Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Temmuz '08

 
Kategori
Haber
 

Bu “Ergenekon” neymiş be…

Bu “Ergenekon” neymiş be…
 

Bugün Salı…

Temmuz’un ilk günü, bir başka anma olarak Kabotaj Bayramı yani…

Sabah, yine kapıdan ekmeğimi, gazetemi alıp, neskafemi de yaptıktan sonra, by-pas olmuş birisi olarak neskafemin yanında sigaramı da bir güzel yakarak gazetelerdeki haberlerin içine daldım.<ı>

Bir ara nasıl olduysa, erken saatte yapmadığım bir işi yaptım ve televizyonu açtım. Kapatırken haber kanalında kapandığından, açıldığında da oradan açıldı.

Aman Allahım…

Ankara’da yer yerinden oynuyor… Gazeteyi bırakıp, televizyonun ekranının içine daldım birden.

Tolon Paşa ile Eruygur Paşa, Gazeteci Balbay ve Ankara Ticaret Odası Başkanı Aygün, sabahın erken saatlerinde evlerine yapılan baskınlarla gözaltı edilmişler, evlerinde ve ofislerinde aramalar sürüyor. Son aldığımız bilgilere göre, Turan Çömez, Sabih Kanadoğlu da arananlar arasında…

Nasıl aramaysa!... Kanadoğlu bir yere mi kaçtı acaba?!... Yeri, yurdu, evi, telefonu filan belli değil mi? Çok olsa Ankara dışında ve mevsim gereği tatildedir.

Her ne ise… Olayın bu tarafını bir yana bırakalım.

Haberleri takip ederken, gözaltına alınmaların <ı>“ERGENEKON DAVASI” kapsamında olduğunu öğreniyoruz.

Gözaltına alınanlardan ikisi, ordu komutanlığı yapmış paşa, biri ATO gibi bir kurumun başkanı, diğeri de Ankara’nın sayılı gazetelerinden birisi…

Hepsinin ortak bir özelliği var…

AKP’ye karşı <ı>“Cumhuriyet”, ve <ı>“laik, demokratik, sosyal hukuk devleti” ile <ı>“Atatürk ilke ve devrimlerini” devleti savunan, bu konuda konuşan kişiler.

Bunlar, gözaltına alınma gerekçelerine göre, <ı>“Ergenekon” denilen çetenin üyeleri oluyorlar ve AKP iktidarını, yapacakları bir darbe ile yıkmayı amaçlıyorlar…

Aslında iddia da bu mu? Bunu da ne yazık ki bir seneyi geçen bir süreden beri bilmiyoruz, çünkü ortada her hangi bir iddianame yok, ama ha bire gözaltı ve tutuklamalar yapılıyor.

Hiç kimsenin yargı önünde korunmaya ihtiyacı olmamasını savunuyoruz. Varsa suç işleyen, cezasını çekecektir. Bu manada korumayı, sadece <ı>“Adil yargılanma” olarak düşünüyorum.

Ancak, bir yılı aşkın bir süredir eğer bir davada henüz iddianame yoksa ve Başbakan da son olarak <ı>“Bu hafta sonuna kadar iddianame hazırlanacak” gibi bir söz söyleye biliyorsa, aklımızdan her türlü düşüncenin geçmesine de kimse engel olamaz.

İşte bu düşüncelerle…

Yapılan bu gözaltına almaların sonuçlarının nereye varacağını bilemiyoruz. Umarız ki sonucu, AKP’nin kıyım politikasına dönüşmez…

Eğer dönüşürse ne olur?...

Dönüşürse olacağı şu…

Eğer <ı>“Cumhuriyeti, laik, demokratik, sosyal hukuk devletini, Atatürk ilke ve devrimlerini” savunanlar bir çetenin mensubu oluyorlarsa, ben kendi adıma o çetenin bir mensubuyum.

Amacımız, <ı>“Hukuk devleti” kuralları ve <ı>“Demokrasi” içinde kalarak bu düşüncelerimizle birlikte devletimizi savunmak, milletimizi bilinçlendirmekten ibarettir.

Bunun adı çeteleşmek ise…

Bunun adına her ne deniliyorsa, ben kendi adıma oyum… Ne bir adım geri atıyorum, ne de mücadele etmekten, milletimi bilinçlendirme çabamda vazgeçiyorum.

Bu böylece biline…

<ı>01 TEMMUZ 2008

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..