Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Şubat '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Böyle zenginlik olmaz olsun!

Böyle zenginlik olmaz olsun!
 

Uzun yıllardır görüşemediğim bir çocukluk arkadaşım vefasızlıkla suçlamış beni.
Oysa oluşturduğumuz hiçbir ortama kendisi katılmazdı!
Bir ziyaretine gideyim, işin aslını öğreneyim dedim. Adresini bulmam çok zor olmadı! Ancak işyerinin kapısından içeriye girmekte zorlandım biraz!
Giriş koridorundan itibaren tıka basa gıda malzemesi kolileriyle doluydu çünkü!

Kutuların üzerinden atlayarak zorlukla ulaşabilmiştim en dip köşedeki odasına.
Epeyce bir sohbetten sonra ne ikram edeyim, ne içersin sorusu geldi!
Valla fark etmez, şöööyle demli bir bardak çay olabilir dediğimde, ama biz çay satmıyoruz ki diye cevap vermişti!

Tamam da, peki etrafta çay ocağı falan yok mu birader?
Neyse soğuk bir bardak su alayım ben!
Olur mu, her gün mü geliyorsun sanki?
Bak şu karşı kolide ki meyve suları var ya?
Tanınmış duyulmuş bir marka değil belki ama, öyle güzel ki.
Ben bile arada bir onlardan içerim.
Al al çekinme!
İstersen birkaç koli atalım arabana eve götürürsün!
Marka olanların dörtte bir fiyatına hem de!

Oysa ünlü marka koliler arasında nasıl da sırıtıyorlardı!

Moralim bozulmuş, ziyaretimi kısa kesmek zorunda kalmıştım.
Dışarı çıktığımda dualar ediyordum.
İyi ki arkadaşım kadar zengin değilim diye.
Oradan epeyce uzaklaşmıştım ki, cep telefonumu orada unuttuğumu fark ederek geri döndüm.
Arkadaşım perdeleri çekmiş, kasaya sırtını yaslamış bir vaziyette adeta nefes almadan para balyalarını saymaktaydı!

Bu olay, belki de çok zengin olmama ramak kaldığı birkaç yıl öncesine götürdü beni!

Yeni bir yerleşim bölgesinde bulunan arsamın içerisinde inşaat malzemeleri satacaktım.
Çok fazla çalışma temposu gerektirmeyecek düzeyde, yani sadece bir kaç kalem ürün bulundurmayı planlamıştım.
Kum, demir, çimento, tuğla falan!

Çünkü emekliydim ne de olsa, yapacağım işin benim için ufak çapta bir meşgale olması yeterliydi!

Ama kendimi tanımaz mıyım?


Hemen aynı günün akşamı derin düşünceler daldım!
Ya sonra dedim!
Müşteri ne isterse ertesi sabah yığarım ben buraya!
Hatta boyasından musluk contasına kadar!
Eeeeee, sonra peki?

Arkadaşım kadar cimri olmayacaktım belki ama…
Kafayı yiyeceğim kesindi!
Hatta her yoğun günün akşamı elimde hesap makinası ile uykuya dalacağım garanti!
Neme lazım diyerek vazgeçmiştim!
Orta halli olmak ve bunun tadını çıkarmakla yetinmek her zaman iyidir!

Aklınızda bulunsun istedim:-)

 
Toplam blog
: 1021
: 1607
Kayıt tarihi
: 19.10.07
 
 

Çok eski olmayan bir tarihte tıpkı sizler gibi Melek'lere gülümsermişim uykulu hallerimde!  ..