Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Haziran '07

 
Kategori
İzmir
 

Böyledir bizim sevdamız

Böyledir bizim sevdamız
 

Vapurdan inip iskeleden 1717 sokak, ya da Kemalpaşa caddesi de dediğimiz çarşının içlerine doğru ilerlerdiğinizde bir kahve kokusu sarar her yanı, bayram seyran farketmez hep kuyruk olur insanlar, meşhur kurukahvecidir orası.

Bazı sokakların numarası olmasına rağmen hala isimleri ile söylenir ve hala öyle bilinir; Eshot, Arabacılar, Tiyatro, Banka, Hamam, Kızılay, Belediye, Karakol, Santral, Musavvat sokakları gibi. Celal Bey ve Fazıl Bey asfaltı, Mavi Köşe, Coşkun Kasap, Cumhuriyet - Ankara - Türkbirliği - Aydoğdu - Zübeyde Hanım ilkokulları, Kemalpaşa, Mevlana, Osmanpaşa camileri de adres tariflerinde yardımcı unsurlardır.

Yıllardan beri hizmet verir meşhur pasta fırınları, erken giderseniz o zaman bulursunuz boyoz, ve kumruları gevrekçi fırınlarında, müdavimleri bilirler ağızlarının tadını, çünki sabahları vapurda, çayla iyi gider tüm unlu mamuller, bir başkadır akşamları sahildeki pub'larda bira içmek, muhabbet etmek,

Göztepe ile oynanan ve seksen bin izleyici ile seyirci rekorunun kırıldığı maçta, açık tribünde ben de vardım; TCDD'nin Karşıyaka taraftarlarını taşımak için özel tren seferi düzenlediği Bandırma deplasmanına ben de gittim arkadaşlarımla, kendi aracımla, trende yer bulamadığım için; şimdi yerlerinde apartmanların boy gösterdiği yazlık Hayal - Beyazıt - İpek - Zafer - Cihan - Melek sinemalarında çıt çıt sesleri arasında, Karşıyaka Devlet Tiyatrosu olarak hizmet veren Efes, pasaj ve iş hanı olan Ses ve Melek, yeni adıyla Deniz eski adıyla Elif kışlık sinemalarında filmler izleyen;

Eskiden minibüsler çalışırdı, "İzmir, İzmir" diye bağırırdı muavinler, "Bayraklı'dan mı Altınyol'dan mı?" diye soran; sahilinde dolaşan, parklarında oturan, iskelede vapur bekleyen, tarihi istasyonunda trenleri izleyen; vapurdan inip, eve gitmeden önce ayaküstü iki tek atmak isteyen büyüklerimize saygımızdandı, onların gittiği meyhanelere gitmeyen;

Düğünlerde oynayan, dans eden, "İpek siyah mantolu, beyaz beyaz yakalı, kalbim kalbim çarpıyor, sana sana bakalı, ne yaman şeysin ne güzel şeysin, Karşıyakalı" yı söylerlerken eşlik eden ve ardından Kaf Sin Kaf çeken,

Anneler gününde aziz Ata'mızın annesi, annemiz Zübeyde Hanım'ın Osman Paşa Camii'ndeki mezarı başında dua eden, Belediye Bandosu'nun Cuma günleri çarşıda verdiği konserlerde onları alkışlayan, katlı pazarında sebze ve meyveleri seçerek alan, 13 Mayıs'ta Gündoğdu Meydanı'na sizlerle birlikte giden, bendim. Daha çok yerde sizlerle beraberdim.

"Karşıyaka Yamanlar Dağı'nın eteği ile deniz arasında kalan, eskilerin "Kordelya" da dedikleri bir eğlence ve dinlenme yeridir. Kafeleri, lokantaları, barları, sahil banyoları ile sahilde bin Avrupa şehri, Soğukkuyu taraflarıyla bin Türk şehri değerlendirmeleri Karşıyaka içindir. Karşıyaka'nın eski ismi Cordelieu veya Cordelio idi. Cordelio ismi, Richard Coeur de Lion'dan gelmektedir. (Arslan Yürekli Rişar) Coeur de Lion'un sondaki "n" harfi yüzyıllar içinde kaybolmuş ve Cordelio olmuştur." ...devamı ve daha başka öğrenmek isteyeceğiniz çok şey.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Kar%C5%9F%C4%B1yaka, _%C4%B0zmir

