Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mart '16

 
Kategori
Güncel
 

Bu ara neler oldu?

Bu ara neler oldu?
 

Bakalım bu ara neler olmuş?

Daha birkaç gün önce Ege kenti İzmir'de seyyar satıcılık yapan bir adam kovaladığı Suriyeli çocuğu yakalayıp yere çarptı. Bu görüntüler tabi bir işyerinin güvenlik kamerasına takılınca ancak öğrenebildik. Seyyar satıcılık yapan bu adam, Suriyeli çocuğu kovalıyor ve ensesinden yakalıyor. Yetmiyor, onu yakaladıktan sonra havaya kaldırıp hışımla yere çarpıyor. Elindekinin insan olduğunu unutup sanki bir taşmış gibi yere çarpıyor. Çocuk şanslı olacak ki yara almıyor bu saldırıdan. Etraftaki duyarlı vatandaşlar bu duruma tepki gösterip adamın üzerine yürüyerek onun gitmesini engelliyor.

Yaptığının yanlış olduğunu kendisine söylemeye çalışanlar, ne denli etkili oldu bilinmez ama çocuğa uyguladığı şiddetten ötürü mahkeme tarafından kendisine ceza verilirse kanımca belki daha etkili olacaktır. Böylece başka çocukların da canı yanmayacaktır. Çocuk hata da yapmış olabilir, kendisine ait bir şeyi de çalmış olabilir, ancak bunun cezası bu şekilde ona şiddet uygulamak olmamalıdır. Şiddet çözüm değildir; şiddet ancak ve ancak çocuğu iyice toplumdan koparıp uzaklaştırır. Tabi bu yaşanan talihsiz olay, büyüklerin küçüklere uyguladığı şiddet örneklerinden sadece bir tanesi. Temennimiz bu şiddetin artık son bulması…

Peki, bu ara başka neler yaşandı, bir bakalım.

İstanbul’da Boğaziçi Köprüsü’nde intihar etmek isteyen orta yaşta bir erkek, polis tarafından ikna edilmek üzereyken köprüden geçen bir minibüsteki iki kadının "Saatlerdir senin yüzünden trafikte bekliyoruz. Atlayacaksan atla!"s özlerinden sonra, adamın köprüden atlayıp nasıl intihar ettiğini gördük. Kadınlar hakkında savcılık intihara teşebbüsten soruşturma başlattı ve Mahkeme şartlı olarak serbest bıraktı kendilerini. Kadınlar “Boşboğazlık yaptık, o sözleri söyledik” diye itirafta bulundular. İlkin böyle bir şey söylemediklerini ifade ederek inkar etmişlerdi. Toplumda kadınlara büyük tepki yağdı haklı olarak. Çünkü insan canı nihayetinde kıymetlidir. Bir can bir candır ve onu yaşatmak en önemli gaye olmalıdır. Onu intiharın kıyısından döndürmek varken intihara meyil vermiş birisini adeta buna itmek vicdansızlıktır ve aynı zamanda da suçtur. Tabi bu yaşanan olayda, adamın intiharından ziyade kadınların söyledikleri damga vurdu.

Devam edelim. Başka neler yaşandı bu ara, hatırlamaya çalışalım.

Hindistan’da iki kişi (şoför ve biletçi), 3 yaşındaki kız çocuğunun gözleri önünde bir anneye tecavüz ediyor. Bununla da kalmayan caniler, kadının 2 haftalık bebeğini de yere çarpıp ölümüne sebep oluyorlar. 3 yaşındaki kız çocuğu ise otobüste koltukların arasına saklanarak ancak ölümden kurtulmayı başarıyor. Sonra da otobüsten ilk fırsatta inme cesaretini gösterip kurtuluyor. Adamlar kadına zorla içki içirip onu sarhoş ediyor ve tecavüz ettikten sonra da yol kenarına atıyorlar. Karısının çocuklarla birlikte eve gelmediğini gören koca, komşularıyla onları aramaya çıkıyorlar ve çok geçmeden yol kenarında yaşanan vahşetle karşılaşıyorlar. Şoka uğrayan koca; kendisinden geçmiş olan karısı, korkudan titreyen 3 yaşındaki kızı ve 2 haftalık bebeğinin ölü bedenini görüyor. Kadın tedavi altına alınıyor ve sapıklar da yapılan soruşturma sonucu tabi tutuklanıyor.

Bu olay bana Tarsus’ta yaşanan Özgecan cinayetini hatırlattı. Minübüs şoförünün, evine gitmek isteyen üniversite öğrencisi Özgecan’a minibüste tecavüz etmeye çalışıp sonra da onu arkadaşıyla nasıl vahşice öldürdüğünü hatırlarsınız. Tesadüfen orda yapılan yol kontrolü sırasında davranışlarından şüphelenen jandarma sayesinde katiller yakalandı. Eğer bu tesadüf olmasaydı, Özgecan’ın katilleri bugün hala aramızda geziyor olacaktı.

 
Toplam blog
: 46
: 1156
Kayıt tarihi
: 07.05.13
 
 

1977 doğumlu. Atatürk Üniversitesini bitirdi.Öğretmenlik ve yöneticilik yaptı.2007'de Ankara Üniv..