Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '07

 
Kategori
Anılar
 

Bu habere Sayın Coşkun’un eşi ne der?

Bu habere Sayın Coşkun’un eşi ne der?
 

8 Mart 2007 tarihinde verdiği demeçte: Kadınlara yılın 365 günü değer verdiklerin belirten Coşkun, Avrupa Birliği raporlarının Türkiye'de kadın haklarına uyulmadığını öne sürdüğünü hatırlatarak şu fıkrayı anlatmış:

"Yabancı bir grup Erzurum'a gitmiş. Burada erkeklerin kadınlara verdiği değeri görünce çok şaşırmış. Anadolu'nun bir çok yerinde kadınlar bağda, bahçede, tarlada ellerinde kazma, küreklerle gezerken, erkeklerde ağızlarında sigara tüttürüyorlarmış, ancak Erzurum'da bunun tam tersi görüntüler varmış. Kadınlar önde yürürken, erkekler kazma küreği sırtlanmış arkadan geliyorlarmış. Yabancı grup, Erzurumlu ağalara bunun nedenin sormuş. Ağalar; 'PKK mayın döşemiş de kadınları o yüzden öne sürüyorlar' diye yanıt vermiş."

Kadınlara 365 gün değer verdiğini söyleyen Sayın Coşkun bu fıkra ile verilen değeri mi anlatmış oluyor?

Merak ettiğim bu habere sayın Coşkun'un eşi ne der?

Coşkun'un anlattığı fıkrayı okuyunca geçmişte kalan bir anım aklıma geldi.

Eyüp'te davetli olduğum bir düğünde Sayın Coşkun'un eşi ile aynı masada oturmuştuk beş yıl önce.Bizi düğüne davet eden insanlar muhafazakar kesimdendi. Kadınlar için üst katta, erkekler için bahçede, nezaketlerinden olduğuna düşünmek istediğim biz başı açık hanımlar için de eşleri ile birlikte otursunlar diye alt katta masa hazırlamışlardı. Biz üst katta oturmayı tercih ettik ve Sayın Coşkun'un eşi de üst katta kadınlara ayrılan bölümdeydi. Eşi de bahçede erkeklerle beraber oturmuştu. Önce dualar okundu. Gelin ve damat ayrı ayrı oturdular.Sonra gelin nikah için alt kata indi kendileri için hazırlanan masada nikah töreni yapıldı. Tekrar gelin üst kata çıktı damat bahçeye erkeklerin arasında oturmaya gitti. Bu arada yemek servisi başlayacak ve hazırlıklar yapılmaya başlandı. Yıldız teknik Üniversitesi kimya bölümü mezunu damadın ablası kadınların bulunduğu bölümden erkek görevlilerin çıkarılmasını istedi. Eğer erkek görevliler servis yaparsa yemek yemeyeceklerini söyledi. Biz ilgiyle tartışmayı izliyorduk. Yanımda oturan sayın Coşkun'un eşi bana ve yanındaki arkadaşına döndü; "Çok şaşırdım. Bu insanlar hiç belediye otobüsüne binmez mi? Çocuklarını parka götürmez mi? Alışverişe gitmez mi?Anlaşılır gibi değil?" dedi. O gün bu fotoğrafa çok şaşırmıştım.

O gece otoparka bıraktığımız arabamızın arkasını çok kötü bir şekilde çizmişlerdi. Özellikle mi çizdiler hala anlamış değilim.

Gazete haberlerine göz gezdirince verilen değeri bu kadınların hak etmediği tarafımdan fark edildi.

"A&G Araştırma Şirketi tarafından son 3 - 4 aylık dönemde Türkiye genelinde yapılan araştırmalar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Milliyet için derlenen anket kadına verilen 365 günlük önemini gerçekten çok iyi anlatıyor.

Büyükşehirlerde yaşayan her 100 kadından 9'u okuryazar değil. Bu sayı kentlerde 16'ya, kırda ise 21'e çıkıyor. Okuma yazma bilmeyen kadınların en az oranda bulunduğu bölgeler Marmara ve Ege bölgeleri.

Araştırmanın diğer sonuçları şöyle:

Yetişkin 100 kadından 72'si ev kadını.
Her 100 kadından 15'i bir meslek sahibi ve çalışıyor.
Büyükşehirlerde her 100 kadından 25'i çalışırken, bu sayı kentte 13, kırda 10.
Her 100 kadının yüzde 48'i haftada 1 - 2 gün bile olsa gazete okumuyor.
Her 100 kadının 21'i internetle tanışmış.
Her 100 kadından yüzde 42'si futbolla ilgilenmiyor, takım tutmuyor. Yüzde 22'si Galatasaraylı, yüzde 16'sı Fenerbahçeli.
Kadınlar daha kaderci. Kadınların çoğunluğu küresel ısınmanın Allah'ıntakdiri olduğuna inanıyor. Yüzde 43.5'i de doğaya verilen zararın sonucu olduğu fikrinde.
Kadınlar, "Son zamanlarda artan şiddetin sebebi nedir?" diye sorulduğunda birinci sırada ekonomik sıkıntıları söylüyor.
Şiddetin önlenememesinde sorumluluğun siyasi iktidarlarda (yüzde 30.4) ve ailelerde (yüzde 29.2) olduğunu düşünüyor.
Seçimler sonrasında kurulacak yeni hükümet ve Meclis'ten öncelikli olarak güvenlik sorunlarını çözmelerini bekliyor.
Kadınların yarısından fazlası yaklaşan seçimlerde kime oy vereceğine kesin karar vermemiş. Evliler eşlerinin, bekârlar aile büyüklerinin uyarılarını dikkate alıyor.
Kadınların en güvendikleri kurum yüzde 89.2 ile ordu. Bunu sırasıyla cumhurbaşkanı, TBMM, başbakan, hükümet, gazeteler, televizyonlar ve muhalefet partileri izliyor.
Kadınların yüzde 74.6'sı "Kadın bir cumhurbaşkanı ister misiniz?" sorusuna "evet" diyor.
Kadınlar, cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Kuzey Irak / Kerkük meselesini 2007'nin en önemli iki olayı arasında görüyor.
Kadınlar, işsizliğin olmadığı, şiddetten arınmış, cinsiyet ayrımının yapılmadığı bir Türkiye'de yaşamayı hayal ediyor." http://www.milliyet.com.tr/2007/03/08/guncel/agun.html>

Anket sonuçlarına bakar mısınız? Tüm bunların sorumlusu kendisine 365 gün değer verilen kadın değil mi? Değerini anlayamadığı için mi şiddet görüyor, cinayete kurban gidiyor, tacize, kapkaça uğruyor anlaşılır gibi değil?

 
Toplam blog
: 222
: 1359
Kayıt tarihi
: 22.07.06
 
 

Matematik öğretmeniyim. Liselerde okutulan MEB Talim Terbiye Kurulundan onaylı matematik ders kit..