Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ekim '07

 
Kategori
Ruh Sağlığı
 

Bu gezegendeki görevim

Bu gezegendeki görevim
 

Bir rüzgar sesiyle birlikte savrulduğumu ve bir yaprak gibi yere düştüğümü hatırlıyorum. Bildiğim fakat tam olarak anlatamadığım bir yerden gönderildiğim bu gezegendeki görevimle, nasıl ve ne zaman karşılaşacağımı bilmeden yuvarlandığım bu boşluk hiçte yabancı değil aslında ruhuma. Yaşadığım her olayın sonrasında, kendimi yeniden toparlayarak ruhumun tekamülüne yardımcı olmak ve beynimdeki soruların çok iyi bildiğim cevaplarında takılı kalmak üzüyor beni çaresizce. Yaşamın farklı renklerinde dans ederken, zaman zaman da olsa farkında olabilmekten geçiyor belkide yaşamın yanıbaşımızda nefes alan gerçeklerini keşfetmek.

Sorabilmek kendi kendine ben kimim diye. Yaşanılan sıkıntıların ve çok kolay sahiplenilen acıların karanlığında bunalmışken, cılız bir ışığın peşinden umutlanabilmek yeniden hiç bir şey olmamışcasına. Sonra neden ben? diye isyan etmenin eşiğinde, ruhunun derinliklerinden gelen bir sesle tekrar ayağa kalkabilmek sessizce. Yaşamın içindeki cevaplanamayan soruların peşinde koşmadan, ağır ağır ilerleyebilmek dilediğince. Sevebilmek nefretlerin içindeki anlamlı sebepleri sevebildiğince. Doğruların ve yanlışların keşmekeşinde, acıyan içinin resmini çizebilmek bakışlarındaki ağlayan gözlerinde.

Buraya geliş amacını pek kavrayamadan, gidişinin hesaplarını yapmak çaresizce. Sanki bir şeyler yanlış yapılıyor bilinçsizce. Sevgiler öldürülüyor ihanetle ve yalanla gizlice. Ben kimim ve kime hangi dersi verecektim sinsice. Sınavın tam ortasında bağırasım geliyor, neden bu acılarla satın alınıyor mutluluklar ve dersler, dürüstçe söylenemezmi herkese gerçekler. Neden seni seviyorum diye uzatılmaz çiçekler.

Bir musibet bin nasihata değerse, ya ders verirken sevdiklerin bir bir giderse! yada bu kalp ders alırken bir başkasını severse. Bu nasıl bir muhteşem plandır ki bize kimliklerimizi kaybettirip, ruhumuzun içinde doğruya götüren. Doğruların içinde acıları getiren. Ağlatırken güldüren, bizi bize öğreten. Soruyorum bir kez daha kendime kimliğimi ve bu gezegene hangi sebeple geldiğimi. herkes anlatsada birbirine bildiğini, anlamayacak biri ötekinin ne dediğini...

METİN ÖZKAYA

 
Toplam blog
: 116
: 3217
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

İstanbul' da doğdum. Antikacı, saray restoratörü ve eksperim. Antika konusunda 50’ye yakın belgesel ..