Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mayıs '13

 
Kategori
Dünya
 

Britanya telkini "Esad gitsin-Tartus'ma da bitsin". Analiz yazı

Britanya telkini "Esad gitsin-Tartus'ma da bitsin". Analiz yazı
 

Libya ve Suriye üzerinden Ruslara iki gol atmanın sevincini yaşamakta. Suudi Arabistan'a, Ürdün'e ve Körfeze Bahar gelmesini o engelliyor.


Hükümet 33 yıldan beri ülkemizde var olan terörün kökünü kazımak için baldıran zehrini içebileceğini gösterdi. AYRIMCILIKLAR sorununu çözmek istemekte. Etnik, cinsel, mezhepsel, bölgesel tüm ayrımcılıklarla mücadele edildiğini Başbakan Erdoğan'dan Kızılcahamam'da dinledik.

Elbette kendi ülkemizde barış sürecini her türlü sıkıntıya rağmen sürdürürken gözlerden kaçan önemli bir mevzu var.

Madem biz kendi sorunlarımızı çözmek için bunca çaba harcamaktayız, madem ki artık kardeş kanı akmasın diyoruz ülkemizde. Madem ki Federal Demokratik Başkanlık sistemiyle yeniden bir cazibe merkezi olacağız öylese kimse neden şu aşağıdaki soruyu sormuyor?

"Bize 33 yıldır 'Bebek Katili" olarak TRT2 Spikeri Ertürk Yöndem ve bilimum Devlet Erkanı tarafından tanıtılan Öcalan'la bile müzakereler yürütülebiliyorsa, Esad ile neden müzakere yürütülmesi konusunda ÖSO teşvik edilmiyor da "Esad Gitsin, Tartus-ma bitsin" dayatması yapılmakta?

Bu dayatmanın merkezi olan LONDRA'da bu çelişkiyi görmek zorunda. 

Esad gitsin demenin arkasında şu var "Tartus'ta ki Rus Askeri üssü kapansın gitsin".

Ben söyleyim, Rusların Akdeniz'de Nato'nun tek başına cirit attığı denizlerde Tartus'tan ne pahasına olursa olsun gitmeye niyeti yok, Ruslar Libya'yı Batı'ya kaptırdı, Esad'a da sonunda kadar destek vereceklerini Rusya, Çin, İran gösterdi.

Bu durumda Suriye'de de kanın durması adına FEDERAL SURİYE ANAYASASI ve Eyalet Sistemi oluşturulması neden teşvik edilmesin. 

Eğer maksat bağcıyı dövmek değilse Britanya buna yanaşacaktır. Ruslar da Federal Suriye'yi dünden destekler.

Bunu sadece Britanya desteklemez. İşte kimsenin aslında görmek istemediği ve yüzeysel bir şekilde olayı kuru bir ÖSO-ESAD savaşı görmenin saçmalığı sorunun çözümünü engellemekte. Müslümanlar'ın çoğunun aldığı eğitim ortada, kendi memleketinin yerini bile haritada göstermekten aciz sözde sokak aydınlarımız kalkıp Tartus'un, Şangay 5'in ne olduğunu bilmeyenler Suriye iç savaşında yorum yapmıyor mu?

Türkiye, mecburen Batıyla ile Lozan'da ve Nato Antlaşmaların da verdiği sözleri uygulamak zorunda. İşte Hükümet'in içtiği Baldıran zehiri asıl bu. Boğazlarını yakan bir zehir bu. İçe sinmeyen...

Türkiye'de Laik sistemin yıllarca JAKOBENCE uygulanmasına göz yuman, darbeleri destekleyen Britanya, Balyoz darbesine destek vermedi. Şimdi Hükümeti bu kıyağı için Nato sorumlulukları çerçevesinde davranmaya zorluyorlar.

Eminim ki Hükümet, şayet Nato (yada Britanya ) siyaseti olmasa Esad'ı daha kolay ikna etme yollarını bulurdu.

Dediğim gibi Esad değil mevzu,Dünya'da İncirlik'ten sonraki en önemli Askeri üs olan Rusların Tartus Askeri Üssü ve Rusların, Çin'in, Şangai5'ın Orta Doğu ve Akdeniz havzasından atılmasıdır önemli olan. Orada kaç masum öldüğünü umursamaz Batı, İsrail yıllarca Filistinlileri Gazzeli masumları katlederken neredeydiler? Akıllı olalım biraz. (Gerçi biz Müslümanların çoğu önemli olan Akıl değil Nakil'dir diyen bir itikat sahibiyken zor.)

Ben Başbakan'ın yurt içinde barıştan yana olan uzlaşmacı siyasetini Britanya'nın telkinlerine rağmen Suriye'de de sürdürmesi gerektiğine inanıyorum.

Siyasetçileri halkın yönlendirmesi gerekir. Bu konuda Anadolu halkı tıpkı Barışın gelmesi isteğini arttırdığı gibi düşünen kitleler Başbakan ve Hükümete dilekçe ve görüş yazısını yollamalıdır.

Suriye'de çok masum insan ölmekte. Her iki kesimde kendi kestiği kafaları TV'de göstermiyor. Her iki kesimde düşmanının yaptığı vahşeti gösteriyor.

Kendi ülkemiz 200-300 bin göçmeni aniden kaldırabilecek durumda değil. Bu bahane edilerek Britanya ve Nato ikna edilmeli. Başbakan'ın bu sorunu çözme konusunda ki en büyük başarısı kesinlikle Nato ve Şanga5'i resmi olmasada gayri resmi düzeyde uzlaşmaya oturtmalı.

Hükümet bunu yapmadıkça "Kendi içinde Federal çözüm sürecinde herşeyi denerken Suriye'de Britanya telkini olan "Esad gitsin-Tartus'ma da bitsin" söylemi 3 yıldır reel çözüm olmaktan çok ötedir. Ayrıca Tartus Askeri üssü oradan çekildikten sonra ve bölgeden Ruslar, çinliler ve Şii etkisi çıkartıldıktan sonra Türkiye'de AK parti hükümetinde Britanya ne derece destek veremeye devam edecek? Hala Türk vatandaşlarına 1963 Ankara Antlaşmasına aykırı olarak vize uygulayan vize bile alsanız sizi kapıda ananızdan doğduğunuza pişman eden Britanya çıkarları bitince desteği azalta da bilir. Britanya, Türkiye'ye Ruslar Akdeniz Havzasına sokmamak için tarih boyu destekledi (Kırım savaşaından beri) aynı Britanya yüzünden bizim Avrupa Toprağımız Trakya'da 25.000 Km2 lik bir alan olarak kaldı (İstanbul'u da Ruslara çıkarları doğrultusunda verdirmedi hiç. Kendiside elinde tutup Slav ve ortadoksalarla başını derde sokmakta istemedi. ABD bunun neresin de mi dersiniz? Tarihi yarım adanın yani İstanbul Surlarının kenarında ki Kennedy Caddesi size bunun mesajını vermekte.

Bu arada Türkiye'ye gelen Suriye'li kardeşlerimizin acil sorunlarının çözümü için Türkçe dersleri, mesleki eğitim kursları başlatılmalı. Onlara çalışma ve oturma izni verilmeli. Tahsilli olanlara özellikle öncelik tanınmalı. Normal bir hayata başlamalarına katkı sağlanmalı.

 
Toplam blog
: 722
: 3755
Kayıt tarihi
: 23.01.09
 
 

A.Ü İktisat Fakültesi mezunuyum, daha önce Kazakistan ve Hollanda'da eğitmenlik ve tercümanlık iş..