Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '15

 
Kategori
Deneme
 

Bu dünya ahretin tarlası diyorlar

Bu dünya ahretin tarlası diyorlar
 

Görsel alıntı


Bu dünya ahretin tarlasıdır diyorlar. Bu ne güzel bir tarladır ki gelin gibi süslenmiş tüm insanlar ona damat olmak istiyor. Tarla dünya hem nazlı, hem sazlı hiç kimseye yar olmuyor.

Kimi tarlaya dert, gam, çile, acı ve hüzün ekiyor. Fakiri, yoksulu, yetimi görünce ağlıyor. Ömrünü ezayla, cefayla geçiriyor.

Kimi de tarlaya saraylar, köşkler, hanlar, hamamlar, yazlıklar, yaylalıklar ekiyor, fakiri görmüyor, yoksulu, öksüzü hatırlamıyor. Ömrünü zevk sefayla geçiriyor.

Fakirler tarlaya ne ektiyse zenginler ve güçlüler söktü derdest etti. Sonuçta fakirin, yoksulun, yoksunun var olan o dirhem kadar gücü de bitti. Zenginler ve güçlüler, fakirlerin, yoksulların, artmasına neden oldular.  

Ezalı ve cefalılar yarın gidecekleri ahrette ne biçeceklerini kara, kara düşünürken, zevklilerin, sefalıların keyfine diyecek yok.

Onlar bu tarla dünyada ektiklerini orada biçeceklerini ve bunların kendilerine yeterli olacağından emindirler. 

Yoksullar zaten beraberimizde götüreceğimiz bir şey yok bize o daracık, karanlık, havasız, penceresiz mezar yeterli diyorlar.

Zenginler ve güçlüler ise o daracık, karanlık, havasız ve penceresiz mezar çok dar. Beraberimizde götüreceğimiz onca mallarımız, mülklerimiz oraya sığmaz diyorlar.

Elbette Yüce Allah’ın işine karışılmaz. Takdir ve tasvip onundur. Bakarsınız zenginlerin malları, mülkleri, güçlülerin gücü onlardan önce ahretin cennet kapısına varmış, huriler karşılamış.

Aynen şöyle diyor! 

Ey müminler! Yoksa siz sizden önce gelip geçen müminleri gibi sıkıntı çekmeden cennete girebileceğinizi mi sandınız?

Onların başına öyle ezici sıkıntılar ve kımıldatmaz darlıklar geldi ki ve öylesine sarsıldılar ki sonunda Peygamber ve onunla birlikte inananlar ”Allah ne zaman yardım edecek” diye feryat etmişlerdi.

Senelerin bitip tükendiği gibi, ömür de bitip tükenecek. Mahlûkatın dünya hayatı bitip tükenince ölüm gerçekleşir, ölüm ne fakiri dinler, ne zengini dinler.

Ölümün hemen ardından yine geçici bir hayat süreci başlar. Bu süreç kabirde devam edecek. Kıyamet kopunca İsrafil ikinci SUR’U üfürür artık ölümsüz bir hayat başlamış olacak.

Yoksa öyle söylendiği gibi buradan göç etmekle hemen cennet kapısından içeriye girilmez.

Bu dünyanın fakirleri, yoksulları, öksüz ve güçsüzleri uzun bir kuyruk halinde ahretin teşhir yolundan geçerlerken, yol kenarında başları eğik bekleyen bir grup insanlar görecekler.

Kim bunlar diye sorduklarında” Bunlar tarla dünyanın zengin ve güçlüleriydi, onlar tarla dünyada mallarına, güçlerine güvenerek hep zevk sefa ile yaşamışlardı. Malları, güçleri tarla dünyada kaldı ona üzülüyorlar” diye bildirilecektir.

Zengin ve güçlüler de uzun kuyruk halinde teşhir yolundan geçenleri sorduklarında “ Bunlar tarla dünyanın fakir, yoksul, öksüz ve güçsüzleri “ diye bildirilince zengin ve güçlüler yazık ettik kendimize tarla dünyada fakir, yoksul, güçsüz insanlar varmış da bizim haberimizi olmamış.

Meğer biz gelin misali süslenen o tarla dünyaya damat olmak için zevk sefa içinde tatlı bir rüyaya daldık. vakitsiz zamanda uyandık.

Orada alacağın tahsili için icraya başvurmak, ödeme için tahsil planı sunmak, harç, masraf yatırmak alacağın faizini eklemek, haciz yapmak yok.

Her kesin borcu ya da alacağı miskalde zerre kadar azalmaz, çoğalmaz. Kefil, çek gibi bu tarla dünyanın beyhudeleri orada geçersizdir.

Oradaki hak, hukuk tahsilâtı buranın beşeri kanunları gibi tahsil edilmez. Orada Hak, hukuk, alacak ve ödemeler Yüce Yaratanın terazisinde adaletli şekilde tartılır.

Yüce Allah’ın adaletinde şüpheye yer yoktur.

Orada seslenirler, tarla dünyada hocalara, tabi olanlar, iktidarların gücüne iki elle sarılanlar siz esas gücü bilemediniz, göremediniz, idrak edemediniz.

Beyhude dünyanın menfaatleri uğruna kul, köle oldunuz. Derdiniz ve teveccühünüz hep tarla dünyanın menfaatleri oldu.

Ömrü boşuna heba ettiniz. Bilemediniz ki tarla dünyanın  malı, mülkü, gücü, zevki, sefası esas, ölümsüz hayatın ezası, cefası olur.

Ahretin tarlası bu dünyada, fakirleri, yoksulları ve güçsüzleri hatırlamayan güçlülerin ve zenginlerin hoşuna gitmeyen bu yazıyı okumamaları tavsiye edilir.

 

 

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..