Bu gece bizim gecemiz olsun

Kader maçımıza saatler kaldı. Tüm Türkiye olarak hepimiz bu maça hazırız. Maçın başlaması ile dünyanın her yerindeki vatandaşlarımız A Milli takımımızı desteklemeye başlayacaklar. Bu akşam Türk bayrağımızı yeniden maçı izlediğimiz yerde sallayacağım. Özel boyalar ile suratımı boyayacağım. 90 Dakika boyunca yüreğimiz Viyana’da olacak. Hadi çocuklar bu sefer iyi başlayın. Biz inanıyoruz, bu gece şölene dönüşecek.

Son 3 maçta da ne yazık ki iyi başlayamadık ama çok şükür 6 puanı zorda olsa topladık ve grubumuzdan çıkmayı başardık. Artık bu maçlarda son dakikalarda kazanmamızın verdiği alışkanlığı unutalım. Bu maça iyi başlayalım. Hırvatistan bizi diğer takımlardan çok daha fazla zorlayacak. Uzun toplar ile oynayacaksak daha dikkatli ve garanti pasları tercih etmemiz gerekiyor. Uzun yüklenmeleri son 3 maçımızda denedik ama adamlarımız kısa olduğu için rakip savunma topları kolay kontrol etti. Kısa adamlarımızın hareketli olması ve Tuncay ile Nihat’ı aralara kaçırması gerekiyor. Mehmet’in olmaması ne yazık ki üzücü ama onun yerine görev yapacak olan oyuncularımızda çok tecrübeli oyuncular. İyi bir Ayhan maçın kaderini değiştirebilir. Galatasaray’ da bu yıl müthiş oynadığı maçlar oldu. Hamit yine büyük umutlar bağladığımız oyuncumuz. Arda’yı söylemek bile istemiyorum yeter ki kendine güvenerek oynasın. Benim en korktuğum savunmamızın çok sağlam olmaması.

Gökhan Zan biraz üzerine doğru zorlayınca çabuk hata yapıyor. Emre Âşık ise hızlı oyuncuları durduramıyor. Özellikle faul yaparak oyuncu durdurmasını seven, sert bir oyuncumuz Emre. Bu maçta çok dikkat etmeli. Rüştü sakatlığını üzerinden atmış ise eski güzel günlerini bize yaşatabilir. Dilerim Rüştü’ye mümkün olduğu kadar az iş düşer. Adamlarımız Hırvatları oynatmamalı. Sahada müthiş bir baskı uygulamalıyız. Seyirci avantajımızı da çok iyi kullanırsak Hırvatları şaşırtabiliriz. Maç başlar başlamaz oyun planlı düzenimizi sahaya yaymalıyız. Grup maçlarında ilk yarıları çok kötü oynadık ve sağlam kayaya çarptığımız Portekiz maçında ne yazık ki fark yemekten zor kurtulduk.

Bu maçta eğer adamlarımız şaşkınlıkla topu kalemize yakın tutmaya ve pas atacak yer aramaya başlarlar ise o zaman yandık diyebilirim. Futbol şu anda Euro 2008 ‘de hızlı ve akıcı oynanıyor. Dün Almanya çok güzel bir oyunla Portekiz’i geçti. Oyunlarını sahaya kurdular ve atacakları pasları sanki önceden çalışmışçasına saniyeler içinde düşünüp attılar. Hızlı ve herkesin nerede duracağını bildiği bir oyun düzeni ile golleri arka arkaya buldular. Bizim de artık oyunumuzu 90 dakikaya yayma zamanımız geldi. Boş yere geri paslar atarak sıkışmamalıyız. Bir orta saha oyuncusu topu aldığı zaman yanındaki arkadaşlarının hemen içeriye hareketlenmesi gerekiyor. Onlar orta sahada ki dengeleri bozarken hücum oyuncularımızda savunma hattını zorlamalılar. Bu sayede hızlı gelişen pasları aralara atarak Nihat’ı kaçırabiliriz. Kornerlerimizi daha tehlikeli içeri atmamız gerek. Genelde basit kesmeler ile topu kaleye yolluyoruz buda kolay kontrol ediliyor. Uzun boylu oyuncularımızın olmaması kafa vuruşlarındaki şansımızı ne yazık ki azaltıyor. Ama en azında ceza sahasını karıştırarak bu toplardan gol bulabiliriz.

Ben antrenör değilim tabiî ki en doğru kararı sahaya takımımızı sürecek teknik ekibimiz verecek. Elimizdeki çocukların hepsi iyi futbolcular ama saha da düzen olarak bizden daha iyi bir Hırvat takımı olacak. Bu maçta şansımız Hırvatlara göre daha az gibi gözüküyor olsa bile sahada her an her şey olabilir. Yüreklerimizi sahaya koyarsak bu gece bir ilk gerçekleşebilir. Almanları yarı finalde karşımızda görmek muhteşem olacak. Biz bayraklarımızı hazırladık sıra sizde çocuklar. Türkiye’nin sesini duyurun dünyaya. Attığınız gol olsun. Sevinçlerimizin çığlığı tüm dünyada duyulsun. Bir hatırlatmada benden maçı kazandığımız takdirde lütfen silahlara sarılmayalım. Bu güzel gecede sevincimiz acıya dönüşmesin. Yolun açık olsun Türkiyem.