Bozkurtlar ve çakallar

Seçimler yaklaştıkça siyaset de, liderlerde giderek kontrollerini kaybediyor, rakiplerine “ağza yakışmayan” ifadelerle saldırıyor. 

Bir milyon yedi yüz gencimizi ilgilendiren YGS sınavlarında patlak veren “şifre iddiaları” ortaya atıldığında başta Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan ÖSYM Başkanının iddialarla ilgili açıklamalarını “ biz tatmin olduk” sözleriyle açıklamışlardı. 

Ancak, gidişat hiç de “tatmin olunacak” bir durumda değildi. Elde edilen veriler, bilgiler şifreleme iddialarını destekler mahiyetteydi. 

İddialar “ayyuka çıkınca” 1.700 bin gencimizi ilgilendiren bu konu bu gençleri sokağa dökmüş, gençler “haklı olarak” bu olayın sorumlularının bulunmasını istemeye başladı. 

Devleti yöneten, herkesin Başbakanı olan Başbakanımız gençlerin yaptıkları eylemlere “illegal örgütlerin eylemleri” nitelemesini yapmış ve “ben sizin karşınıza on bin genci istersem çıkarırım” diyebilmiştir. 

Herkesimi kucaklaması gereken Başbakanın bu beyanatı üzerine MHP genel Başkanı Devlet Bahçeli gençlere sahip çıkarak, bu gençlerin mağduriyetlerinin bir an önce giderilmesi ve sorumluların ortaya çıkarılmasını istemiş, başbakanın “on bin gençle karşılarına çıkarım ifadesine karşılık da; “ 

“Bin Bozkurtla seni Taksim’den Kasımpaşa’ya kadar kovalarız” diyerek Başbakana gerekli cevabı verdi. 

Bahçelinin bu cevabına sinirlenen Başbakan bu kez yaptığı konuşmada yine MHP’ye ülkücü camiaya iftiralar atmaya çalışmış, Türklüğün milli sembolü olan Bozkurt’u hayvan olarak tanımlaması, ülkücüleri, bozkurtları “hayvan” kategorisine koyması ise “bardağı taşıran damla” olmuştur. 

Başbakanın bu beyanatıyla milli simgemizi aşağılamaya, milli haysiyetimizi rencide etmeye çalışmıştır. 

Her milletin bir sembolü vardır, Aslan, ayı, kaplan vb. Bu anlamda Türk milletinin de sembolü Bozkurt’tur. Herşeyden önce bozkurt özgürlüğün, gücün sembolüdür. 

BOZKURT”, Ergenekon Destanı’nın kahramanıdır. Bozkurt, Orta Asya’da sıkışıp kalan Türklere yol göstermiş, Türkler sıkıştıkları yurtlarından dağları delerek, bozkurdun yol göstermesiyle özgür ovalara, vadilere, sulak yerlere ulaşmışlardır. Efsanede olsa “Ergenekon Destanı Türk milletinin milli destanıdır ve Bozkurtta bu milletin özgürlük sembolüdür! 

Osmanlı çöküşü kurtuluş mücadelesi sonrası kurulan Cumhuriyetimizde, Ulu Önder Atatürk milli sembolümüze sahip çıkmış, bastırdığı parada bu sembolü çekinmeden kullanmıştır. 

MHP’nin rahmetli lideri Alparslan Türkeş, Türk dünyasına ve Türk milletine sahip çıkarak yetiştirdiği gençlere milliyetçiliği, ülkücülüğü, milli destanlarımızı ve Bozkurt olmanın ilkelerini vererek gençliğin “Türk sevdalısı” olarak yetişmesine çaba harcamış, MHP’nin Bozkurt fiili sembolü ve el selamı olmuştur. 

İşte Türk milliyetçilerinin ve ülkücü camianın sembolü olan Bozkurtta Başbakanın “hayvan” benzetmesi yapmasına MHP lideri bahçeli İzmir’den on bin kişinin katılımıyla yaptığı toplantıda cevap vermiş ve; 

““Evet, ben bir Bozkurt olarak elbette Bozkurtlarla dolaşıyorum. Ama senin etrafında eşrefi mahlûk olarak gördüklerin aslında esfeli safilindir, çakallardır” sözleriyle ağır bir cevap vererek, Bozkurtlarla uğraşmamasını, etrafındaki “çakallara bakması” gerektiğini vurgulaması dikkat çekiciydi. 

Seçimler yaklaşırken başta iktidar ve yandaşları hedeflerine MHP’yi ve bu milletin milli değerlerini “bilinçli ya da bilinçsiz” hedef almakta, AKP’nin tek alternatifi olarak gördükleri MHP ve kadrolarını yıpratmak isterken de “ne kadar sert bir kayaya çarptıklarını” hesap edememektedirler. 

Bu zihniyette olanlara tavsiyemiz Bozkurtlarla fazla dalaşmasınlar, Bozkurtlar bir ayağa kalkarsa Çakallar kendilerine kaçacak delik aramak zorunda kalacaklardır. 

Sonsuzluk ( Osman Özeker) 26.04.2011