Bu günler hava kapalı

Bugün de hava kapalı. Kapalı havalarda eklem yerlerim daha çok ağırıyor. Yazmak ağrıları dindirir mi? Yazmakla kalp ağrıları hafifler belki; ama romatizmal ağrıları doktora havale etmek gerekir. 

Sosyopolitik ağrılara ne buyurulur? Eklem yerlerim öyle ağırıyor ki ülkem parça parça olacak sanki. Şimdiye kadar bir çok doktora gittim. Hepsi de “yürüyüş” diyor, “egsersiz” diyor. Yürüyüşler kanunlara uygun olmalı, egsersizler de bünyeyi zorlamamalı. Zorlanırsak, Allah korusun kalp sektesinden gideriz. 

Biraz kapalı mı yazıyorum? Valla, herkes kapalı yazıyor bu günlerde. İnanmazsanız yazarlardan yaptığım alıntıları okuyunuz: 

Hayvanat bahçesi kurmak için “önce insan” yetiştirmek gerekir. Beton binayla, geniş kafeslerle, çitlerle falan olmaz… Sirk değil orası, ehlileştirmeyeceğiz. Ehil eller gerekir. 

(Yılmaz Özdil, Hürriyet, 29 Mayıs 2011) 

İncili Çavuş, Haliç kıyılarında dolaşırken, Bekri Mustafa’ya rastlamış: 

-Hey Bekri, demiş; gitgide azıtan miting nutukları hakkında ne düşünüyorsun? 

Bekri, koynundaki şişeden bir fırt çektikten sonra: 

-Boşver, demiş; miting nutuklarına. Sen “dikey yatak” hikâyesini biliyor musun? 

İncili Çavuş: 

-Hayır bilmiyorum, demiş; anlatsana... 

Bekri: 

-”Dikey yatak” hikâyesi, demiş; insanı ayakta uyutan bir hikâye, anlatmaya bile değmez... 

İncili Çavuş başını sallamış: 

-Anladım anladım, demiş; ne demek istediğini. 

(Çetin Atlan, Milliyet, 29. 05. 2011) 

Herkes hırslarına ayırdığı enerjinin, çok değil, yüzde birini çocuklara, yaşlılara, hastalara ayırsa ne çok hayat kurtulurdu. 

(Zülfü Livaneli, Vatan, 29. 05. 2011) 

Ömrüm şu korkunç değişime tanık olmama yetti... Yalan, yalancılar için de ayıp bir şeydi. Şimdi yalanı yutanlar için bile ayıp değil. Eskiden yalancı, her yalan söylediğinde gücünden kaybettiğini hissederdi ve söylediklerinin çarçabuk unutulmasını isterdi. Oysa şimdi yalan bir güç edinme yolu! O yüzden de unutulmasın, etkisi sürsün isteniyor. 

(Haşmet Babaoğlu, Sabah, 29. 05. 2011) 

“Değerli yazarlarımız açık seçik yazmışlar.”diyeceksiniz. Evet, ama bu veciz cümleleri niçin yazmışlar, bu cümlelerin arkasındaki sosyopolitik hastalıktan niçin söz etmemişler? 

Aslında böyle yazmaları daha iyi olmuş. Okuyucular daha geniş kapsamlı değerlendirir. Ben anahtar kelimeleri vereyim yeter: Ehil olmayanlar, uyutmak, hırs, yalan . 

Anahtar kelimeleri sıralamak zor olmadı; ama bunların tümünü kapsayacak bir başlık yazmak zor olacak. Onun için ben kendi başlığımı yazacağım. “Bu günler hava kapalı.” 

Kapalı havalarda çok dikkatli olmamız gerektiği unutulmasın. 

Sabahattin Gencal, Başiskele – Kocaeli, 29. 05. 2011