Bu aralar ciddi ilişki düşünmüyorum tatlım...

Şu aralar bir ilişki düşünmüyorum canım.... Peki hangi aralar düşünürsün tatlım?! Belanı bulduğunda mı? Yoksa yüzün toprağa bakmaya başladığında mı? 

Hiç düşündünüz mü erkekler neden bu klasik cümleyi tekrarlayıp dururlar?

Ya ne desinler " yatacak kadar iyisin, çıkacak kadar değil" mi?  Aslında ilişki istemiyorum demek, seninle bir ilişki istemiyorum tatlım, demektir.

Biz kadınların maddiyatçı ve çıkarcı olduklarını söylerler ama gel gelelim erkekler öncelikle kendi çıkarlarını düşünerek hareket ederler aslında.

Görüştükleri kadın onları daha once giremeyecekleri bir çevreye mi sokabiliyor hemen sevgili olurlar, maddi anlamda onlara destek olup seviye mi atlatacaklar bak nasıl hemen sevgili olurlar, saygın bir soyadları mı var, segiliyi gec eş bile olurlar direk...Yaş, dil, din, ırk hiç farketmez.

Dolayısıyla geçeceksin"bu aralar ciddi bir ilişki istemiyorum canım" ayaklarını. Ayrıca nereden çıkartıyorsun benim, seninle, ciddi düşündüğümü de demek istiyorum. 

Hatta ciddi kelimesi nedir bunu da netleştirmek gerek sanırım konu içinde yeri gelmişken.

Her kadın için karşı cinsle yaşananlar bir ilişkidir aslında; yeri gelir çıkar ilişkisi olur, yeri gelir sex, yeri gelir de aşk. İki taraf arasındaki uyum ve paylaşımlar bu ilişkinin boyutunu belirler ve özellikle üzerine basarak belirtmek istiyorum ki biz kadınlar da her ilişkimizde illa sizinle ilgili "ciddi" birşeyler düşünmeyiz.

Siz neden kendinizi bu konuda yetkili karar mercii sanarsınız, hiç anlamam.

Erkekler için ciddi ilişki ne demektir peki?

Eğlenilecek değil evlenilecek kız olmak mı? Peki eğlendiğin kızla evlenemez misin? Yada evlenilecek kız nedir kutsal Meryem Ana mı? Evde oturup çocuklarını doğurup, ev işleri ile ilgilenip saçını süpürge eden kadın mı?

Şahsen ben erkek olsam, eve geldiğimde eşim dediğim kadının beni heyecanlandıran, herşeyimi oturup konuşabildiğim, beraber piçlik yapabildiğim bir kadın olmasını isterdim, arkadaşım olsun isterdim.....ama nerde...Erkekler genelde yönetebilecekleri kadınlarla evlenmeyi tercih ediyorlar yine benzer birtakım menfaatler arka planda veya özgüven eksikliği....

Buarada denk gelmişken size geçenlerde yakın bir kız arkadaşım ve onun erkek arkadaşı arasındaki diyalogdan bahsetmek istiyorum kısaca. 

Sözkonusu kız arkadaşım ve sevgilisi 1 yıldır "düzeyli" bir beraberlik yaşamaktalar ancak bu beraberliğin 6. ayında kız, çoluk çocuğa karışmak istediğini, adamın da benzer niyeti varsa eğer bu ilişkiye devam edebileceğini aksi halde yol yakınken ayrılmak istediğini söyledi "biyolojik saat" denen mazereti öne sürerek. 

Bu arada bizim şu "biyolojik saat" olayı da ayrı bir dert; ne geliyorsa başımıza bundan geliyor bence, bir de toplum baskısı. 

Ailenden, çevrenden gördüğün tahrik yetmezmişcesine bir de gittiğin Jinekologun muayene sırasında "ee çocuk düşünüyorsanız artık elinizi çabuk tutsanız iyi olur" şeklindeki iğneleyici cümleleri de cabası. 

Ya ben bilmiyorum sanki... Belki çocuk düşünmüyorum, belki hazıra konmayı planlıyorum; mevcutta çocuğu olan birini bulup kocayacağım,boklu bez temizlemek istemiyorum belki. Ya da kaza kurşununa kurban gitmek istiyorum...Allahallah ya, size ne benim tercihlerimden. İlla bir kalıba sokulacağız,illa bir seri üretim prosesine tabi tutulacağız yani.

Herneyse gelelim benim arkadaşa; bu cümleleri duyan erkek "donör" kızı elden kaçırmamak ama biryandan da zaman kazanmak için "hayatım bu konuyu hiç düşünmemiştim, çok şaşırdım ama şuan hazır değilim bana zaman ver" şeklindeki klasik bir cümleyle ilişkiye bir 6 ay daha uzatma garantisini elinde tutmuş. 

Yahu bana zaman ver de nedemek? Gelmişin 40'ına, birtarafındaki kıllar ağarmaya başlamış, halin vaktin yerinde daha ne zamanı istiyorsun? Olimpiyatlara mı hazırlanacaksın p.zvnk? 

Bu erkeklerin "Aaaa hiç düşünmemiştim" laflarını da ben hiç anlamam; ulan 30+ bir kadınla çıkıyorsun, yiyor, içiyor, bol bol sevişiyor, poponu kaşıya kaşıya yatıp uyuyorsun ama bu kadının en değerli şeyi olan zamanını ve emeğini sana verdikten sonra yurdumun yegane yaşam  tarzı olan "evliliği" isteyeceği hiçççç aklına gelmiyor. Allahallah....Ben de yedim!

Yine geri dönüyorum çiftimize; bu cumleden sonra kızcağız da ne yapsın, okadar emek harcamış, e seviyor da, kapıda da beklemiyor dizi dizi adamlar elinde tek taşla, anlayışlı kadın rolune bürünüp, tamam tatlım diyerek beklemeye devam ediyor bir 6 ay daha. Şuan 1 yılı devirdiler!

Geçenlerde bir araya geldiğimizde; sözkonusu erkek donörümüze ben de piçlik olsun diye "...'cığım, bu yaz için düğün elbisesi bakayım mi" diye laf attım muhabbet sırasında. Adam demez mi manitan varsa bak! Hönkk, bu ne demek şimdi derken kız arkadaşım lafa girdi ve "bak tatlım, anlaki biz o konuya işte bukadarrrrrr uzağız" dedi. O anki surat ifademi ve içimden geçen kelimeleri burada belirtebileceğim bir emoji ve maalesef sansüre takılmayacak kelime olmadığı için yazamıyorum, siz anlayın işte.

İşin en acınası tarafı ise sözkonusu diyalog uzayıp giderken benim gundelik hayatta tuttuğunu koparan, güçlü ve başarılı iş kadını, vahşi kaplan kız arkadaşcağızımın bu adamın yanında sümsük sümsük oturup iki dudağının arasından çıkacak kelimeyi çaresizce bekleyişini görmemdi. 

Hoş bizim erkek donör bilmiyor bu yaptıklarının acısını fitil fitil getireceğini bizim kaplanın ama herneyse yine de benim tercihim olamayacak tarzda bir evlilik adımı diyebilirim.

Erkekler hakkında çok şey bildiğimi iddia edemem ama bildiğim tek birşey varsa o da eğer birşeyi gerçekten isterlerse yaptıkları; bakınız sizi tavlama aşamasında yapılan kurlar, harcanan eforlar serisine veya bakınız yazının başında belirttiğim menfaatler konularına...

Konuyu nasıl toparlasam diye düşünüyorum ama sanırım bulamayacağım, biyolojik saat konusu benim de kafama takıldı :) 

Sevgiler,