Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '07

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Bu gün ay hilal biliyor musunuz?

Bu gün ay hilal biliyor musunuz?
 

Sabahın altısında güne başlamanın güzelliğini tattınız mı hiç? Tatmadı iseniz acilen tavsiye olunur. Neresinden başlayıp anlatsam ki? Henüz şehir uyanmadığı için boş olan caddelerde özgürce, müzik eşliğinde koşturmanın, hoplayıp zıplayarak yürümenin belki de çocuklaşmanın tadından mı başlasam.! Yoksa gece mavisinde gökteki ayın her gün farklı şekilde dünyayı selamlamasından mı? Mesela bu gün ayın hangi şeklinde olduğuna kaç kişi dikkat etmiştir, kaç kişi bunu görmenin tadına varmıştır sizce? Bu, bu kadar önemli bir konu mu dediğinizi duyar gibi oluyorum. Siz bu gün çıkıp da sabahın altısında, ayın hilal şeklinde bütün asilliği ile dünyayı selamlayışını görebilseydiniz , “hey insanoğlu uyan, henüz vaktin varken yaşamana bak “ deyişini duyabilseydiniz eminim ne demek istediğimi anlardınız :)

Koskoca sahil boyunca kargalar, sokak köpekleri (onlar sabah keyfini paylaştığımız dostlarımız) ve güne spor yaparak başlayan birkaç insandan başka kimsenin olmadığı o saatlerde güne başlamak, bambaşka bir duygu. İnsanı her gün yenileyen,bir önceki günden ağırlık yapacak tortulardan arındıran saatler adete. Sabahın o dingin havasını solumak, hafif hafif esen rüzgarı yüzünde hissetmek, dalgaların sesine kendini bırakmak, karga sesleri,köpek havlamaları ile tamamlanan doğanın kollarında olmak gerekli, güne benim bahsettiğim anlamda başlamak için. Salonda bir bandın üzerinde yapılan yürüyüşler değil benim anlatmak istediğim. İlle de sokağa atmalısınız kendinizi beni anlamanız, güne yeni doğmuş gibi başlama şansını yakalamanız için.

Yürüyüşünüzün ortasında, gece karanlığının nasıl da başka renklere kucak açtığını görürsünüz gökyüzünde. Her renk vardır artık baktığınız ufukta, ama ilginçtir bu renkler nasıl da hiç birbirinden ayrılmadan bu kadar farklı renklere geçiş yapıyorlar acaba. Gece siyahından ,mavinin ,grinin,pembenin,sarının tonlarına nasıl varıldığını anlayamaz bakar kalırsınız bu güzelliğe. Tıpkı hayattaki farklı renkleri nasıl yaşadığımızı bilemeden günümüzün geçip gitmesi gibidir o an,yarım saate varmadan günün aydınlığına,güneşin ışıl ışıl parlayan rengine bırakırlar meydanı, ta ki ertesi günün o yarım saatlik dilimine kadar. Koca yirmi dört saatte yarım saatlik bir keyiftir yakalayabilene, gün içinde böyle bir renk tadının da olduğunu görebilene.

Güneşli saatlerin etkisini ise anlatmak gereksiz sanırım. Yeni bir gün, hayat coşkusu demektir güneş doğduğunda. İnsanın içi kıpır kıpır olur yaşanacak saatlerin heyecanı ile. Günümüzde ne varsa yaşanacak (neşe,huzur,acı,stres) hepsine hazır ve donanımlıyızdır bu ışıltılı saatlerin farkındaysak eğer. Güneş gökyüzü gibi içimizi de aydınlatıyorsa eğer.

Gün içinde ne yaşanırsa yaşansın, onun bizdeki etkisini kendimiz belirleriz aslında . O nedenledir ki,güne donanımlı başlamalı, uykuya teslim olmadan, birazcık kendimize zaman ayırmalıyız sabahın ilk ışıklarında.Koşturmadan, hayatın hayhuyuna dalmadan geçireceğimiz sabahın o bir saatlik diliminin, günümüze katkısı saatlerle ölçülemez. Deneyin pişman olmayacaksınız.

Resim:http://www.resimsitesi.org/k-doga-ve-manzara-resimleri-13.htm

 
Toplam blog
: 75
: 1357
Kayıt tarihi
: 27.12.06
 
 

Her daim doğa ile yaşayan biriyim.. Çünkü işim doğa ile iç içe olduğu gibi evimizde de doğa ile bera..