Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Aralık '14

 
Kategori
Deneme
 

Bu gün dünden farklı değil

Bu gün dünden farklı değil
 

Görsel alıntı


Makamlar, mevkiler ve yetkiler kişilerin değil, tüm toplumun makam, mevki ve yetkileridir.

Kimileri makam, kimileri yetki, kimileri varidat, kimileri de güç nedeniyle insanları kendilerine kul etmeyi isterler.

Makamı temsil eden kişi ise, hep kısılan, mağrur, kurumlu, çalımlı, gösterişli olmayı arzular.

Vücut organlarını karşında eğik, isteyen makam sahibi, Benli ve lekeli olur. Bu istek insan onurunu yerlere, gururunu çöpe atmaktır.

Birde kendileri kula, kul olmak isteyenler var, Bunlar Allah’ın emanet ettiği ruhu bir başkasına satmış, kiralamış demektir.Satış ve kiralama bedeli dünya malı. 

Allah’tan başkasının huzurunda boyun eğmek, eğilmek, büklüm olmak, Onurlu ve Eşref-i mahlûkat için zül ( alçalma-düşkünlük- ayıplama ) olur. Dünya malına, dünya menfaatine tapma olur

Yaratandan başka hiçbir yaratılmışa kulluk edilmeyeceğini düşünmeden, Yüce Allah karşısında aciz ve yetersiz bir kul olduğunu ortaya koymaktır.

Kula biat etmeyi kabul edenler, Hürriyeti ve hür olmayı kaybetmiş demektir. Kul, kula yarar için, eğilip bükülmemeli, emre amade olmamalı, böyle yaşam kula yakışmaz.

Kula kul olmayı sevenler, beyaza beyaz, siyaha siyah yazarlar. Allah'ın yarattığı vücut organları yalnız Yüce yaratıcı Allah'a tazim ( Büyük sayma, saygı gösterme ) de bulunur.Sadece yaratıcısına eğilir, bükülür, secdeye varır, rükü eder. 

Elbette kulu kendilerine kul etme sadece makam, mevki ve yetki sahibinin tek taraflı isteği değil. Geçmişte bir siyasetçinin aracı önünde topluca eğilip, büklüm olanların hiç mi günahı yok. Kula kul olmak isteyenler daha fazla istek ve arzulu.

Yazık sana, eğilme Ey Onur, Vicdanın durmuş, acilen ayarı kur, / Öyle eğilme, bükülme kaldır

başını dik dur, / Bu yalanlar, hileler, eğriler, ikiyüzlüler, / Bu arsızlar, ayarsızlar, emre amade olanlar,

Dünya malı için eğilenler, bükülenler, / Bunlar bizden değil, bizim değil, / Ey Onur, sen, sadece seni

yaratana eğil.

Bir anı:

Bundan yıllar önceydi, Milletin makamında, makamı temsil eden ile birlikteyiz. Özel kalem müdürü içeri girdi, listeyi makamın önüne bıraktı gitti. Makam sahibi listeyi inceledikten sonra, Megafonlu telefonla filan gelsin dedi.

Gelenin elleri serbest, baş dik, vücut büklüm değil, sakin ve heyecansız. Belli ki onu gönderen de bir yerlerde makam, mevki, yetkili veya hatırlı bir kişi.

* Efendim beni filan gönderdi,

+ Haberim var,

+ Neydi senin isteğin,

* Efendim, Kurum değiştirmek istiyorum,

+ Neden,

* Orası yaşlı anne ve babama daha yakın, onlara bakmak için, ayrıca biraz da ücret artışı var,

+ Sen şimdi diyorsun ki kendi …….İlinin seçmen işini bırak bilmem nerenin seçmen işiyle uğraş,

* Hayır, Efendim öyle demek istemedim,

+ Lütfen, lütfen böyle konular için bizi rahatsız etmeyin ( kapıyı göstererek ) buyurun, buyurun.

Milletin makamında oturan kişi böyle parlamış, böyle alevlenmişti.

Geçici dünyanın makamları, mevkileri, yetkileri bazılarının özünü, kimyasını değiştiriyor. Bazıları da yaradılışın aksine kula kul olmayı istiyor. 

 

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN

 

 

 

 

 

 

 

                                                                                      

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..