Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Temmuz '11

 
Kategori
Magazin
 

Britney Spears Ajda Pekkan’ın yaşına gelirse nasıl görünür?!…

Britney Spears Ajda Pekkan’ın yaşına gelirse nasıl görünür?!…
 

katu style


Yaş almak, büyümek, her geçen yıl ile zevklerinin ve heyecanlarının değiştiğini fark etmek nasıl garip bir duygudur... Bu o kadar tuhaf bir duygu ki; gün gelip "yaşlı" diye adlettiğimiz kişiler gibi, bir gün bizim de yaşlanacağımıza inanmakta zorluk çekeriz.. 

" Bir yamaçta oturup, çoook uzaklarda olup biteni izler gibi, seyrederiz insanların üzerindeki değişim ve gelişimi..." 

Ama en büyük ve en güçlü olan zamanın bize getirdikleriyle, bir gün, ansızın duyduğumuz "amca, teyze, abla vb." şeklinde bir söz bizi bir anda şaşırtabilir. Çok ileriye giderek ardımızda başka birini arar gözle bakarak "bana mı, dedi?" diye bile düşünebiliriz. Ve düşünürüz "bu ünvanları kabul edecek yaş ve düşünce yapısında mıyız?" diye.. Hemen yanıtı bulup farkederiz ki!!...: İçine bırakıldığımız bu hayatın tüm süreçleri boyunca ruhumuzun, bedenimizin, toplumun ve içinde bulunduğumuz çevrenin birbirine karmaşık bir şekilde etkilemesiyle geçen yıllar ile büyüdüğümüz gerçeğiyle tanışırız.. Ve yine fark ederiz ki, hiçbirimiz aynı şekilde yaşlanmamışız... 

Evet!! Gerçekler her zaman olduğu gibi acı ama yaşanması zorunlu halde bizi beklemektedir!! Ve; ne yazık ki yaşlanma da diğer zorunlu olduğumuz şeyler gibi, hepimizin yaşaması gereken bir süreçtir. Hatta konuyu genişletmek gerekirse, buna Ajda Pekkan bile dahildir, yaş almak doğumun gerçekleşmesiyle ilerlemeye başlar ve bir daha asla durmayacağı kesindir. 

Amaaa!!.. Bakınız dikkat ettiyseniz Ajda Pekkan dahil diyorum, çünkü: bedenlerimiz ruhlarımıza göre, çok daha alışılmış, çok daha genel kalıplar içerisinde yaşlanırken; yaşlandıkça nasıl bir görünüm alacağımızı, yaşlılığın çeşitli dönemlerinde nasıl olacağımızı belirleyen kalıplaşmış düşünceler, benliğimizden çok, görünüşümüzle ilgilidir. Ve bunu başarabilmek, herkesin harcı değildir ve başarabilenler her nedense hafif kıskanılır!... 

Çünkü gençken hepimizin kalbi sonuna kadar açık, ruhumuz haz ve heves ile doluyken, yaş ilerledikçe daha 30'lu yaşların arasında bir yerlerde, pek çok arkadaşımızın büyük rüyalarından vazgeçtiğini, yüksek umutlarını bir yana koyup, minumum beklentiyle yaşamaya, hatta hiç bir şey beklememeye razı olduğunu gözlemleriz.... Sorunun çok temel, çok basit ve son derece yanlış anlaşılan bir olgu olduğunu : en büyük rüyalarımız, umutlarımız, fikir ve düşüncelerimiz kendimizle değil de, sevdiğimiz diğer kişiler ile ilgili olduğunu anlarız. 

Beden bizimdir, onu hareket ettiren tüm parçalar bizim özgür irademizdedir ama yaşadığımız hayat ve verdiğimiz kararlar sevdiklerimize, onların beklentilerine göre kurulmuştur... İlişkilerimizin testini, sevdiğimizin bizim hayalerimize ne kadar uyduğunu, onun beklentilerini bizim ne kadar karşılayabileceğimize göre yaptığımızı anladığımızda ise tren hareket etmiştir ve bir sonra ki trenin güzergahı pekde iç açıcı değildir... Ama önemli ve zor olan bu süreci Ajda Pekkan'ın yaşına ve yaşanmışlığına rağmen başarabilmektir.. Ve bunu başarabilenler, başaramamış olanlar tarafından eleştiri oklarına tutulmayı da hak etmiştir.... 

Örneğin: 

Ajda Pekkan'ın bir yarışma programında jüri üyesi olmasının ardından, bir sosyal paylaşım sitesinde Ali Atıf Bir'in Ajda Pekkan için "ağzı kapanmıyor" ibaresine rastladım.. Hemen sırasıyla şunları düşündüm.. 

Bir başkasının farklılığını ilan ederek, kendini daha iyi hissetmek istedi.. 

Bunu yazan bir kadın olsa kıskandığını falan düşünecektim... 

Canı gün içinde sıkıldı ve birilerini eleştirmek falan istemiş olabilir.. 

Sosyal paylaşım sitesinde ilgi uyandıracak uzunca süredir konu bulamıyordu, Türk milleti buna bayılır dedi yazdı!! 

Yoksa hadisenin taktirini doğru açılardan bakıp yapabilmek istese amaç, Ali Atıf Bir'in sahip olduğu donanım ve yetisi hatırlanıldığında, karşımızda ağzı kapanmasa da, 68 yaşa rağmen, nine değil, hala kadın olarak kalmayı başarmış bir star durduğunun farkına varırız.. Ve yine; 68'lik yaşa rağmen 30 yaşında ki pek çok insandan çok daha çoşulu, kendi ile barışık ve hala kadın olmayı başarmış, aynı zaman da hala her sezon en güzel parçaları seçip okuyabilen, her konserinde adından, giydiği kıyafetleri, kimliği ve imajı ile günlerce kendinden bahsettirmeyi başaran bir kadın olduğunun ayırtına varırız!! 

Bilemiyorum!! Bunu kendimize sormakta geç mi kaldık acaba ama 30'lu yaşlarda ki görüntümüz ile 20'li yaşlarda bir kalbimiz olduğu gerçeğini kabul etme olgunluğunu göstersek ne olur? Ha!! Söyleyin bana ne olur?!!:::: 

 

 
Toplam blog
: 24
: 604
Kayıt tarihi
: 08.01.07
 
 

Tekstilci anne, ilaç sektöründe yönetici olan babasının küçük şımarık kızları olarak Şişli'de hay..