Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ekim '17

 
Kategori
Güncel
 

Boynuz İsterken Kulaktan Olmak

Boynuz İsterken Kulaktan Olmak
 

Dünyanın arsızları, ayarsızları ve tamiri imkânsızları dünyanın huzurunu, güvenini bozmaya devam ediyor.   

Arsız ve ayarsızların şeytani düşüncelerinde dünyayı sınırlara, bölgelere, devletlere ve parsellere bölme isteği bitmiyor.

Âdemden sonra dünyayı sınırlara böldüler olmadı, bölgelere ayırdılar. Bölgelere ayırmakla yetinmediler dünyayı devletlere, devletleri de parsellere bölmek istiyorlar.  

Dünyanın, bölgenin güveni ve huzuru böyle arsız, ayarsız ve tamiri imkânsız olanlara teslim edilmez.   

Bilinen hikâye Dimyat’ta pirinç almaya giderken evdeki bulgurdan olmak.

Aşırı hırs göstererek mevcut olanla yetinmemek, daha çok kazanayım derken eldekini de kaybetmek.

Saddam’ın kaçağı arsız Barzani evveliyatları olan dedesi ve babası gibi eldeki buğdayla yetinmeyip pirinç sahibi olmak isterken buğdaydan da oldu. Bulgurda boğazında kalacak.

Arsız Barzani’nin dedesi ve ahir zamanını Amerika ‘da iltica ile geçiren babası en çok İngilizlerin gazabına uğramışlardır.

Bunlar Rusya ile İran arasında sıkışıp kalmışlar. Amerika’ya yalvarmışlar, Türkiye’den yardım istemişlerdir. İran’a, Rusya’ya iltica edenlerin haricindekiler yaşamlarını dağlarda geçirmişler.

Saddam’ın kaçağı arsız Barzani ABD nin Saddam’ı ortadan kaldırılmasını fırsat bilip pirinçten vazgeçtiği zehabını uyandırarak Kuzey Irakta yer edindi.

Deaş’ın Irak ve Suriye topraklarını işgal etmesi arsız Barzani’nin pirinç sahibi olma iştihanı kabarttı.

Herkes biliyor ki bu bölgede boşluğu yaratan, bölgenin güven ve huzurunu bozan Amerika Birleşik Devletleridir.

Saddam’ın kaçağı arsız Barzani hep şeytani düşünceler taşımıştır. Hiçbir zaman Rahmani düşünmemiştir.

Peki, Saddam’ın kaçağı arsız Mesut Barzani bulunduğu yere nasıl geldi ve nasıl pirinç sahibi olmak istedi.    

Arsız Mesut Barzani, İran birliklerinin Mehabat'a girip Cumhuriyet'e son vermelerinin ardından ailesiyle birlikte Moskova'ya gitti.

Barzani ailesi, 1958 yılında Kâsım'ın Irak'ta yaptığı darbenin ardından kurulan yeni hükümetin daveti üzerine yeniden Irak'a döndü.

1970'lerin başında Mesut Barzani, kardeşi İdris ile babasıyla Kürtlerin siyasi ve askeri meseleleri üzerine çalışmaya ve 1976'da babasının ABD'ye iltica etmesinin ardından yine İdris ile beraber Kürdistan Demokratik Partisi'ne (KDP) liderlik etmeye başladı.

Mesut Barzani ve İdris 1979 İran Devrimi'nin ardından kendilerine destek veren yeni rejimin desteği ile İran'a yerleşti.

1980'de Irak-İran Savaşı'nın başlaması üzerine KDP, Irak-İran sınırının Irak tarafında Kürtlerin yoğun olduğu alanlarda kontrolünü artırdı.

İran'daki otoriteler Irak'taki tüm Saddam karşıtı güçleri organize etmeye çalışsa da, Mesut İran yönetiminin muhafazakâr İslâmi karakterinden rahatsızlık duydu. 

Barzani’nin kardeşi İdris'in 1987'de ölümü üzerine Mesut Barzani, KDP'nin tek lideri oldu.

1988'de İran-Irak Savaşı'nın bitişinin ardından Kürt alanlarında merkezi kontrolü yeniden sağlamak için yoğun bir mücadeleye başladı. 

1991'de Irak'ın Körfez Savaşı'nda yenilmesinin ardından Mesut, Bağdat'taki rejime karşı Kürt ayaklanmasını başlattı.  

Merkezi hükümet ve Kürt ayaklanmacılar arasındaki çatışmalar, Batılı güçlerin müdahalesi ve Kuzey Irak'ta Kürtler için güvenli bölgeler yaratılmasının ardından son buldu. 

1992 Mayıs'ında Kuzey Irak'ta Batılı ülkelerin gözetiminde yapılan seçimlerde Barzani, Kürdistan Yurtseverler Birliği lideri Celal Talabani ile birlikte lider seçildi. 

Türkiye 1993-1997'de Irak'ın kuzeyinde PKK'lılara karşı “Sıcak Takip” operasyonunu yürütürken Barzani (şeytani düşünceleri gizleyerek ) Türkiye ile ittifak ilişkisi içine girdi.

1994 yılında KDP-KYP koalisyonunun anlaşmazlıklardan dolayı sona ermesi üzerine iki parti arasında bu sefer savaş başladı.  

22 Ağustos 1996'da KYB'nin İran ile anlaşma imzalayacağından korkan Barzani, Bağdat rejimiyle anlaştı. 31 Ağustos'ta Erbil'e giren Irak birlikleri şehri Barzani'ye teslim ettiler.

9 Ağustos'ta Barzani'nin birlikleri KYB'nin güç merkezlerinden olan Süleymaniye'nin kontrolünü ellerine geçirdiler. KYB ve KDP arasında ateşkes 23 Ekim'de imzalandı.

12 Ekim'de KYB ile ateşkes sona erince çatışmalar yeniden başladı ve ABD'nin girişimiyle KDP ve KYB arasında anlaşma 1998 yılında yeniden sağlandı. Barzani Kurulan Federe Kürt Bölgesi’nin başkanlığını yürütmeye başladı.    

Demek ki can bedenden çıkmayınca huy çıkmıyor. Böyle arsız, ayarsız ve tamiri imkânsızlara güven duyulmaz, itimat edilmez.  

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..