Bu adamların derdi ne?

Son günlerde sosyal medya Şahan Gökbakar'la Ahmet Hakan'ın kavgası Hülya Avşar'la Şahan'ın aşk dedikoduları ve Erol Köse'nin Hülya Avşarla ilgili iddialarıyla çalkalanıyor. Ahmet Hakan kendi köşesinden Şahan Gökbakar'ı ve mizahını odunsu olarak niteleyip yerden yere vurduktan sonra Şahan da bir videoyla Ahmet Hakan'a cevap verdi seyrettiyseniz. Tartışmaları, laf sokmaları twitterdan takip ederken bu popüler isimlerin psikolojileri üzerinde düşündüm hiç işim yokmuş gibi:) Şöyle ki bi Şahan Gökbakar olsun bi Hülya Avşar olsun bizim gözümüzde para ün şan şöhret her şeye sahip hayatları Ohh vur patlasın çal oynasın kıvamında şahsiyetler...Peki bu insanların dertleri ne? Ben bu soruya şöyle bir yanıt buldum kendimce. Bu insanların dertleri asla tatminkar bir başarı elde edemiyecek olmaları. 

Mesela Şahan Gökbakar çektiği Recep İvedik serisiyle izlenme rekorları kırıp servetine servet kattı...Peki edindiği servet Şahan'ı mutlu etmeye yetiyor mu? Sanmıyorum çünkü yaptığı işler asla insanlar üzerinde kalııcı etkiye sahip, büyük beğeni kazanmış, ruhlara kazınan işler olmayacak. Peki bu önemli mi? Bence evet çünkü bir şeyler üretenler için; övülmek beğeni kazanmak en önemlisi de yarattığı şeylerin insanların yaşamları üzerindeki etkisini görmek paha biçilemez bir duygu... Bir film yapacaksınız milyonlarca lira kazanacaksınız ama filminizin asla sanatsal bir değeri olmayacak, asla önemli bir ödül sahibi olamayacaksınız en önemlisi de milyonlarca kişi size gülse de asla gerçek bir övgü kazanamayacaksınız.. Köşe yazacaksınız ama asla insanları derinden etkileyen, belki de bazılarının yaşamını değiştiren bir yazar olamayacaksınız... Filmler yapıp, şarkılar söyleyeceksiniz ama asla unutulmazlar arasına giremeyeceksiniz 

Bence Şahan Gökbakar, Hülya Avşar ve Ahmet Hakan gibi ünlü isimlerin yaşamlarının merkezi bu...Cafcaflı hayatlarında asla peşlerini bırakmayacak o boşluk duygusu...