Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Temmuz '08

 
Kategori
Güncel
 

Bu gemicikleri kim niye alıyor?

Bu gemicikleri kim niye alıyor?
 

Bu ülke bu kadar zengin mi? Ki 4 milyar $ lık tek kalem, silah (gemi) alabiliyor. Bak adamlar gemicikleri kaç paraya aldılar. 2.5 milyon $ nerde? 4 milyar $ nerde?

Sonra bu silahlar kimlerden? Ne karşılığında alınıyor? Bu soruları çoğaltmak mümkün.

Biz ne kadar yırtınsak, silah alsak, her söylediklerini yerine getirsek, bizi AB yine almayacaklar. Gerçekten de bu silahlara silahlı kuvvetlerimizin ihtiyacı var mı?

Gerçi bu para ile silah alınmasa, Sadaka Ekonomisinde seçim yatırımı olarak kullanılabilirdi!..

Avrupa Birliği’ne tam üye olmak için varımızla yoğumuzla tüm samimiyetimizle(!) uğraşmaktayız. Bu uğraşımızı(!) bilmeyen kalmadı. Avrupa Birliği, dostluk demek. Tek ülke demek. Tek bayrak, tek ordu, tek devlet, tek ulus demek. Avrupa Birliği “Savaşma, dost ol kardeş kal” demek.

Parayı silaha harcama!

Parayı kalkınmaya harca.

Çevreye harca.

Yoksula iş bulmaya harca.

Seçim kazanmaya harca!..

Geri kalmış bölgeleri ilerletmeye, azınlığı ezenleri ortadan kaldırmaya, demokrasi çıtasını en yükseğe çıkartmaya, Ooligarşiye, çeteleşmeye, çemkirmeye, insan hakkı, hayvan hakkı yiyenleri yakalamaya ve cezalandırmaya harca. Bu Avrupa Birliği’ne girmek, girmeyi istemek, girmek için çalışmak iyi bir çaba...

Ancak bizi alacaklar mı?

Biz AB’ye girebilecek miyiz?

Biz kiminle savaşmak için bu silahları alıyoruz?

Herhalde kendi kendimiz ile değil!..

Kardeş kardeşle savaşmayacağına göre ABD ile de zaten NATO’da beraber olduğumuza göre biz kiminle savaşacağız? Rusya ile mi? Rusya ile savaşacaksak 6 savaş gemisi hiç kalır. Hem zaten Rus petrolü ile doğalgazını Avrupa’ya taşıma köprüsü olmuş bir Türkiye, Rusya ile savaşmaz.

Peki, biz kimle savaşacağız.

İran’la mı?

İran 700 yıllık komşumuz. Hiç savaşmamışız.

Hadi savaştık diyelim. Dünyada ilk kez geliştirilen ve ancak birkaç ülkenin elinde bulunan 6 adet U-214 denizaltı İran için çok fazla... Türkiye AB’ye girmesin diye Almanya’nın Başbakanı Merkel 40 dereden su getiriyor. Açık, açık sizi imtiyazlı üye yapalım diyerek Türkiye’yi ikinci sınıf ülke gibi gördüklerini saklamaya bile gerek görmeden hakaret ediyor.

Türkiye’yi aşağılıyorlar.

Kıbrıs’ta iki halklı, iki devletli bir çözümün oluşmasını Kıbrıs Rum kesimini şımartarak, Türkiye’den önce onu AB’ye alarak zorlaştırıyorlar. İşte 4 milyar dolarlık yüksek vuruş gücünde denizaltıları, Türkiye’yi AB’ye almak istemeyen bu Merkel’in Başbakanı olduğu Alman silah sanayi firmalarına bizim Gölcük tersanesinde yaptıracağız.

Bizim Savunma Bakanı Vecdi Gönül böyle diyor. Hep böyle derler. F-16’ları da bu yolla (mal satarak ödemek) almıştık. Sonradan sizin satacak malınız yok, para ödeyin dediler ve ödettiler.

Ülkemiz borç içinde yüzüyor.

Cari açık rekor kırıyor.

Yıllık cari açık 43.1 milyar dolara yükseldi.

Son bir yıldır ihracatımız ithalatımızdan fazla veren bir sürece girdi ancak aradaki fark çok küçük. Dolayısıyla diş ticaret açığı büyüyor. Türkiye, borç ödedikçe borcu artan zalim kıskacından kurtulamadı. Evet Başbakan’ın da övünerek söylediği gibi Devletin borçlarında azalma var fakat özel sektörün, özel bankaların borç yükü yüksek. Türkiye bu durumda 4 milyar dolarını 6 denizaltı yaptırmaya verebiliyor.
Biz kiminle savaşacağız?

Kimi korkutacağız? Kimi caydıracağız?

Mademki demokrasi çıtasını yükseltmeye niyet ettik, bu 6 denizaltının alım kararının altında ne var? Bunun bir Meclis araştırması ile araştırılmasında fayda olduğunu zannediyorum.

Yok bu gemiler, bizi AB de ye alsınlar diye alınıyorsa, bu da rüşvetin bir başka yolu mu?

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..