Bu Dünyanın dışında bir yer: Sokotra (Socotra) Adası

Sokotra dört adadan ve Arap Yarımadası’nın 350 km kadar güneyinde Hint Okyanusu’ndaki adacıklardan oluşur. Yemen’deki Adan Valiliği’nin bir parçasıdır.

Yedi milyon yıl önce Afrika kıtasından kopup, ada haline geldiği tahmin edilen Socotra, dünyanın başka hiçbir yerinde görülmeyen 200`den fazla hayvan ve bitki türüne ev sahipliği yapıyor.

Yemen’de bulunan Socotra Adası farklı bitki örtüsüyle sizi gariplikler diyarına davet ediyor.

Adanın en dikkat çekici özelliği yukardan bakıldığında mantara, yakından bakıldığında ise uzay gemisine benzeyen ağaçları ve fil bacağı şeklindeki çöl gülleri.

Dünyada çok gezdim ben her yeri gördüm diyen var mıdır? Belkide vardır. Bana göre mümkün değil. Bugün araştırırken böyle bir ada dikkatimi çekti. En çok bitkileri, yani ağaçları. Ben hayatımda böyle ağaçları ne gördüm ne de duydum. Bu belki benim cahilliğimdir ama ben bu adadan daha önce haberdar değildim herhalde!

Burası 1967'de Mahra Sultanlığı kaldırıldıktan sonra Socotra, Yemen Halk Demokratik Cumhuriyeti’ne bağlanmış. Üstelik burası turistlerin rağbet ettikleri bir yermiş.

Turisler mi?

Enteresan, bir turizmci olarak ben bilmiyorum. Vallahi çok ayıp oldu.

O zaman sizlerden bilenler yoksa hep birlikte öğrenelim.

Bu ada Hint okyanusundaymış. Somali 250 kilometre uzaklığındaymış.

Ejderin kanı ağacı, şemsiye görünümdeymiş, buranın sembolik ağacıymış.

Bu ağaç çok biliniyormuş. Nedeni eski çağlardan beri boya maddesi olarak kullanılıyormuş.

Hadiboh şehrinde çoğunlukla adalılar yaşıyormuş.

Bu adanın isminin mutluluk adası anlamına geldiğini söylemişmiydim? Sanskrit dilinde o manaya geliyormuş.

Bu ada ana ada olarak biliniyormuş. Bunun birde üç erkek kardeş dediği yakınında adalar varmış. Bu adaların isimleri: Abd Al Kuri, Samha, Darsa.

Abd Al Kuri’nin ve Samha’nın birkaç yüz kişiden oluşan nüfusu varmış. Darsa’da ise insan yaşamıyormuş.

Bunlardan başka insanların olmadığı kaya çıkıntıları da varmış.

İkilimi tropikal-çöl iklimiymiş. Yağmuru çok olan adada, Muson sezonu sert rüzgârlarla geçermiş. Yağmuru da bir o kadar çok olurmuş.

Şimdi benim dikkatimi çeken adadaki bitkilerden söz edeceğim. Ben incelerken gözlerime inanamadım.

Yapılan araştırmalarda bu adada 800 veya daha fazla bitki türü varmış. Bunların bir kısmı başka yerde yetişmiyormuş. Buna sebep şiddetli sıcağı, kuraklığı ya da şiddetli yağmuru, ya da inanılmaz hızlı esen rüzgârları olabilir. Her şeyin çok fazlasından olsa gerek!

Garip ağaçlar meydana gelmiş. Şuradan hemen bir alıntı yapayım. Diyor ki:

Takımada biyoçeşitlilik ve muhtemel ekoturizm merkezi olması açısından evsensel öneme sahiptir.

Şemsiye şeklinde ağaçlar,

Yukarıdan bakıldığında mantara benzeyen, yakından da uzay gemisine benzeyen bitkiler…

Şaşkınlık içindeyim.

Burada çok değişik kuşlar da varmış.

Ada hakkında başka bilgilerde şöyle:

Muson rüzgârları yüzünden Haziran ve Eylül aylarında adaya ulaşılmıyormuş.

1999 yılında hava alanı yapılmış.

Orada sadeve Semitik Sokotri dili konuşuluyormuş.

Dünya ne kadar büyük, her yeri ne kadar değişik! Sadece değişik olan insanlar değil ki, bakın hiç görmediğimiz ağaçlar da var. Kimbilir daha ne bilmediğimiz, ismini tanımlayamadığımız yerler vardır.

Nazan Şara Şatana

http://www.facebook.com/#!/profile.php?id=100002892442552

https://twitter.com/#!/nazansarasatana