- Kategori
- Güncel
Bu, "Milliyet Blog'un" zaferidir
Son günlerde, "Milliyet Blog Yazarı" olmanın mutluluğunu daha da yoğun yaşamaktayım.
Nedenini merak etmekte haklısınız. Sizleri fazla bekletmeyeceğim. Ancak nedenini açıklamama izin vermenizi rica edeceğim. Yıllar önce, İstanbul, İstiklâl Caddesinde bir mimari kirliliği görmüş ve bu konuda "DİLEKÇE" başlıklı blogumu yazmıştım. Aradan aylar, yıllar geçtiği halde sonuç alamayınca, bu kez "AYNAYA BAK İSTANBUL" başlıklı yazımı yayınladım. Yine bekledim... Kimseden ses gelmeyinde biraz da kederlenerek "KÜLTÜR TARİHİN DİKENLERİNE TAKILMIŞ BİR TUTAM KOYUN YÜNÜDÜR" başlıklı yazımla seslendim. Yine sonuç yok.
Başlıklarını verdiğim bloglarda konu detaylı anlatıldığı için onları burada tekrarlayarak değerli zamanlarınızı yitirmek istemiyorum.(İlgilinenler onları okuyabilirler)
Geçenlerde yolum İstanbul'a düştü. "Şu kapıyı bir kez daha fotoğraflayıp, eleştirilerime devam edeyim" dedim. Akşamın kalabalığında, eylemcilerin arasından sıyrılarak binaya geldiğimde hiç baklemediğim fakat beni çok mutku eden bir manzara ile karşılaştım. Özetle: Kapıyı örten eski çirkin tabelâ kaldırılmış, yerine, görüntüyü bozmayan daha kibar bir tabelâ asılmıştı. Gerçi Bu da tam istediğim gibi değildi. Kapı tamamen özgür bırakılmalı, o tabelâ da olmamalı, çeşitli kablo girişleri de temizlenmeliydi. Ama buna da şükür.
Ben eleştiriyi çamur atmak ve kişileri zor durumda bırakmak için değil; daha güzel şeylere ulaşabilmek için bir uyarı aracı olarak kullananlardanım. Bu nedenle oradaki olumlu gelişmeyi görünce hemen ilgililere seslenmek istedim. Kimler ilgilendiyse, BU ONUR ONLARINDIR kendilerine teşekkür eder;Eleştirilerimle incittiğim kişilerden ise içtenlikle özür dilerim.