Bu bayram moralimiz daha iyi

Millî veya dinî önemi dolayısıyla, sevinç ve neşe içinde, özel olarak kutlanan günlere, bayram diyoruz. Bugün dinî kaynaklı bir bayram olan Kurban bayramını kutluyoruz. Yardımlaşmanın, paylaşmanın ibadet sayılması, üzerinde ciddi olarak düşünülmesi gereken bir konudur.

Hali vakti yerinde olanların, fakirlere, muhtaçlara, kimsesizlere, yetimlere ve öksüzlere kucak açtığı, en azından açması gerektiği bilincinin yaşandığı bu günlerde ülke ekonomisini de hayli hareketlendiren bir dalgalanma yaşıyoruz.

Böyle bir bayram havasının toplumun bünyesine katacağı faydaları gözardı ederek, kaçan bir boğanın magazin haberiyle, olayı basitleştirmeye ve yozlaştırmaya çalışanların, en azından samimi davranmadıklarını ve doğru bir iş yapmadıklarını düşünüyorum.

Sofrasından et eksik olmayan, her öğününü beyaz ete, siyah ete, tavuğa, balığa, deniz ürünlerine göre ayarlayan, toplumun gerçeklerinden oldukça habersiz ve uzakta yaşayanların, Kurban bayramında hayvan sever bir sıfata bürünerek, kesilen kurbanlara acımasını da en azından düşünmeden yapılan riyakâr bir davranış olarak görüyorum.

Elbette bütün samimiyetiyle bu duruma üzülen yufka yüreklilerin varlığını inkâr etmek mümkün değil. Ancak bir konu değerlendirilirken, bütün yönleriyle değerlendirilir ve son karar, ortaya çıkan yarar-zarar dengesine göre verilir.

Bayram sevincimizi azaltmaya çalışmak yerine, birbirimize daha iyi kenetlenebilmemiz için, onu artırmanın yollarını araştırmalıyız. İnansak da inanmasak da, moral gücün insanlar üzerindeki etkisinin çok büyük olduğunu doktorlar ve bilim adamları açıkça ifade etmektedirler.

Hafızalarınızı şöyle bir yoklarsanız, Ramazan Bayramı’ndaki bedbin halimiz, bugün hayli azalmıştır. Sebebi önceki bayrama 13 şehitle girmiştik. Bu bayrama ise Türk Silahlı Kuvvetleri’nin operasyonuyla girdik.

Mehmetçiğimizin canı da kanı da bizim için paha biçilmez bir değer taşır. Sonuçta her insanın canı da kutsaldır. Her bayram yüzlerce kişi, trafik kazasında ölürken, bayramımızı hiç de zedelenmiş görmediğimiz halde, 13 kişinin ölümüyle neden bayram bize zehir olmuştur?

Sorunun cevabı, olayın meydana geliş biçiminin bizi manevî olarak çok üzmesidir. Demek ki manevî değerler, bir inanca bağlı olmaksızın da, hem bireyler hem toplum üzerinde inanılmaz etkiler bırakabilmektedir.

*****

Gazete manşetlerine yansıyan bir haber, eminim ki bugünkü bayram sevincimizi daha da artırmıştır. Galatasaray’ın gruptan çıkması…

Yaptığı karşılaşmalarda ancak 3 puan toplayabilen Sarı kırmızılıların turu geçebilmesi için, kendi sahalarında oynadıkları Austria Vien maçını mutlaka kazanmaları gerekiyordu. Gruptan çıkmaya bu da yetmiyor, bir üst sırda bulunan takımın da puan kaybetmesine ihtiyaç vardı.

Cimbom, bütün gayretine rağmen rakibini yenemedi ve 0-0 berabere kaldı. Her şeyden ümit kesilmişken Galatasaray’ın önünde bulunan Panionios, kendi sahasında Bordeaux’ya boyun eğince bir mucize gerçekleşti ve sarı kırmızılılar averajla gruptan çıktılar. Tebrik ediyorum, hayırlı olsun diyorum.

Bu haber Takvim gazetesinde “Gruptan Mucize Çıktı” başlığıyla yer aldı. Hürriyet ve Sabah gazetesi haberi “Fransız Öpücüğü”, Akşam ve Posta gazetesi “Cimboma Bayram Hediyesi”, şeklinde değerlendirdiler.

Spor gazetelerinin manşetlerinde de elbette bu haber vardı. Fanatik “Aslan Parçaları”

Fotomaç “Komşuda Pişti Bize de Düştü” ve Fotospor da “Mutlu Bayramlar Türkiye” manşetleriyle sevince ortak oldular.

*****

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Meclis Başkanı Köksal Toptan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bayram dolayısıyla yayınladıkları mesajlarda, aynı hedefte birleşirsek bizi kimse yıkamaz dediler. Türkiye gazetesi haberi “Kenetlenelim” başlığıyla verdi.

*****

Öte yandan Türkiye’de bu sene kurban bayramını farklı bir heyecanla kutlamak için değişik bir uygulama yapıldı. “Kimse Yok mu?” derneğinin öncülüğünde bir araya gelen binlerce gönüllü, bölge insanıyla kucaklaşmak için Doğu’nun yolunu tuttu. Özel uçak ve otobüslerle bölgeye akın eden hayırseverler, 60 bin kurban keserek dar gelirli ailelere dağıtacak. Zaman gazetesi bu haberi “Şimdi Kucaklaşma Zamanı” diye niteledi.

