Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Nisan '09

 
Kategori
Dünya
 

Bu büyük toplum ve coğrafya içine sıkıştırmaya çalışılan soykırım kelimesine sığmaz.

Bu büyük toplum ve coğrafya içine sıkıştırmaya çalışılan soykırım kelimesine sığmaz.
 

Bugün müstemleke ve manda muamalesi görüyorsak bu siyasi iradenin, zayıflığı ve işbirlikçiliğidir.


Oyunun adı Obama, birinci perdenin sonu. O büyücü değil, bir oyuncu, dev bir savaş makinasının vitrindeki temsilcisi. O dev, Ortadoğu'da yeni bir proje yürütüyor. Daha önce ağzına yüzüne bulaştırdığı Vietnam, Küba, Kore, Afganistan ve Irak'a şimdi yeni ülkeleri eklemek ister. Seçtiği tema "ılımlılık", aktörler "radikal din eksenli siyaset", seçilen mekan, Modern Türkiye Cumhuriyeti, Ortadoğu'nun hoşgörü coğrafyası...

Oyuncu, ilk rolünde tarihin en ağır ithamını Türkiye için kullandı. Nereden hesapladıysa bir buçuk milyon kişi öldü dedi, kimsenin bu sayı hakkında fikri yok, onun var. Büyük felaket dedi, bu felakette köyleri basılarak öldürülen Türk bebeleri hesaba dahil mi? Kimse soramadı.

Bugün, siyaseti yöneten gelenek, büyük abilerinin ağzından çıkacak sözleri günlerdir beklediler. Onun onayı olmadan bu coğrafyada iktidarlarını sürdürme şansları yok, bunu biliyorlar.

Günlerdir aman Obama, peyganber Obama, müslüman Obama, mehdi Obama, Türkiye'ye gelişini herhangi ülke başkanı değil büyük abileri olarak karşıladılar. Eşitlik, karşılıklılık, ulus onuru pek bildikleri bir şey değil zaten.
Aman Obama, yaman Obama, konuşmanla bir çuval inciri berbat ettin. saç döküldü, kel göründü. Yeni vitrinden eski oyunun yeni versiyonu çıktı. Bunun anlamı ise bu coğrafyada kin ve garez üzerine hesaplar sürecek, hoşgörü yerine kin ve öfke desteklenecek anlamına geliyor.

Ya bu ılımlılar ne edecek şimdi, nerelere gidecek, ortak yaptığınız hesaplar, projeler ve gelecek ne olacak? Minicik ama onurlu aAzerbeycan nasıl tavır koydu, gereğini yaptı. hani sizin yaygın yatay başarılı politikanız, göndersenize Davutoğlu'nu Azerbeycan'a, yada Aliyev için dedikoduları başlatın hemen ne destekçisi ise çıksın ortaya.

Diplomasi yürtümek, cemaat geleneğinde batırdığınız holdinglere benzemez, Deniz Fenerine de orada hemen keserler hesabı, haberiniz olsun. Bu yaptıklarınızın temizlenmesi, düzene girmesi en az 25 yılımızı alacak emin olun. Bunları anlamayacağınızı biliyorum, umarım bu coğrafyanın sağduyusu anlar.

Çok uzak olmayan yakın geçmişte tarihin en büyük, tehcirleri, göçleri ve soykırımları başladı. Binlerce Türk kökenli insanın balkanlardan sürülerek, toplu olarak öldürülmesini saygıyla anıyoruz. Büyük felakete, Avrupa toplulukları kucak açtı, destekledi, besledi görmezden geldi. İsimler, yurtlar değişti. Büyük felaketi, durmaksızın süren bu insanlık dışı uygulamaları anılarımızda yaşatmalıyız.

Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya, Kosova, Sırbistan, Hırvatistan, Bosna-Hersek, Romanya, Ukrayna, Kırım, Avusturya, Moldova ve Macaristan’danyıllar boyunca milyonlarca insan yerinden yurdundan edildi. Gece vakitlerinde yollara döküldüler.

Bunlar karşılıklılık öyküleri, hatırlananlara karşı hatırlananlar olacak. Bu anılar tarihi bir değer ve anlam içinde hatırlanmıyorsa da arkasındaki siyasi hesabın açığa çıkması zaman alacak. Kimin acılarının daha çok olduğunu ölçen bir kantar aramayacaksak ve bulamayacaksak odaklanılan şeyin amacının anmaktan ve hatırlamaktan daha derinde olduğu söylenebilir.

Bir tarihle oynayarak geleceği kurmayı düşünenlerin bir kez daha oynadıkları oyunun ciddiyetinin farkında olmaları gerekiyor. Osmanlı geleneğinden gelen büyük devlet geleneği, Türkiye Cumhuriyeti bugün yapılmaya çalışanların farkında değilmiş gibi davranıyorsa, oyunun parçası haline gelmişse, Amerika'nın başkanının ağzından çıkacak bir sözcüğe kilitlenmişse, müstemleke ve manda muamalesi görüyorsa bu çok yakın bir zamanda yerinde olmayacak olan siyasi iradenin, zayıflığı ve işbirlikçiliğidir.

Bu toplum savaştayken bile birlikte yaşayabildiği komşuluk ve insanlık ilişkilerini bir gün bile unutmadı, dayatmalardan ve oldu bittilerden hiç hoşlanmadı. Savaş gerekllikleri içinde yüzbinlerini kaybetti, çetecilerin baskınlarıyla köylerini, insanlarını yitirdi.Bu büyük toplum tüm yaşadıklarını kalbine gömdü. Yarına ve geleceğe geçmişten ders alarak umutla baktı. Bunu hiç kimsenin unutmaması gerekiyor. Tarihe bırakılacak şeyleri bugün siyasi ve gelecek hesaplarının içine katmak hiç kimseye yarar sağlamayacağı gibi bu bölgeyi yeniden sonu gelmez kin ve öfkelerin içine itmektedir.

Yerlerinden oynayan taşların bir daha nasıl düzene gireceğini hiç kimse önceden kestiremez. Bu büyük oyunu bozacak olan şey bu coğrafyanın engin ve büyük hogörüsüyle yaşayanlarıdır.
 
Toplam blog
: 202
: 994
Kayıt tarihi
: 29.06.07
 
 

Sosyal medya danışmanı, grafik tasarımcı.  ..