Bu bir devlet projesi midir?

Başbakan ve ilgili bakanlar sürekli olarak bu açılım planının ya da plansızlığının bir devlet projesi olduğundan bahisle uygulamayı beğenmeyen, süreci eleştirenlere adeta üstü örtülü gözdağı veriyorlar. Gerçekten de bu bir devlet projesi midir?

Bazıları bu açılım projesinin dışarıda kotarılıp Türkiye’ye adeta dayatıldığını iddia etmelerine rağmen biz iyi niyetli davranıp bu projenin AKP iktidarı tarafından hazırlandığı inancımızı korumuştuk. Ama hükümet yanlıları “devlet projesi” söylemiyle bunun böyle olmadığını ifade ediyorlar. O zaman ister istemez “kim bu devlet?” diye sormak gereği hissediyoruz.

***

Sözlük tanımına baktığımızda devlet “toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal örgütlü bir ulusun ya da uluslar topluluğunun oluşturduğu tüzel varlıktır” şeklinde ifade ediliyor. Yani bu tanımdan yola çıkarsak devletin siyasi bir örgüt olduğu ve bu örgütün belli organlar eliyle yürütüldüğü sonucu ortaya çıkar. Demokrasiyle yönetilen ülkelerde bu organlar yasama, yürütme ve yargı organlarıdır. O zaman bir projeye “devlet projesi” diyebilmek için en azından yasama, yürütme ve yargının katılım ve oluruyla ortaya konmuş olması gerekmez mi?

Yine devletin en önemli unsurlarından biri de millettir. Milletin bugününü ve yarınını çok yakından ilgilendiren böyle bir açılımda milletin de onayının alınması gerekmez mi?

***

Ben bu açılımın devlet projesi olmadığı kanaatindeyim. Devlet projesi, iktidarıyla, muhalefetiyle, ülke içindeki sivil toplum kuruluşları, güvenlik görevlileri, sendikalar, işveren temsilcileri, üniversiteler ve hukuk çevrelerinin de katılımlarıyla hem devletin ve milletin bölünmez bütünlüğünü muhafaza edecek, hem daha fazla özgürlük ve bireysel haklar tanıyacak, hem de evrensel hukukla daha uyumlu olacak bir proje hazırlanabilirdi. Bunlar yapılmadığı gibi ortada hiçbir iz ve işaret olmadan, şapkadan tavşan çıkarır gibi bir açılım paketi lafı ortaya atılıverdi.

***

Devlet yönetimi ciddi bir iştir. “Ben yaptım oldu” anlayışıyla yürütülmez. Ben bizi yönetenlerin de ciddiyetlerine inanıyorum. O zaman Başbakan’ın “PKK’ya terör örgütü demedikleri sürece kendilerine randevu vermem” diyerek tavır koyduğu DTP’ye karşı birdenbire tavrını değiştirten sebep ne olmuştur? Devlet projesi denilen bu projeden başbakan habersiz miydi ki, önceden böyle bir tavır belirleyip sonradan geri adım atmıştır? Yoksa bu proje bir anda mı akıllarına gelmiştir? Her iki halde de projenin devlet projesi olmadığı ortaya çıkmaktadır.

***

Devlet temel görevi ülkenin bütünlüğünü ve bağımsızlığını korumak, vatandaşın temel hak ve özgürlüklerini sağlamak, milletin refah seviyesini yükseltmek için gereken çalışmaları yapmaktır.

Bu açılım tartışmaları bu görevlerle örtüşüyor mu?

Bu tartışmalardan sonra milletimizin birlik ve beraberliği daha da güçlenmiş midir? Mal ve can güvenliği artmış mıdır? Özgür yaşama hangi katkıları getirmiştir.

Görünen o ki; sadece daha fazla terör, daha fazla anarşi, daha fazla düzensizlik, kargaşa ve kaos getirmiştir. İnsanlar ülkemizin pek çok yerinde, hatta metropollerde bile bayramı bayram gibi yaşayamamışlardır. Dağdaki terör şehirlere de inmiş, artık şehirlerdeki karakollara yüzlerce kişiyle, pervasızca baskınlar gerçekleştirilmeye başlanmıştır.

Ve sürekli ırkçı yaklaşımlardan şikayet eden DTP’li bir milletvekili “mikroplar Ankara’da ve Ankara’nın ötesinde” diyerek milletin gözüne baka baka hem etnik hem de bölgesel ayrımcılık yapmıştır.

***

Son söz; adı ne olursa olsun, içeriği tam olarak ortaya konmayan bu açılım projesinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir projesi olduğuna inanmıyorum.