Bu Hafta Hatay İlimizdeyiz

Bu Hafta Ki Durağımız Olan; HATAY İLİMİZDEYİZ.

 

Sevgili okurlar, geçen hafta ki durağımızda da belirtiğim gibi, bu hafta ki durağımız ülkemizin nadide bölgelerinden bir tanesi olan Hatay ilimizdeyiz. Şimdi ülkemizin batı Karadeniz’i, Doğusu, Akdeniz’i gibi bölgelerin de hangi illerimiz var bilmeyenler için söylüyorum. Hatay tam manası ile Güneydoğu bölgesi değildir. Suriye ve Güneydoğu bölgesinin ortalarında kalır, Akdeniz bölgesinin doğusudur. Çoğu insan Hatay denildiğinde doğrudan güneydoğu gibi bir algıya kapılmaktadır. Aslında Güneydoğu denebilir, ancak bölge olarak Akdeniz bölgesinde kalmaktadır. Hatay ilimiz multinational yani esasen çok kültürlü, çok çeşitli etnik kökenlerin olduğu bir şehrimizdir. Çoğunluğu Türkiye Araplarından oluşur, sonra Kürtler ve Türklerden oluşmaktadır.  Fakat Suriye sınırında yer alan Hatay ilimiz Suriye’de yaşanan savaşlardan dolayı Suriye üzerinden oldukça göç almış bir şehir konumuna da gelmiştir. Böylelikle Artık Hatay ilimiz sınırlarında Suriyeli vatandaşlarımızın olduğunu söylemekte yanlış bir tabir olmayacaktır. Ancak ben şehir merkezine gittiğimde, çok fazla Suriyeli ile karşılaşmadım. Halk il sınırlarında sokaklarda gezdiğiniz de Arapça konuşmuyor ya da Kürtçe de konuşmuyor. Evleri bilemem ama sokaklar, esnaf hayat Türkçe ilerliyor, fevkalade misafir Per ver ve tam bir Anadolu kültürü hâkim diyebiliriz, her yeri Türk bayrakları ile donatmışlar ve yemekler, gerek kebabı ile gerekse künefesi ile dillere destan diyebiliriz. Ben Hatay’da tepsi kebabı ve künefesini tattım, benden geçer not aldı. Sonrasında bir kahvehaneye yada kafe düzeyinde bir mekana giriş yaptım. Mekân da bir adet Türk Kahvesi sipariş ettim. Bir baktım çay bardağı ile getirdiler bana kahveyi, şaşırdım önce dedim ki bu nedir? Çocuk bana dedi ki, e abi burada böyle istiyorlar. Bişey demeyince bizde böyle veriyoruz dedi. Öyle içtim bende, değiştirmedim de. Nasıl oluyor? Çay bardağında Türk Kahvesi keyfi nedir? Bir anlamak istedim. Fena değil aslında, bizde de makinaya 1 TL attığımızda plastik yada karton bardağın içine Türk Kahvesi koyabiliyor. Ama bana enteresan gelen şey şu, hani Hatay’da kahve bardağının üstüne de Osmanlı motifi olan bir kapak olur şeklinde bekledim. Çıkarken de yaşça büyük olan işletmeciye sordum dedim daha yöresel bir görselle beklerdim kahveyi. Dedi ki abi zaten yöreseldir, bizim burada böyle içiyorlar. Ben o an anladım ki Turistik yerde değilim. Bilakis Hataylıların gündelik yaşamını yaşadıkları kahvehane, kafe tarzı bir yere gelmişim. Ama kahve alışık olmadığım bardağa rağmen efsane idi diyebilirim. Çünkü kahvenin telvesi, damaktaki tadı fevkaladeydi. Sizlere tavsiyem, 1-2 ay önceden hafta sonu gidiş-dönüş bilet satın alın ucuz ucuz uçakla gidin. Orada kebap yiyin, tatlı yiyin ve bir de kahvelerinizi içip sonra atlayın geri gelin. O derece huzurlu ve keyifli bir ortamla karşı karşıyasınız.  Bölge de Ermeniler, Arap Hıristiyanlar, Arap Sünniler, Nusayri Aleviler, Yahudiler ve Türkler gibi pek çok farklı etnik ve dinsel topluluğu barındıran Hatay’ı şöyle tanımlayabiliriz. Hatay’ın tarihsel bir geçmişi var. Hatay’da Alevi- Sünni birçok insan uzun yıllar boyu bir arada yaşadılar ve ortak bir kültür oluşturdular. Hatay’da son dönemde Suriye üzerinden Alevi-Sünni ayrımı geliştirmeye gayret edildi, ancak insanların birbirlerine karşı bir tutumu söz konusu değil. Çünkü bir arada yaşama ve saygı kültürü var. Bu kültür sayesinde ise Hatay belki gelecek haftalar da anlatacağım Mardin ilimiz gibi Yahudi, Hristiyan ve Müslümanların bir arada yaşayabildiği gibi Arap’ı, Kürt’ü, Türk’ü, Suriyelisinin bir arada yaşayabildiği çok özel diyarlarımızdan bir tanesidir. Devletimiz Hatay – Antakya’da arkeoloji müzesi de açmış. İsmi Hatay Arkeoloji Müzesi ya da Antakya Arkeoloji Müzesi olarak anılmaktadır. Antik döneme ait eserlerin sergilendiği bir sanat müzesidir. Antakya’da Cumhuriyet Alanı’nda, Asi ırmağı kenarında ve köprü yakınında bulunan Antakya Mozaik Müzesi, sergilenen mozaiklerin büyüklüğü, sayısı ve kalitesi açısından dünyanın en zengin ikinci mozaik koleksiyonuna sahip olduğu gibi sikke koleksiyonu bakımından dünyanın üçüncü büyük müzesidir. Müzede Hitit, Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerinden eserler ve Harbiye, Antakya, Atçana, Seleukeia Pieria ile İskenderun buluntuları sergilenir. Çok detaylı işlenmiş ve eşsiz renklere sahip mozaik koleksiyonu eşsiz niteliktedir. Hatay ilimizin Antakya ilçesine geldiğiniz de künefenizi kebabınızı yedikten sonra, mutlaka uğramanız gereken noktalardan bir tanesidir diyebilirim. Resimlerde de göreceğiniz üzere, Hatay mimarisi ile doğası ile dünyanın en değerli bölgelerinden bir tanesi, burada müthiş bir kültür yatıyor. Bölgeyi gezdiğim kadarı ile devlet birçok nokta da Hatay’a yatırımlar yapmış gözüküyor. Hatay ile ilgili bir diğer dikkatimi celbeden nokta, sosyal medya da ışıklardan, yayalar geçerken araçların çok kibarca durduğu Avrupa örnekleri içeren videolar geldi. Çünkü ışıkların olmadığı ama yerde yaya geçer şeritlerinin olduğu yerlerde bile, araç sizi gördüğü anda hemen yavaşlıyor ve duruyor. Yani biraz komik oldu ama ben 3 kere aynı yerden geçerek kameraya kaydettim. Onlarda benim için çok değerli oldu. Halk güzel, bölge güzel her şey güzel. Gelecek Hafta ki Durağımız, Adıyaman İlimizdir. Nemrut Dağı ve Adıyaman hakkında dilimin döndüğünce bir şeyler anlatmaya gayret göstereceğim. Sakın ola, kaçırmayın diyorum. Haftaya görüşünceye dek, esen kalın.