Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Eylül '07

 
Kategori
Blog
 

Bu defa seni okuyacağım, dövüşmeyeceğim blog!

Bu defa seni okuyacağım, dövüşmeyeceğim blog!
 

Köylük yerde insanlar akşamları bir araya gelirlermiş ancak, tabi ki öyle her akşam olmazmış bu durum. Zira gündüz tarlada takımda gün ağarmadan kalkarlar, gün batımına kadar işler yoğun bir şekilde devam edermiş. Köylük yerde iş bitmezmiş. Ha bir de yaşlılar namaz vakitlerimde cami avlusunda bir araya gelirler, ezan okunmadan bir süre önce gelirler ki, biraz sohbet etsinler. En çok insan cuma günleri, cuma namazı sebebiyle bir araya gelir köyde.

Ha neden böyle bir giriş yaptım şimdi? Öyle ya! Efendim şunun için; Şimdi köylük yerde genelde insanların sohbet etme noktasında, çok fazla gördüklerini anlatma imkanları olmadığı için, genelde geçmişten ya da duyum üzerine konuşulur. Çünkü köyde herkesin gördüğü ve bildiği aynı genelde, az insan ve küçük bir mahalle sonuç olarak. İş bu sebepten bir şey anlatılacağı zaman anlatan kişi abartır da abartır, detayların hiçbirini kaçırmaz ve bu durumu da herkeste can kulağıyla dinler, çünkü laf az, zaman çoktur, o yüzden mümkün olduğu kadar uzatmak elzem olur.

Şimdi burdan bir yere gelecez elbette, bir yere bağlantı yapacaz sonuçta. Yukardaki paragraf, söylemeye çalıştığımız şeyin alt yapısını oluşturmak için yazıldı, bakalım alt yapı ne kadar sağlam!

Şimdi efendim bu durumu bloglarda da yaşıyoruz çoğu zaman, ki son zamanlarda bu durum daha da arttı ve artmaya da devam ediyor benim gözlemlediğim kadarıyla tabi ki. Bazen ne yazıldığını ya da ne anlatılmaya çalışıldığını anlamakta zorluk çekiyorum, yoruluyorum okumaktan. Okuduğumu yaşadığım ortamla çakıştırmaya çalışıyorum, sonuçta hepimiz bu memleket kültürü ekseninde bir araya gelmişiz, konuşuyoruz tanışıyoruz. Fakat bazı yazıları okuyunca diyorum ki; bu arkadaş buralı mı acaba diyorum, annesi babası bizim köyden, ama kendisi uzaydan gibi davranıyor yazılarında. Ve yazdıkları ile yaşadıklarımız arasında bağ kurmakta zorlanıyorum. O kadar abartı ve gereksiz süs var ki yazılarımızda, yaşamın dışına taşarak anlamsız bir hal alıyor blogta haliyle.

Bir blog yazarken, ya da bişeyden bahsederken; iki kapılıdır girdiğin düşünce hanı, ya kendi içinden dışa doğru açılarak yazarsın, ya da dışardan içeri doğru açılarak yazarsın. Yani ben ya dışarıda seni görürüm, ya da sende dışarısını görürüm. Budur.

"Bir gün bir köyde, akşam sohbet meclisi olacakmış köy ahalisinden bir adamın evinde; akşam davetli misafirler toplanmaya başlamışlar, çaylar, kaçak tütünden sarılmış cigaralar, pamuktan buğpdaydan kıraca kesmiş tarlalardan konuşulurken, aceleyle ve birazda soluk soluğa Cemal emmi girivermiş içeri;

Cemal emmi:- selamun aleyküm ağalar!

Meclis:-aleyküm selam cemal ağa! Hoş gelmişsen!

Haydar emmi:- Hoş gelmişsen hoş gelmesine de! hayırdır cemal niye geciktin bre! sen bu kadar eğleşmezdin davet yerine icabete.

Cemal emmi:- yav heç sorma haydar gardaşım, Eğri meşenin ordan geçerken, önüme 50 (elli) tane yılan çıktı, onların yüzünden geciktim!

Haydar emmi:- öhhö öhhhö ! (fazla sallama mahiyetinde bir öksürük)

Cemal emmi:- yav tamam! karanlıktan sayısını şaşırmış olabilir, elli yoksa da kırk tane rahat vardı!

Haydar emmi:- öhhö öhhö !

Cemal emmi:- yav tamam yirmi tane falan vardır amma rahat!

Haydar emmi:- öhhö öhhö!

Cemal emmi:- tamam haydar ağa tamam! On kadar vardı, önüme çıkan yılan sayısı.

Haydar emmi:- öhhö öhhö!

Cemal emmi:- Yav haydar ağa, sen de ona öksürüyon buna öksürüyon! o zaman, o çalının içinden gelen hışırtı sesi ne idi peki!"

Efendim yazı dediğin, bir yere ya da birşeye işaret eder öyle mi? Evet. Yani bana birşey katmalı öyle mi? Evet. Ufkumu açmalı gerek yaklaşım, gerekse anlama açısından öyle mi? Evet.

Eeee o zaman; sen neden habire konunun önüne geçip konuyu görmemizi engelliyorsun, bana kendinden bahsetme, kendinden dışarı yansıtabildiklerinden bahset.

Saygıyla efendim!

resim: www.uydurmahaber.com
 
Toplam blog
: 50
: 618
Kayıt tarihi
: 20.03.07
 
 

  Yıldız yüklü gecelerde Üşüyerek beklerim. Canım tellere takılır, Ellerimde yüreğim. ..