Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ağustos '07

 
Kategori
Haftasonu
 

Bozcaada turu

Bozcaada turu
 

Bozcaada kaçamağı,

Haftasonu İstanbul’ dan kaçalım bir yerlere gidelim dedik. Ama nereye gitmeliydik. Hem daha serin olmalı püfür püfür esmeli hem de pırıl pırıl bir denizi olmalı diye düşündük. Uzun süredir hep aklımızda olan ama bir türlü gitmek kısmet olmayan Bozcaada’yı gözümüze kestirdik ve nasıl gidebileceğimizi araştırmaya başladık.Otomobille gitmenin oldukça yorucu olacağını düşünerek haftasonu tur düzenleyen turizm şirketleriyle temasa geçtik.Genellikle turların hepsi Cuma akşamı 23.00 ile 24.00 arası hareket ediyorlar.Araçlar 18-23 kişilik midibüsler ve fiyatlar da aşağı yukarı aynı.Şirketlerden bir tanesinde yer bulup akşam saat 23.00 de Sögütlüçeşme’deki Kadıköy nikah dairesinin önünden hareket ettik.Sabahın ilk ışıklarıyla Çanakkale’ye ulaştık ve saat 09.00 gibi de Geyikli iskelesindeydik.Bir süre kuyrukta bekledikten sonra arabalı vapurumuza bindik ve Bozcaada’ya doğru yola çıktık.Yaklaşık yarım saat süren keyifli bir yolculuktan sonra Bozcada’ya ulaştık.

Adanın merkezinde bulunan otelimize yerleştikten sonra bizim için hazırlanan kahvaltımızı ettik ve tekrar aracımıza binerek denize gireceğimiz Habbele koyuna gittik.Habbele Koyu Bozcaada’nın merkezine yaklaşık 15 dakika uzaklıkta bir koy.Her yerde trend olduğu üzere burada da bir beach var.Fakat giriş ücreti filan yok ancak şezlong ve şemsiye ücreti ödüyorsunuz.İsterseniz kumların üzerinde kendi havlularınızın üzerine de yatabilirsiniz.Kumsal tek kelimeyle muhteşem, tabii deniz de öyle.Ama deniz suyu oldukça serin.Akşama kadar burada denize girdik, güneşlendik.Akşam güneşin batacağına yakın toparlanıp güneşin batışını izleyeceğimiz Polente Feneri’ne geçtik.Fenerin yolu üzerinde bütün Bozcaada’nın elektrik ihtiyacını karşılayan ve artanını da ulusal elektrik hattına aktaran rüzgar santrallarını gördük.Polante Feneri artık görevini tamamlamış ve terkedilmiş bir fener.Adanın batı noktasında bulunması sebebiyle de güneşin batışı burada bir başka güzel.

Akşam yemeği için otelimize döndük.Akşam yemeğini otelimizde harika bir balık ve eşliğinde Bozcaada’nın enfes şaraplarıyla yaptık.

Bu arada biraz otelimizden ve Bozcaada’nın muhteşem şaraplarından bahsedeyim.Biz adanın merkezinde yer alan Gümüş Otel’de kaldık.Eski bir binanın restore edilmesiyle otel haline dönüşmüş.Bir haftasonu tatili için lüks bile sayılabilir.Özellikle kahvaltı ve akşam yemeği çok güzeldi.Hele akşam yemeğinde menüden seçtiğim şarap mükemmeldi.Bozcaada üzüm bağlarıyla dolu bir ada.Meşhur Çavuş üzümünün dışında burada yerleşik şarap fabrikalarının değişik çeşitlerde üzüm yetiştiştirdiği bağlar var.Yunatçılar, Talay, Ataol, Corvus adanın şarap firmaları ve hepsinin şaraplarını tatmak mümkün.Ben Yunatçılar Şarapçılık’ın Cabernet Sauvignon’unu (2002) çok beğendim ve 1 koli de satın aldım.

Ada’nın geceleri hareketli olmamakla beraber çok da eğlenceli.Çarşı içinde şarap firmaları şarap tadım günleri düzenliyorlar.Liman kenarındaki balık lokantalarında yörenin deniz ürünlerini taze olarak yiyebilirsiniz.Liman kıyısında aydınlatılmış Bozcaada Kalesini denizin tatlı esintileri eşliğinde izlerken içkinizi de yudumlayabilirsiniz.Bütün bir yıl boyumca emek verilen bağlardaki üzümlerin toplanmasını yani bağbozumunu kutlamak için her yıl Eylül ayının başında bağbozumu festivali yapılır.(Bu yıl 8-9 Eylül )

Güzel bir uykunun ve sabah kahvaltısını ardından yine aracımıza binerek deniz keyfi yapacağımız Ayazma Koyuna hareket ettik.Ayazma Koyu adanın merkezine yaklaşık 10 dakika uzaklıkta adaya gelenlerin en çok tercih ettikleri koy.Burada da yine ücret karşılığında şezlong ve şemsiye mevcut.Bana deniz Habbele Koyundan daha sıcak gibi geldi.Akşam üzeri saat 15.00’e kadar burada kaldık ve arabalı vapur kuyruğuna girmek üzere merkeze döndük.Aracımız kuyrukta beklerken biz de Bozcaada kalesini gezme ve fotoğraf çekme fırsatı bulduk.Saat 17.30 daki arabalı vapur ile adadan mutlu bir şekilde ayrıldık ve gece saat 24.00 civarında İstanbul’a ulaştık.

Şimdi de bu gezi ile ilgili şahsi düşüncelerimi aktarmak istiyorum.Öncelikle bir geceniz yolda araç içinde uyumaya çalışarak geçiyor.Ben doğru dürüst uyuyamadım açıkcası.Ama Bozcaada o uzun yola ve uykusuzluğa değer bence.Konaklama genellikle adanın merkezindeki otel ve pansiyonlarda oluyor.Merkezden uzakta da konaklama yerleri mevcut ama bence merkezdeki yerler tercih edilmeli.Benim kaldığım Gümüş Otel dışında adada gezerken gördüğüm Otel Ege de kalmak için tercih edilebilecek bir yer.1800 lü yıllarda Rum İlkokulu olarak inşaa edilen bina 1923 yılında kapanmış daha sonra Türk İlkokulu olarak 1963 yılına kadar hizmet vermiş.Daha sonra terkedilen yapı 1986 yılında restore edilerek otel haline dönüştürülmüş.

Bunun dışında pekçok konaklama seçenekleri mevcuttur.Eğer kendi otomibilinizle gitmeyi düşünürseniz iyi bir yerde kalabilmek için kesinlikle rezervasyon yaptırmanız gerekmektedir.Turlarla gidecekseniz sorun yok onlar standart bazı otel ya da pansiyonlarda kalıyorlar.Ama önceden konaklayacağınız yeri öğrenmekte fayda var.

Adaya tur düzenleyen birkaç firma adı da vereyim.Deepnature, Arnika, Kamp Ateşi, Folklorik benim ilk aklıma gelenler.

Eğer biraz uykusuzluğu ve yorgunluğu göze alırsanız güzel bir haftasonu Bozcaada’da sizi bekliyor.Bana sorarsanız kesinlikle değer ve tekrar tekrar gitmek isteyeceksiniz adaya.

 
Toplam blog
: 12
: 4957
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

1961 İstanbul Sarıyer doğumluyum. Kültür amaçlı seyahatler ve geziler yapmak, fotoğraf çekmek, tiyat..