Bu bir Uçurtmanın kaçışı!

Hiç uçurtma uçurdunuz mu ? 

O zaman beni daha iyi özümseyeceksiniz diye düşünüyorum.

Bir uçurtma yaparız onu gökyüzüne çıkarmak adına.

Rüzgarda savrulacağını bilsekte ipleri sıkı sıkıya dolarız ellerimize !

Rüzgar ne kadar kuvvetliyse biz de o denli kuvvetli tutarız ipleri !

Daha da sarmalarız ellerimize, canımızın yanması değil onu kuvvetlice tutmanın verdiği hazzı yaşarız.

Bir gökkuşağı görürsünüz o esnada.

O anda uçurtma sayesinde onu görmüş olduğunuzu yadsırsınız.

Bir gökkuşağı için rüzgarda savrulmasına, ellerinizden kaçmasına izin vermediğiniz avucunuza sıkı sıkıya bağladığınız uçurtmayı bir anda salıverirsiniz...

Aşkta böyledir işte.

Şimdi hepsinin yerine "aşk" kelimesini getirelim.

Hiç aşık oldunuz mu?

O zaman beni daha iyi özümseyeceksiniz diye düşünüyorum.

Bir kez aşık olur onunla her şeyi yaşamak adına ( iyi, kötü ) sıkı sıkı sarılırız ona!

Rüzgar ( kavga, zorluk) ne kadar kuvvetliyse biz de o denli kuvvetlice sarılırız o sevgiye!

Daha da kalbinize kazırsınız onu, canınızın yanmasını değil onu sevdiğinizi düşünürsünüz.

Bir yorgunluk çöker zamanla, bir huzur ararsınız! 

O anda yaşadığınız aşkın gerçekliğini fark etmez, onu yadsırsınız.

Bir yorgunluk için zorluklarda savaş verdiğiniz kişiyi, kalbinizde sıkı sıkıya tutmak için çabaladığınız kişiyi bir anda siliverirsiniz.

Oysa; o uçurtmayı yaparken ne kadar da heyecanlıydınız. 

Yeşillikler arasında o uçurtma ile koşarken ne kadar da güzel gülümsüyordunuz. Rüzgarda savrulurken onu ellerinize sıkı sıkıya bağladığınız o anlarda onun sizin olduğuna ne kadar da şükrediyordunuz. 

O uçurtmayı rüzgarda savrulurken tutamayacağınız anda biraz aşağı indirip, yaptığınız uçurtmayı eğer gökkuşağının güzelliğine rağmen ellerinizde tutsaydınız o zaman GÖKKUŞAĞI O EMEK VERDİĞİNİZ UÇURTMANIZLA BERABER GÖKYÜZÜNDE YER ALACAKTI...