Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mart '08

 
Kategori
Futbol
 

Bu formayla dalga geçilmez!

Bu formayla dalga geçilmez!
 

Tek büyük Fenerbahçemiz çeyrek finalde!


Hala öğrenemediler. Daum'la filizlenen, Zico ile devam eden bu zorlu dünya kulübü olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Fenerbahçemle dalga geçmenin ne olduğunu biz her geçen gün göstermeye devam ediyoruz. Geçen sezon yenilmeden elendiğimiz UEFA kupası maçlarında gösterdik umut ışığını. Kimsenin aklına bile gelmedi muhtemelen daha bir kaç yıl önce avrupada sıfır çeken takımın bugün 00:30 itibariyle Şampiyonlar Liginin çeyrek finalisti olacağını, avrupanın en güçlü sekiz takımından biri olacağını.

Yıllardır gelmeyen başarı hırsıyla motive olduk, dualarla çıktık her maça. Yeri geldi küçük başarılarla avunduk, ama hiç bir zaman onlarla yetinmedik, üstüne yatmadık. Her zaman en iyisini istedik. Bu yolda tesisler kurduk, sporcular yetiştirdik, Türkiyenin gördüğü en güzel futbol kulübü stadını mabet olarak İstanbulun göbeğine diktik. Kimsenin göremeyeceği yıldızları getirdik, bu büyük günü yaşamak için. Ve ne mutlu ki bana ben bir Fenerbahçe taraftarı olarak hayatımın en mesut gününü yaşıyorum.

Azmı sıkıntılara katlandık, bu yolda azmı çile çektik! Yeri geldi takımımı en ağır laflarla eleştirdim, oyuncuları hedef tahtasına oturttum, hatta yol verdim. Çünkü ne istediysem takımım için, bu büyük günü görmek için istedim. Ama asla küsmedim. Küsmedik. Küsemezdikte. Bu uğurda yeminler ettik yağmurlarda çamurlarda, en kötü gününde bile alkış tuttuk, bağrımıza bastık. Çünkü biz Türkiyenin en büyük takımının taraftarlarıyız, biz Fenerbahçeliyiz.

Maçın ilk 15 dakikasında resmen öldüm, umutlarım çöktü, eyvah dedim. Ama çıkmadık candan umut kesilmezdi. Daha maç bitmemişti. Sahada 11 yürek koşarken, ter dökerken yorulmadı, ben oturduğum yerde kaçan gollere dövünürken, attığımız gollere sevinirken yoruldum. Çünkü onlar biliyorlardı ki geride bıraktıkları ülkede tam 70 milyon yürek onlar için çarpıyordu. Savaştık, uğraştık, bu galibiyeti hakettiğimizi gösterdik, hepinize helal olsun.

Bir takım zevat ise değil tur atlamamızı gol atabilmemizden bile bahsetmiyorlardı. Şimdi onlar giyecekleri bikininin rengini seçedursunlar ben gecenin bu saatinde beni uykusuz bırakan bu zaferin tadını çıkarayım. Ve Volkan Demirel. Eğer yediği gollerin etkisinde çöküp kalsaydı biz bugün turu değil mağlubiyeti konuşurduk. Türk milli takımı önümüzdeki on yılların kalecisini başka yerde aramasın. Kalemiz emin ellerde. Senin yüreğin yeter elin ecnebisine. Helal olsun sana.

Bir yazı yazarken bu kadar gururla yazacağımı hiç düşünmezdim. Ve o gurur tablosunun ressamları benim takımımın oyuncuları. Döktükleri terle, kocaman yüreklerindeki inançla, arkalarındaki milyonlarla resmettikleri tabloyu şanlı tarihimizin en güzel yerine işlediler. Bu başarı gelecek güzel günlerin ışığı olacaktır. Ve biz o büyük kupayı kaldırdığımızda herkes yeniden diyecek avrupa önlerinde BİR TÜRK KADAR GÜÇLÜ.

Muhterem Sevilla başkanı bir cehennemden bahsediyordu. Bilmediği bir gerçek vardı; Fenerbahçemin cehennemleri cennete naslı çevirdiğini bilmiyordu sadece. Onuda öğrendi. Ajitasyon ustası Dani alves'in şutu Volkanın ellerinde erirken cehennemin çoktan sönen ateşi lehimize öyle bir yandı ki, savrulan korlardan biri Sevilla'nın yüreğine, diğeride bu yazın bikini modasının trend ismini yüreğine düşmüştür herhalde.
Unuttukları gerçeği hatırlatmakta fayda var; rahmetli İslam Çupi'nin dediği gibi "Bu formayla dalga geçilmez"
 
Toplam blog
: 7
: 613
Kayıt tarihi
: 06.01.08
 
 

Politika, ekonomi, futbol, güncel meseleler gibi uzak durmam gereken meselelere uzak duramadığım ..