Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ağustos '13

 
Kategori
Yoga / Meditasyon
 

Bu da "benim inzivam"!

Bu da "benim inzivam"!
 

Yoga ve meditasyon hayatınızın bir parçası haline geldiği zaman, inzivaya çekilmek de bu hayatın olmazsa olmaz koşullarından biri haline geliyor nedense. Bazı insanlar, yoga kamplarına ve inzivalara katılmaktan çok zevk alıyor; ama sanırım ben onlardan biri değilim. İnziva ya da yoga kampı denilince tüylerim diken diken oluyor. Üstüne üstlük bir de bu inziva, “kuş uçmaz kervan geçmez”, el değmemiş doğanın içinde ve rahat ve konfordan uzak bir yerde yapılıyorsa…

İnziva ve yoga kampı hakkında daha önce de yazmıştım. (Bu yazıya http://burcuyircali.wordpress.com/2013/06/12/bir-daha-gider-miyim/ adresinden ulaşabilirsiniz.) Şimdi soracaksınız bana “neden yine bu konuya değiniyorsun?” diye. Sebebi çok basit. Çünkü şu an “inzivadayım” ve bunu ancak dün akşam farkettim.

Eğer yazılarımı takip ediyorsanız tatilde olduğumu da biliyorsunuzdur. Bu sene yine Şeker Bayramı tatilimin arasına geldi kuruldu. Bayramlar artık Türkiye’de eskisi gibi büyükleri ziyaret etme ve ailecek birlikte olma zamanları değil. Özellikle çalışan kişiler üç-dört günlük bayram tatilini gezmek ve dolaşmak için bir vesile olarak görüyorlar. Bu nedenle, nereye giderseniz gidin her yer kalabalık. Bayramlarda evde oturmak mümkün olsa, otururdum. Ama ne yazık ki, bu bayramda her bayram olduğu gibi, eşimle ben de Türkiye’nin en gözde tatil beldelerinden birindeydik. Dört günlük bayram kalabalığından sonra, eşim yaşadığımız şehre döndü ve tatil beldemiz de bir nebze boşaldı.

Bayram telaşı bittikten sonra, ben tekrar sabahları erken kalkmaya, yürüyüş yapmaya ya da bisiklete binmeye başladım. Bu sabah sporumu, genellikle yin yoga yaparak tamamlıyordum. Güzelce bedenimi, zihnimi ve ruhumu esnettikten sonra da mükellef bir kahvaltı ve Türk kahvesi faslı… Ardından tüm gün deniz, güneş ve sörf… Akşamları evde hafif bir salata, yoğurt ya da bir meze ve bir kadeh içki, engin müzik kolleksiyonumdan şarkılar eşliğinde… Bazen sadece mum ışığında, bazen ise ışığı açıp biraz da kitap okuyarak… Çoğu zaman bilgisayar ve internetten uzak… Laf aramızda bilgisayarı sadece yazı yazacağım zamanlar açıyorum. Çok geç olmayan bir saatte yatış…

Ertesi sabah yine erkenden kalkıp, köpeğimi gezdirdikten sonra, aynı şekilde geçen bir gün… Birbirini takip eden tıpatıp günler… Sakin, huzurlu, dingin…

Bu beldede arkadaşlarım da tatilde… Akrabalarım da var… Bu aralar böyleyim… Kendi kendime takılıyorum. Zihnimi boşaltıyorum ve ruhumu dinlendiriyorum. Yani istediğim her an, biriyle görüşebilirim; ama çoğu zaman kendi kendime kalmak istiyorum. Bazen de sosyalleşmek istiyor canım. Ancak o zaman, telefon ediyorum ve program yapıyorum eş dostla.

Bir hafta oluyor neredeyse eşim gideli ve ben bu hayata bürüneli… Yeni farkettim “inziva”da olduğumu. Bugün sabah, erken saatlerde bisikletle dolaşmaya çıkmıştım. Deli gibi rüzgar esiyordu bugün… Rüzgar yüzüme vururken, kulaklıktan yayılan şarkının melodilerini duyarken ve “insanlar ne der, ne düşünür?” diye umursamadan şarkının sözlerini bağıra çağıra söylerken, anladım aslında “inzivada” olduğumu ve bu “inzivayı” çok sevdiğimi…

İnziva denilince, akla hep doğanın içinde bir yere gitmek, sabah erken kalkıp tüm grup birlikte yoga ve meditasyon yapmak, vejeteryan ya da vegan beslenmek gibi şeyler gelir. Yani hepsi birbirinin aynı olan inzivalar ve yoga kampları… Galiba ben, rutini çok seven bir kişi değilim. İnzivam ya da yoga kampım bile kendime özgü olmalı… Bana “inziva” diye bir takım “rutin şeyler” dayatıldığında mutlu olmuyorum ve gerçek anlamda inzivaya çekilemiyorum. Ama kendi halime bırakıldığımda ve bir rutinin içine sokulmadığımda, işte o zaman benim”inzivam” oluyor.

Tam da bu nedenle “inziva”ya girebildim. Spor, yoga, meditasyon, “elimden geldiğince” sağlıklı beslenme, az biraz “alkol”…. Ama benim “inziva”m. Zihnim boşalıyor mu? Ruhum dinleniyor mu? Huzurlu, mutlu ve dingin miyim? Keyfim yerinde mi? Tüm bu sorulara olumlu yanıt verebiliyorsam, sizce de “inziva”da değil miyim? 

 
Toplam blog
: 201
: 432
Kayıt tarihi
: 08.05.13
 
 

Uluslararası Yoga Alliance onaylı hatha, vinyasa, yin ve prenatal yoga eğitmeni... Hayata bambaşk..