"Kadızade Zühtü Işıl, Kadızade Raşit, Süreyya İplikçi, Refik Civelek, Osman Nuri ve Örnekköylü Hüseyin 1912'de bir topluluk kurmaya karar verirler. Bir başkaldırı hareketi olarak Karşıyaka Numaresi Bedeniye Kulübü'nü yani bugünkü adıyla Karşıyaka Spor Kulübü'nün kuruluşunu gerçekleştirirler. "Kaf Sin Kaf" K.S.K harflerinin eski dilde okunuşudur. Renkleri yeşil-kırmızıdır. Kırmızıyı Türklükten, yeşili ise İslamdan almıştır.Kurtuluş Savaşı 'nda yaptığı başarılı mücadeleden dönen Karşıyakalıların yeniden kurduklari futbol takimı ile hiç gol yemeden şampiyon olması münasebetiyle Mustafa Kemal Atatürk tarafından armasında ay-yıldız taşıma hakkı verilmiştir. Armasında ayyıldız taşıma hakkına sahip üç kulüpten biridir. (Beşiktaş, Kasımpaşaspor) Karşıyaka, onlar için hem hayatın anlamı, hem sevgi duyduğu kenti, hem de bir yaşam tarzıdır. Karşıyakalı taraftarlar buna kısaca 35½ yaşam tarzı derler. 35½ ne anlama geldiğini sadece gerçek Karşıyakalılar anlar. En önemli sloganlarından da anlaşıldığı gibi;"Kırmızı türklüğü, yeşili müslümanlığı; Burası bizim kutsal topraklarımız, biz KARŞIYAKALIYIZ." ...devamı ve ulaşabileceğiniz daha başka linkler için;

http://tr.wikipedia.org/wiki/Kar%C5%9F%C4%B1yaka_Spor_Kul%C3%BCb%C3%BC

Yeni Asır gazetesinin arşivlerine göre 61.060 biletli taraftar izlemiş maçı. Hatta bedavacılarla birlikte 80.000 kişinin izlediği aktarıldı dilden dile. Guinnes rekorlar kitabında bile yer aldığı söylenir "2. lig maçında kırılan seyirci rekoru" olarak.

Efsane Bandırma treni

"Göztepe ile yaptığımız amansız şampiyonluk mücadelesinin son haftasıydı.Bir hafta önce Atatürk stadında 80.000 kişinin tanık olduğu Göztepe ile yapılan final maçından, 0-0 beraberlikle ayrılarak, rakibimizin bir puan önünde son engel olan Bandırma deplasmanına gideceğiz, Bandırma'yı mutlaka yenmemiz gerekiyor, zira averaj olarak Göztepe bizden çok daha iyi ve son hafta Alsancak Stadın'da Balıkesirspor'la karşılaşacak, ve bu maçtan galip gelecekleride aşağı yukarı herkes tarafından biliniyor, yani Bandırma'yı yenmekten başka hiçbir şansımız yok..."

Maç 0-0 berabere bitti. Göztepe'nin kazandığı haberi ile şampiyonluk gitmişti. Ağlayanlar, üzülenler, anlatılacak gibi değil.Bandırma'dan çıkışımız da ayrı bir olay. Polis ve asker kordonu altında stadtan araçlarımızın olduğu yere kadar nasıl gittik anlamadık. Ben ve arkadaşlarım eve kadar konuşmadık, konuşacak ne hal kalmış ne moral. Ne konuşacağız. Sabah erkenden çıktığım ve tek başına şoförlük yaptığım aracımla, dinlenmeden yorgun, argın ve yarı uykulu gözlerle Karşıyaka'ya kadar nasıl geldiğimi hatırlamıyorum. Benim gibi gelen yüzlerce araç vardı.Ama asıl üzüntü trendeydi. Sonradan öğrendik bizde.

Devam ediyor arkadaşımız yazmaya:

"Trene geldiğimizde içimi bir utanç duygusu kaplamıştı "Yaşlı Kraliçeye" karşı, ...Lokomotiftende adeta gözyaşları damlıyor ben sizi bunun için mi sırtlayıp getirdim buraya dercesine sanki bizlere sitem ediyordu.Ama bir yandanda bize hadi atlayın bakalım eve dönüyoruz, her şey geçer "Kaf Sin Kaf" sevgisi bitmez diyerek teselli ediyordu...

Sonra "Yaşlı Kraliçe" hareket etti , eve dönüş başlamıştı.Trende olanlar aynen tahmin edeceğiniz gibi, en ufak şeyden bir kavga çıkıyor, camlara dayanmış yorgun yüzlerdeki gözlerden sicim gibi gözyaşları akıyordu."

Trenin Karşıyaka istasyonunda beklenmesi, karşılanması da ayrı bir olaydı..Binlerce insan karşıladı otreni. İşte böyle bir sevdaydı Karşıyakaya duyulan aşk. Her deplasman için ayrı bir blog yazılır. İstanbul'da bayrak ve flamasız kalan Kaf Kaf taraftarlarının İtalyan bayrağını konsolosluktan alarak maça gittiği bile rivayet edilir. Ne de olsa renklerimiz aynı.Yaşadıklarını, duygularını anlatan kardeşimizin yazısının tamamı;

http://www.yesilkirmizi.com/haber_detay.asp?haber_id=263

Karşıyaka Belediyesi İnsan Hakları Ödülü şimdiye kadar, şu isimlere verildi:

"1992- Aziz Nesin, 1993-Uğur Mumcu, 1994-Bosna-Hersek halkı adına Alija İzzetbegoviç, 1995- Kırım halkı adına Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, 1996-KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, 1997-Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, 1998- Mehmetçik ve Şehit Ailelerine, 1999- AKUT Üyeleri ve gönüllüler, 2001- Eğitim Gönüllüleri adına İbrahim Betil ve Mehmet Özdilek'e, 2002- İmece Evleri projesi nedeniyle Hukukçu Erbay Yucak ve Süleymanbey, Aksu ve Çay Köyüne, 2003- Nevvar Salih İşgören, 2004-Çağdaş yaşamı Destekleme derneği adına Prof. Dr. Türkan Saylan, 2005-Umut Vakfı'na verildi" (ANKA) Ankara Haber Ajansı 10.02.2007

"İzmir Karşıyaka Belediyesi'nin bu yıl ki insan hakları ödülüne Umut Vakfı'nın değer görülmesinde, vakfın bireysel silahlanmaya karşı verdiği mücadele etkili oldu" başlıklı yazıdan alıntıdır.

