Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ekim '08

 
Kategori
Siyaset
 

Bozuk Üsluplar (1)

Bozuk Üsluplar (1)
 

Aktütün Karakolu baskından sonra Türkiye’de sağlıksız bir tartışma üslubu yaşadık. Aslında bu üslup tekrarlandı. Koca kurumlar ölçüsüz bir şekilde eleştirilmeye, sorunlar kişiselleştirilmeye başlandı. Saldırının suçu Ordu’ya atıldı, bazı medyalarda, sorumluların Divan-ı Harbe! gönderilmesi dahi önerilebildi.
Hele hele “Hesap Ver” , “İstifa Et” gibi salyalı manşetler atılması, eleştiride zırvalama tozunu maksimumma çıkaran, hatta eleştirilerin hakarete dahi varması ülkemizin terörle mücadelesine çok büyük zararlar vermiştir. Terör örgütü ülkemizdeki bu zırvalamalar nedeniyle, saldırılarında belli bir amaca ulaşmıştır.
Aktütün baskını ile uzun süredir kaybettiklerinin bir kısmını kazanmıştır da.

Uluslararası stratejik araştırmalar merkezi başkanı S. Laçiner, "Eğer yapıcı eleştiriler Dağlıca Baskını’ndan sonra, hatta ondan önceki dönemlerde yapılmış olsaydı Aktütün felaketi belki de yaşanmayacaktı. Kendi medyasımız dahi 24 yıldan fazla zamandır terörle mücadelede meselelerin üzerine yapıcı bir üslupla gittiği pek görülmedi. Terörle mücadeledeki sorunları görmezden geldiler." diyor. Ve terörle silahlı mücadeledeki eksikleri veya yapılan hataları yapıcı bir dille eleştirmekten kaçındılar. Bu otosansürün bir nedeni ülkeyi korumak refleksi olabilr, ancak diğer neden de kendi çıkarlarını korumak refleksidir". demektedir.

Evet kurum ve politikalar eleştirilmelidir aksi taktirde hatalar kronikleşmeye başlar. Daha kötüsü o hataları yapanlarda o hatalarını fark edememeye başlarlar.

Eleştirilerde üslup da en az içerik kadar önemlidir. Hatta belki de çok daha önemlidir. Kırıcı bir üslup karşı tarafı da kırıcı bir üsluba davet etmek demektir. Bu olayda da gördük ki sadece medyanın değil, resmi kurumların medya ile ilişkilerinde de ciddi sorunlar var. Sayın Başbuğ’un göreve geldikten sonra asker ile medya arasındaki ilişkileri daha profesyonel ve şeffaf hale getirme çabası sağlıklı ve doğru bir adımdır.

Saldırının hemen ardından “istihbarat zaafı yok”, “hata yok” türü açıklamaların yapılmasının doğruluğuda tartışılır. Olayların daha başındayken kesin ifadelerde bulunmak yerine konunun yetkililerce araştırıldığını topluma duyurmak, daha mantıklı olurdu.

Bu arada medyaya da tek bir kaynaktan ve sağlıklı bilgiyi sürekli vermek, birçok yanlışlığıda önleyebilirdi. Bu olayda bunun yapılmamasından dolayı, medyada eline ne geçtiyse onu yayınlamış gibi oldu.

Devam edecek...

 
Toplam blog
: 19
: 1463
Kayıt tarihi
: 20.09.08
 
 

80'li yılların sonunda, IBM’ in ve Dansk Data Elektronik'in (Danimarka)PC/ Mainframe/Unix, HW/SW ..