim ÖZSOY

Anavatan Partisi MKYK üyesi. Afyon Eski Milletvekili ve 55. hükümetin Sağlık Bakanı…

Komşuluğuna ve sohbetlerine doyamadığımız ağabeyimiz. Siyasi içerikli sohbetlere girdiğimizde, gerçekleri ortaya koyacak tarzda olaylara yaklaşmasına bayılırım.

Dün bana “Geçmiş olsun” ziyaretine geldi. Her ne kadar “Hasta ziyareti kısa olur” dediyse de, özlediğimiz sohbetini dinlemek için sohbetin ucunu siyasete, onun da ucunu Cumhurbaşkanı seçimlerine getirdik.

Yukarıdaki fikirlerimi ona da anlattım…

Cevabı “Çabalama İbrahim, çıkacak Çankaya’ya” dedi.

Ve devam etti…

“Cumhurbaşkanlığı, insanın hayatında eline geçirebileceği en cazip fırsatlardan biridir. Yedi sene o makamda oturacak, tüm ailesi ömür boyu bunun imkânlarından yararlanacak. Neden çıkmasın?”

Halil İbrahim ağabeyimize itiraz ediyoruz…

O “Bakın” diyor “O makama gelen kişi, Recep Tayip Erdoğan da olsa, başbakanlığında olduğu gibi rahat hareket edemez. O makamın gerektirdiği belli kurallar vardır. O kuralların dışına çıkamazsınız. Eğer çıkacak olursanız, etrafınızdakiler size kurallar hatırlatır. Ve eğer o kurallara uymazsanız, sizi orada oturtmazlar.

Görün bakın… Recep Tayip Erdoğan, dayanılmaz arzular içindedir ve o makama çıkacaktır. O makamda yedi sene kalacaktır. Ve o makamdaki süresi bittiğinde göreceksiniz, belki de sizden benden daha da fazla Atatürkçü olup çıkacaktır.”

Olur mu?

Bu sorumuza da “Olur” diye karşılık verdi Sayın ÖZSOY ve devamla “Cumhurbaşkanlığı makamı ile başbakanlık makamını birbirine karıştırmayın. Ya gereği gibi oturursun, ya da gereği gibi oturturlar adamı, tarihe neden dönüp bakmıyorsunuz” dedi.

Sayın Halil İbrahim ÖZSOY ağabeyimizin fikirlerine ve görüşlerine değer verir ve onun sohbetlerinden hep bir şeyler öğrenir ve istifade ederiz.

Ama…

Acaba bu kez dediği gibi olur mu?

“Yani Ağabey… Köyün Camisine imam mı yapalım?”

Sayın ÖZSOY güldü…

Orasını da sen söyle…

Ben de söylüyorum…

Böyle mi yapsak ki?

11 MART 2007

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..