Brezilya kendi etti kendi buldu. Hollanda fırsatı kaçırmadı.

Brezilya elendi. Kupanın tadı tuzu gitti. Breziya’nın Dünya kupasında olmamasının tuzsuz bir yemekten farkı yoktur.

Maçtan önce 100 kişiye sorsan 100’ü ‘’Brezilya kazanır ‘’derdi. Maçta Brezilya kötü başlamadı aslında.

Şiir gibi bir futbol. Aynı Brezilyaya layık br futbol anlayışı.Adam topu alıyor. İleri ve dikine oynuyor. Süper paslaşmalar. Gol de geldi Robinho tarafından. Bu gol Brezilya’nın becerisiydi. Üründülün dediği gibi ‘’Hollanda’nın hatası’’ yoktu.

Brezilya maça kendini kaptırdı. Kaçırdığı goller vardı altı pastan. ( trt özetlerde bunu göstermedi) Karşı karşıya kaldığı posizyonlarda şut çekiyorlar.Halbuki biraz daha gitseler kaleciyle karşı karşıya kalacaklardı. Onlar idare etmeği seçti. Daha fazla atmadılar. Çok gördüler kendilerine. Şimdi gelelim Hollandaya: Hollanda baktı bunlar posizyonları cömertçe harcıyorlar. Ben ‘’kendimi göstereyim’’ dedi. Şunu söyleyeym. Hollanda’nın ilk devrede çok canı sıkılmıştır. Ümitleri kaybolmuştur. Brezilya, Hollandayı uyandırdı. İlk yarıda atmazsan Brezilya seni yenerler.

Hem de senin bu kupada rakibin yokken. Sen kendi kendini yendin. Kendin ettin kendin buldun.

Hollanda affetmedi. Hollanda da Van persie vardı. Roben var. Tek tek oyuncuları değerlendirmeye gerek yok.

Burası dünya kupası. Atacaksın.

Brezilya sonunu getiremedi. Hollanda da inanamadı yarı finale çıkmasını.

/Bir ağlayan çocuk vardı . Brezilyalı juniour ağlıyordu.

/Üzülme Brezilyalı. Senin var 5 dünya kupan. Biraz da diğerleri alsın.

Brezilyasız KUPA olmaz. Alalım tekrar sarı-mavilileri.