Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Haziran '06

 
Kategori
Beslenme / Diyet
 

Bu bir diyet reçetesi değildir

2,5 Ayda 12,5 kg. zayıfladım. Öncelikle şunu söyleyeyim ki bu bir diyet reçetesi ya da programı falan değildir, zaten ben de ne bir diyetisyenim, ne doktorum ne de bu işin bir şekilde eğitimini falan almış değilim. Sadece birçok konuyu olduğu gibi bu dengeli beslenme konusunu da çok okudum, o kadar.

Nisan ayı başında fazla kilolarımdan kurtulmak için iki şey yapmaya karar verdim. Birincisi bildiğim ama hiç uygulamadığım dengeli ve sağlıklı beslenme kültürünü kendi içimde yerleştirmek. İkincisi de yine faydalarını çok iyi bildiğim düzenli egzersiz yapma alışkanlığını edinmeye çalışmak oldu.

Meşhur, üç beyazdan kaçmak bu işin olmazsa olmaz kurallarından birisi. Unlu ve şekerli mamullerden uzak durdum. Sabah kahvaltısında yalnızca bir dilim kepekli ya da çavdar ekmek, yanında küçük bir dilim yağsız ve az tuzlu beyaz peynir, istediğim kadar domates ve salatalık yedim. Kahvaltı ile öğle yemeği arasında, bir adet ceviz, üç adet çiğ badem, beş adet de çiğ fındıktan oluşan çerez kürümü aldım.

Öğle yemeklerimi işyerimdeki yemekhanede yediğim için ne çıkarsa bahtıma oldu ancak yine de tatlı, börek, kızartmalar çıktığı günlerde onların yerine yoğurt aldım. Ekmek hiç yemedim. Öğle ve akşam yemekleri arsında istediğim kadar meyve yedim.

Akşam yemeklerimi saat yediden geçe bırakmadım ve mutlaka tek bir çeşit yemekle yetindim. Yanında yediğim salata, söğüş gibi yiyeceklere ilave tuz atmadım sadece limon ve sızma zeytinyağı koymakla yetindim.Ekmek yine hiç yemedim.Akşam yemeğinden sonra yatana dek su haricinde hiçbir şey yiyip-içmedim.

Genel olarak tüm öğünlerde porsiyonlarımı yarı yarıya küçülttüm. Sofradan tuzluğu, asitli ve alkollü içecekleri, tatlıları, unlu mamulleri kaldırdım. Sebze,meyve, yağsız beyaz et ve balık eti ile muhteşem yemekler yapma yollarını denedim. Emin olun ki bunları da buldum. Bol su içtim, meşrubat olarak da limonlu maden suyundan başka bir şey içmedim.

Düzenli olarak yürüyüş-koşu yaptım. En az yarım saat ve en az 3,5km. olmak üzere en az haftada dört gün yürüyüş-koşu yaptım. Üzerine de kademeli olarak artırmak suretiyle 65 mekiğe kadar çıktım. En sonunda kısa bir meditasyon programı ile lotus duruşunda sporumu tamamladım. Bu spor paketi belirttiğim gibi haftada en az dört gün gerçekleşti.

Sporun üzerine ılık bir duş ve yine kademeli olarak soğutmak suretiyle kısa soğuk duşlar aldım. Spor öncesi ve spor sonrası bol su ve maden suyu içmeyi ihmal etmedim.

Tartımla dost oldum. Her sabah kalktıktan ve tuvalete gittikten sonra mutlaka tartıldım. Ve tartı sonuçlarımı bilgisayarıma kaydettim. Grafiklerimi çıkardım. Hedeflediğim, planladığım ve gerçekleşen kilo çizgilerimi excel grafikleri ile takip ettim.

Bazı giysilerimi giymek için kendime hedef kilolar koydum ve o kilolara indiğimde o giysilerimi giymeye ve bundan mutlu olmaya başladım. Göbeğimin küçülmesini farkedip bana hatırlatan insanlardan müthiş zevk aldım. Vücudumdan 12,5 kiloluk bir ağırlığın uçup gitmesi fiziksel bir rahatlamanın yanında, ondan daha da çok ruhsal bir rahatlamayı ve hafiflemeyi getirdi. Ki bu beni daha da mutlu etmekte.

Başta da belirttiğim gibi bu bir diyet reçetesi değildir ve bu yazının yazarı sözümona mucize diyet reçetelerine de bugüne kadar hiç mi hiç rağbet etmemiştir. Benim inancım odur ki her insan kendi reçetesini kendi yazmalıdır, uygulamalıdır ve bundan da mutlu olmalıdır. Bazı temel gerçekler bu reçetelerin abecesidir mutlaka. Onun üzerine yapılabilecek modifikasyonlar her kişinin kendi ritmine göre yine kişi tarafından ayarlanmalıdır. Özellikle işin başında bazı temel tıbbi göstergelerinizin farkına varabilmek adına bilinçli bir tıbbi destek alınması muhakkak ki doğru olacaktır. Ama lütfen kendinizi, sizi kilolarınızdan çok paralarınızdan kurtarmaya çalışanlardan sakının olur mu?

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..