Bu açılımları 2012 Çankaya için

Evdeki hesap çarşıya uymadı, gündeme uyarlarsak, partideki hesap sandığa sığmadı.

2007 yılında Cumhurbaşkanlığı seçiminin halkoyuyla yapılması için anayasa değişikliği yaparlarken herşey tozpembeydi. Sandıktan çıkacak oy tek başlarına cumhurbaşkanını seçecek yüzdeye yakındı.

2009 Mart seçimleri artık Çankaya seçiminin çantada keklik olmadığını gösterdi. 2012’de Çankaya’ya gözünü dikmiş olan parti lideri hesapladı hesapladı ve sonunda gördü ki 2012 Cumhurbaşkanlığı seçimi 2. turda hüsran olacak.

2012’den önce bir de 2011 seçimleri var ki, orada ilk yıkım gelebilir. 2011’de başbakanlık uçar gider, 2012’de de cumhurbaşkanlığı.

Son günlerin açılımı bu hesabın ilk ürünüdür. Bu açılımı başka açılımlar da izleyecek.

Şimdi, açılım mimarları ellerinde hesap makinası hesaplıyorlar:

"Şu anda çantada şu kadar yüzde oy var.
Bu açılımdan bu kadar yüzdeyi bağlarız.
Şu açılımda yüzde şu kadar kişiyi kandırırız.
O açılımdan yüzde o kadar yüzde kazanırız."

Her açılımla çantadan uçacak oyları hesaplamak ise akıllarına gelmiyor.

Aman dikkat, açılırken saçılmayalım…
Aman dikkat, açıklarda boğulmayalım…
Aman dikkat, oltadaki yeme aldanıp kancaya takılmayalım…

Açılım oltasına takılanlar yeni açılımların yemi olarak kullanılacaklarını bilsinler de ona göre adımlarını atsınlar.

Blognot: Akşam olup, inmeye başlamışsa ufka doğru, bir de kızılllık varsa az sonra güneş batacaktır, buna engel olunamaz. Ertesi sabah yeni bir güneş doğacaktır, buna da engel olunamaz.

Ankara, 19 Ağustos 2009