- Kategori
- Gündelik Yaşam
Bu bir "Türkiye Klasiği" mi?
Yüksek Seçim Kurulu’nun ülkeyi üç günde 30 yıl geriye götüren kararından dönüşünü bugünkü gazeteler nasıl yorumlamış, onu sizinle paylaşmak istiyorum. (Manşetler alfabetik sırayla)
72 Saat Sonra Başa Dönüldü - Vatan
72 Saate Ağır Fatura – Milliyet
Boş Yere Kriz – Bugün
Elde Var Kaos - Türkiye
Gerginlik Kâr Kaldı - Star
İbrahim Bu Kararı Göremeyecek - Taraf
Kaosa Kalkan 11 El İndi - Yeni Şafak
Kaosun Bedelini Kim Ödeyecek? - Zaman
Kriz Çözüldü - Akit
Peki Bu Stresi Niye Yaşadık? - Hürriyet
Türkiye Klasiği - Cumhuriyet
Yaktılar Yıktılar İstediklerini Aldılar - Sözcü
Yaktılar Yıktılar Kazandılar - Güneş
YSK Fıkrası - Radikal
Görüldüğü gibi iki farklı bakışın en büyük gazeteleri Hürriyet ve Zaman, doğrudan manşetten, Taraf gazetesi ölen genci ön plana çıkararak, Radikal de malum fıkrayı hatırlatarak, sorulması gereken soruyu soruyorlar.
Cumhuriyet gazetesi, maalesef bizim sık sık yaptığımız bu yanlışlığı bir “Türkiye Klasiği” olarak bize sunarken, diğer gazeteler de “boşuboşuna” bir kriz yaşandığına ve tekrar her şeyin başa döndüğüne dikkati çekiyorlar.
Peki Sözcü ve Güneş gazetelerinin başlığına ne diyorsunuz?
Sizce YSK bu kararı BDP’nin ülkeyi yakıp yıkması üzerine mi verdi? Ortada hukuksuz bir davranış mı var? Varsa birinci kararda mı, ikinci kararda mı?
Peki YSK bu kararı korktuğu için mi verdi, artık yeter dediği için mi verdi, yoksa bu kadar yeter dediği için mi verdi?
Verdiği kararın böyle bir sonuç doğuracağını biliyor muydu? Ya da nasıl bir sonuç doğurmasını bekliyordu?
Bu başlıktan yola çıkarak YSK üzerinden dolaylı dolaysız pek çok soru sormak mümkün. Yani insanlar ne yapsın, bundan sonra yargıdan beğenmedikleri bir karar çıktığında ortalık yakıp yıksınlar mı?
Her iki gazete de akıllarınca BDP’yi tenkit ediyormuş ayaklarına yatıyorlar ama, aslında bu şekilde teröre destek çıktıklarının da pekâla farkındalar.
Zaten amaç da bu... İktidara zarar vereceğiz diye, ülkeye bu kadar zarar vermek, pire için yorgan yakmaktan farklı bir şey değil...
Muhalefet yapmanın da bir kuralı, bir ölçüsü olmalı. Bu kadar başıboş, sorumsuz bir gazetecilik(!) yapmak da bir nevi terör değil midir?
Yazık, yazık, çok yazık...