Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Aralık '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bozüyük deve güreşi

Bu yıl dördüncüsü gerçekleşecek olan Muğla – Yatağan İlçesi’ne bağlı “BOZÜYÜK BELDESİ GELENEKSEL DEVE GÜREŞLERİ”, 25 Aralık 2011 Pazar günü Bozüyük Spor Sahası’nda yapılacak.

Bozüyük Belediye Başkanı Yaşar GENCEL’den aldığım bilgilere göre; 120 civarında güreş devesi Bozüyük’e gelecek, çok zevkli bir etkinlik olacak… Elde edilen gelirle, Belde’ye bir Evlendirme Salonu yapılacak ve ara yolların imarı gerçekleştirilecek.

Yıllardır ihmal edilen Yatağan köyleri, bu son ‘Muğla İl Genel Meclisi’ Başkanı sayın Cemal Gürpınar ve tüm üyeleri sayesinde bir hayli yatırım hizmeti aldılar. Kendilerine çok teşekkür ediyor, bu güzel yatırımların ve başarılarının devamını diliyorum!

Biraz Bozüyük’e de el verelim… Vallayi Bozüyüklü olduğum için demiyorum; ama bütün saygıdeğer okuyucularımın bu güreşlere gelip, bir Pazar gününü Bozüyük’e ayırıp; davul – zurnalar eşliğinde, hem bu geleneklerimizde var olan güreşleri zevkle izleyip, hem orada mis gibi deve sucukları yiyerek, bu güzel ve tarihi Beldenin insanları yanında geçirmeniz, bence hiç de fena olmaz!..

DEVE” deyince, hemen akla bazı söylemler gelir. Örneğin: “Yok devenin pabucu… Deveden büyük fil var… Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur… Deve gibi yürümek… Deveyi hendek atlatmaktan zor… Deve Dilaver… Deveyi diken…” filân…

Deve üzerine, “Devenin Ukdesi”, “Deve Gibisin Sevgilim” ve “Deve İnadı” gibi şiirler de yazılmıştır.

Misâl; Şair Binali Kılıç’ın Deve İnadı şiiri şöyledir:

DEVE İNADI…

“Deveci; bile bile devenin inadını,
Sırtına vuruvermiş beş yüz kilo odunu,
Üstüne iki çocuk, arkasına kadını,
Bu deve nasıl atlar bu yükle, bu dereyi?

Deve ayak diretmiş; çüşleyip, dehledikçe.
Elindeki kırbaçla vurup, pehpehledikçe,
Oğlanı da sırtına eklemiş, ekledikçe,
Deve ayak diretmiş, yükü büyüdükçe.

Yola koymak istemiş yularından çekerek.
Dürtüklemiş, ittirmiş, kuyruğunu bükerek.
Boyun bükmüş, yalvarmış, önünde diz çökerek.
Yine heykel misali, hiç bozmamış sırayı.

Sinirlenmiş, bağırmış; ''Ulan hey deve'' diye;
AB’ye mi girecen be, bunca kriter niye!?
Bizi hasret bırakma iki lokma sevgiye.
Gez, dolan, seyahat et, istiyorsan nereye!?”

Bir önüne dolanmış, bir geçmiş arkasına.
Gerinmiş, birkaç kırbaç şaplatmış kalçasına.
Deve bir tekme vurmuş ki alnının ortasına,
Sayadurmuş gökteki yıldızları ve görmüş Dolunayı…”

Madem sözü develerden açtık, biraz deve bilgisi de verelim:

Efendim, Latince’de çift hörgüçlü devenin adı, “Camelus Bactrianus”tur. Tek hörgüçlüsüne de, “Camelus Doremedarius” denilir…

Develer yük ve binek hayvanı olarak kullanılıp, eti ve tüyü de kıymetlidir. 50 derece sıcaklığa ve 8 gün de açlığa tahammül edebilirler. Dikenli bitkiler, ot ve yapraklarla beslenip, ağırlıkları 700 ile 900 kiloya kadar çıkabilir.

Dişisine Maya veya Gaylak, erkeğine Besrek, yavrusuna da Dorum denir. Deve duygusal, insana derin bakan, kirpikleri çok güzel bir hayvandır! Türkiye, İran ve Türkistan’da, “Tüylü” veya “Tülü” denilen melez ırkları yaşar. Genelde Aydın, Muğla, Adana ve Doğu Anadolu’da yaşatılan develerin sayısı, Kurtuluş Savaşı sonrasında 120 bin iken, 1984 hayvan sayımında 3.000’e kadar düşmüş ve her yıl da azalmaktadır. Develer de, Urfa - Birecik’teki ‘Kelaynak Kuşları’ından sonra, hemen korumaya almamız gerek bir hayvan türü haline gelmişlerdir…

Saygıdeğer Muğlalılar; böylesi geleneklerimizi yaşatmayı çok sevdiğinizi biliyorum! Uzun lâfın kısası, 25 Aralık Pazar günü hepinizi Bozüyük Deve Güreşleri’ne bekliyoruz. İnanın çok keyifle izleyeceksiniz, belki de akşama doğru çoluk – çocuk meşhur PINARBAŞI’mıza uğrayıp, iki tek de orada parlatırsınız, ne bileyim ben? Çok hoş olmaz mı yani?                               

Sakin KOŞAR.

 
Toplam blog
: 191
: 753
Kayıt tarihi
: 09.08.08
 
 

16/07/1951 Bozüyük / Yatağan / Muğla doğumlu, 1970 Isparta - Gönen mezunu, 1986 Anadolu Üniversit..