"...Türkiye'deki bazı düğünlerde, futbol maçlarında ve sokak kavgalarında meydana gelen maganda terörüyle her yıl yaklaşık 3 bin insanın ölmesi önergede etkili oldu. Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, insan hakları ödülü veren tek belediye olduklarını, ödülün Umut Vakfı'na verilmesini memnuniyetle karşıladığını ve desteklediğini belirterek, 'Bu ödül barış mesajı veriyor. Silahsızlanmayı kampanyaya dönüştürelim. Biz de bu kampanyaya katılalım' dedi. Umut Vakfı, son yıllarda silahsızlanma ve barış üzerine önemli etkinlikler düzenliyor..." yazının tamamı için;

http://www.kazete.com.tr/arsiv/2006/51/index.php?sayfa=orgut6&bolum=haberler

Karşıyaka'da başka neler var dersiniz?

"Karşıyaka’ya. Otobüsün servisi, Karşıyaka’ya girdimi, başlardı muhabbet. Tersane haber verirdi Alaybey’e, geldiğimi. Çocukken kaydığım ATATÜRK ANITI “nerede kaldın?” derdi, otobüs durakları “hoşgeldin” derken. İskele bir yanağımdan öperdi, çarşı diğer yanağımdan. Gözlerim dolardı, Aksoy’u geçerken. Girne Bulvarı sıkı sıkı sarılırdı, başlardı kaçırdıklarımı anlatmaya. Anlamıştım, dili var bu şehrin caddelerinin. Hepsi birer insan, hem de ne insan!"

"Şehre girer girmez Cemal GÜRSEL karşılıyor, sizi... "

"Sahil yolunun devamında Hasan Ali YÜCEL var. 1922’de İzmir’e öğretmen olarak geldiğinde..."

"...Karşıyakalı ülkesini ve şehrini onurlandıran sporcuları da yaşatır. Grekoromen stilde ilk dünya şampiyonu güreşçimiz Muharrem CANDAŞ bir sokakta, Baş Pehlivan Kara ALİ ise bir caddede çıkar karşımıza. KSK’nin unutulmaz kaptanı Gode CENGİZ (Kocatoros) ve 30’lu yılların Yüksek Ekonomi Ticaret Okulu mezunu unutulmaz futbolcusu Göbek HİDAYET (Erzeybek)..."

"...Girne Bulvarı’ndan Bahriye Üçok Bulvarı’na giderken “bu vatan kimin?” diye düşündüğünüzde Orhan Şaik GÖKYAY’dan... "

Muammer AKSOY, Bahriye ÜÇOK, Ahmet Taner KIŞLALI, KUBİLAY ile birlikte 1964’te Kıbrıs’ta şehit olan Hv. Plt. Yzb. Cengiz TOPEL, Şair Attila İLHAN, Şükran KURDAKUL, Suat TAŞER ve daha nicelerine rastlarsınız Karşıyaka'mızın bir köşesinde.

"... Latife Hanım da, Karşıyaka sokaklarındaki yerini tabii ki almıştır. Karşıyaka’da nereye giderseniz gidin, Mustafa Kemal’in sesini duyarsınız. Alsancak’a giden vapura binerseniz, seslenir tıpkı 11 Ekim 1925’te olduğu gibi:"

“İzmir’in Karşıyakalıları, Sizleri muhabbetle selamlarım, ben bütün İzmir ve İzmirlileri severim. Güzel İzmir’in temiz kalpli insanlarının da beni sevdiklerinden eminim. Yalnız bir rastlantı beni Karşıyaka’ya daha fazla bağlamıştır.

Karşıyakalılar! Anam sizin sinenizde sizin topraklarınızda yatıyor."

FURKANkskli'nin Taşı toprağı insan adlı yazısından çok az bir alıntıydı bunlar, tamamını okumanızı isterim.

http://furkankskli.azbuz.com/readArticle.jsp?objectID=5000000000169491

Daha eklenecek o kadar çok şey var ki. Sizlerin de vardır, şüphesiz. Yorumlarınızla katkıda bulunun. Gene de bitiremeyiz, Karşıyaka'yı anlatmaya.

Hep söylenir, hep söyleriz BİZİM SEVDAMIZ BİTMEZ.

Galerideki fotoğraflar: oğlum Can Bayram

 
Toplam blog
: 240
: 2494
Kayıt tarihi
: 13.04.07
 
 

6 Mayıs, bir Hıdırellez günü "Merhaba dünya" demişim. Geçen elli küsur yıl. Bir şarkı vardır Osma..