*****

Avrupa’nın bayram hediyesi, sadece Galatasaray’ın gruptan çıkmasıyla sınırlı kalmadı. Avrupa Birliği, Fransa’nın engelleme çabalarına rağmen Türkiye ile müzakerelerde iki başlık daha açtı. Dönem başkanı Portekiz, resmi belgelere katılım ifadesini yazdırdı. Yeni Şafak gazetesi de bu gelişmeyi “Avrupa’dan Bayram Jesti” olarak değerlendirdi.

*****

Hükümetle ilgili endişe duyanların akıllarına takılan konulardan biri de biliyorsunuz, yabancıların Türkiye’den toprak satın alması. “Ülke elden gidiyor” korkusunun altında yatan yönetimdeki farklılıklardan da öteye topraklarımızın satılması meselesine bugünkü Hürriyet gazetesi ışık tutuyor.

“Avrupayı Alıyoruz” manşetli habere göre, bu tartışmalar sürüp giderken, Avrupa’da sattığımızdan daha fazla toprak satın aldığımız ortaya çıktı. Türkiye’de yabancılar 35 milyon metre kare taşınmaz satın alırken, Türkler’in aldığı taşınmazlar, 48 milyon metre kareyi geçiyor.

*****

Hrant Dink cinayeti çözülmeden bir benzeri olay daha yaşandı. İzmirli 19 yaşındaki genç, Dink cinayeti faillerinin toplumda kahraman gibi gösterilmesinden etkilendiğini ve kendisinin de ünlü olabilmek için bu eylemi yaptığını anlattı. Milliyet gazetesi haberi “Kariyer İçin Bıçakladı” manşetiyle verdi.

İki olay arasında benzerlikler bulunması, İzmir’de rahibi bıçaklayan Ramazan ile, Dink’in katili O.S.’nin ifadelerinin birbirine yakın olması, eylemde birçok soru işareti bıraktı, diyen Star gazetesinin manşeti ise “Sahne Farklı, Roller Aynı”

*****

Diğer gazete manşetleri de şöyle:

Sabah: “Tayvan’dan Gelen Hayat” Anemi hastası Muhammed ilik bekliyordu. Uygun ilik Tayvan’da çıktı. Budist rahiplerin dualarıyla teslim edilen ilik çocuğa can verdi.

Akşam: “Motorlu Canavar Gün Sayıyor” İstanbul’u dehşete düşüren olayda şaşırtan ceza talebi. Motosikletinden kız arkadaşını düşüren, ardından eve gidip uyuyan sarhoş kurye, en fazla 2 yıl sonra serbest.

Radikal: “BBG Evinin Gözcüsü” Havada 52 saat kalan insansız araç sayesinde komutanlar, oturdukları yerden PKK’ya karşı yapılan kapsamlı hava harekatını anbean izleyebilmiş. Türkiye 2008 yılı sonunda 10 adet Heron sahibi olacak.

Takvim: “Kalpazan Hattı” Her gün 10 bin adet madeni para üreten kalpazan çetesi çökertildi. Çete minibüs kâhyaları aracılığıyla piyasaya 2 yılda 7 milyon YTL sızdırdı.

Bugün: “Bu Sözler Yuva Yıkıyor” Sakın eşinize terörist demeyin. Yargıtay boşanma sebebi saydı. Şişko, çirkin, öküz, karga burunlu, deve demek de eş boşatıyor.

Vatan: “Bir Dev Sallanıyor” Avrupa’nın üçüncü büyük TV üreticisi Profilo Telra, 373 milyon YTL borçla nakit sıkıntısına girdi. İcra ve iflas baskısından kurtulmak için mahkemeye başvurdu.

Cumhuriyet: “AKP İnat Ediyor” İktidar partisi anayasayla olmazsa kamu yönetimi yasasıyla türbanda amacına ulaşacak.

Posta: “Hain Evlatlar” Erzurum’un gayrimenkul zenginlerinden 72 yaşındaki Mahmut Yeşilyurt 11 ay önce otomobilinde ölü bulunmuştu. Jandarma uzun süren araştırmalar sonucunda cinayeti işleyenlerin iki oğul Hakkı ve Yakup olduğunu, mirasa konmak için babalarını boğduklarını ortaya çıkardı.

Güneş: “İyi ki Bayram Var” Kişi başına et tüketimi çok düşük olan Türkiye sadece Kurban Bayramlarında 3-5 gün de olsa gelişmiş ülkelerin seviyesini yakalıyor.

Taraf: “İsterse Buyursun” Irak’la en üst düzey diyalog yakın. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Çankaya Köşkü’nün kapılarını Irak cumhurbaşkanı Celal Talabani’ye açmaya hazır. 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in görüşmeye yanaşmadığı Talabani gelmek isterse köşkte kabul görecek.

*****

Bugünlük de bu kadar. Yarın yeniden birlikte olabilmek umuduyla…